TİHUD tarafından düzenlenen 18'inci Ulusal İç Hastalıkları Kongresi, Antalya'nın Serik İlçesi Belek turizm bölgesindeki Sueno Deluxe Hotel'de başladı. Bu yıl yaklaşık 3 bin 250 uzmanın katılacağı kongrenin tanıtım toplantısı, TİHUD Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal başkanlığında yapıldı.Toplantıda 'zika' ve 'grip' virüsüne dikkati çeken Prof. Dr. Serhat Ünal, 1947 yılında Uganda'daki 'Zika Ormanı'nda bulunan ve adını bu ormandan alan virüsün batı yarım küre için yeni bir tropikal hastalık olduğuna işaret etti. Henüz tam olarak ispatlanmamasına rağmen virüsün doğum defektlerine sebep olduğunu düşündüklerini anlatan Prof. Dr. Ünal, sivrisineklerle yayılan virüsün dünya genelinde 70 ülkede tespit edildiğini, bu virüsün yeni doğanlarda beynin yetersiz gelişimine yol açabilen mikrosefaliye (küçük kafa) neden olabildiğini anlattı.'GRİP ÖLDÜRÜR'Prof. Dr. Serhat Ünal gribin ise viral bir solunum yolu enfeksiyonu olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: "Ama buna bir de çok benzeyen soğuk algınlığı var. Gribi soğuk algınlığı ile karıştırmamak lazım. Nezle, soğuk algınlığı daha hafif seyreden, az kas ağrısı, hafif ateş yükselmesi ve ölümcüllüğü yüksek olmayan bir hastalıktır. Grip ise sadece kendi hastalığı nedeniyle 100 bin ile 300 binde 1 kişiyi öldürür. Hele hele bir de 65 yaş üzerinde ise ve altta yatan kronik akciğer hastalığı, astım, diyabet, kalp yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği, kronik karaciğer yetmezliği gibi hastalığı varsa, kanser tedavisi görüyorsa, romatizma hastalığı nedeniyle kortizon tedavisi görüyorsa ve gebelerde grip çok daha yaygın gözükür ve öldürebilir. Çünkü, grip bu hastalıkların düzenini bozar. Özellikle bu hastalıkları olanlarda komplikasyon daha yüksek olacağı için mutlaka aşıyla korunması gerekir."Gribin tam mevsiminde olduğumuzu da vurgulayan Prof. Dr. Ünal, grip aşısı olunması gerektiğine dikkati çekti ve aşı olduktan sonra aradan geçen 2- 3 hafta içerisinde antikorların oluştuğunu ve insanı koruduğunu sözlerine ekledi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerim Güler de, hipertansiyonun insan hayatındaki önemine değindi. Hipertansiyon ve diyabetin insanda damarı tuttuğunu ve kardiyovasküler hastalıklara neden olduğuna işaret eden Prof. Dr. Kerim Güler, şunları söyledi: "Türk toplumunda her 3 kişiden 1'inde kardiyovasküler hastalık var. 2005 yılında dünyada 17 milyon insan bu hastalıklardan ölmüş. Yapılan çalışmalar ve bulunan yeni moleküllere rağmen kılavuzlarla halkı bilinçlendirme çabalarına 2020 yılında bu rakamın 20 milyona ulaşması bekleniyor."Toplantıda 'Hepatit C', 'artritte erken tanı ve tedavi', 'diyabet tedavisinde yeni gelişmeler', 'Türkiye'de yaşlı bakımı, hastane, huzurevi, bakımevi, evde bakım ve palyatif bakım' konularında bilgiler verildi.Kongre, yarın sona erecek.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr