NURCAN GÖKDEMİR [email protected]15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hal uygulaması çerçevesinde ilan edilen kanun hükmünde kararname ile polis, jandarma ve sahil güvenliğin silahlarına ortak oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkartılanlar, kapatılan özel radyo ve televizyonlar, gazete ve dergiler ile yayınevi dağıtım kanallarının listesinin yer aldığı 25 Temmuz günü yayımlanan 668 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de Jandarma, Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nda da değişiklikler yapıldı. Değişiklikle İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, 28 Şubat döneminde elinden alınan ağır silahlarının geri verileceğini açıkladığı polisin aynı zamanda Jandarma Genel Komutanlığı ve Salih Güvenlik Komutanlığı’nın silahlarını kullanması ve devralmasına da olanak sağlandı.Valiler de yetkili İçişleri Bakanının onayıyla Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı silah, mühimmat, teçhizat, taşıt ve diğer taşınırları ile taşınmazlarını birbirlerine tahsis edebilecekler veya bedelsiz olarak devredebilecekler. Değişikliğe göre gerekli görülen durumlarda İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı arasında her kademedeki personeli geçici olarak görevlendirilebilecek. İçişleri Bakanı bu yetkisini il valilerine devredebilecek. ***Susurluk’tan sonra geri alındıTSK istisnai durumlar hariç her zaman Emniyet’in ağır silah edinmesine karşı çıktı. Son olarak Susurluk sonrası süreçte yaşanan bu tartışma Emniyet’teki ağır silahların Genelkurmay’a devri ile sonuçlandı. Susurluk’ta 3 Kasım 1996’da yaşanan trafik kazasının ardından devletteki çeteleşme ve karanlık ilişkilerle birlikte Emniyet’in elinde TSK’den habersiz alınan ağır silahlar bulunduğu da ortaya çıkmıştı. Genelkurmay Başkanlığı, kazadan üç ay sonra 4 Şubat 1997’de Milli Savunma Bakanlığı’na bir yazı göndererek Emniyet’teki ağır silah ve teçhizatın devredilmesini istedi. Refahyol döneminde, kabul edilmeyen bu istemi Haziran ayında kurulan Anasol-D hükümeti de reddetti. Emniyet Genel Müdürlüğü, 1993 yılında terörle mücadele için OHAL Yasası’na dayanarak ağır silah ve teçhizat alındığını bildirdi. Sürecin baş aktörlerinden Mehmet Ağar da bu silahların TSK’dan verildiğini açıkladı. Polisin ağır silahları devretmeme direnci üzerine dönemin Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin, İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’na bir yazı yazarak ‘’Askeri amaçlı’’ olarak nitelediği silah ve teçhizatın Genelkurmay’a devredilmesini istedi. Yaşanan küçük çaplı bir koalisyon krizinin ardından 28 Şubat süreci ile birlikte silahlar Genelkurmay Başkanlığı’na iade edildi. Ancak Emniyet ve MİT AKP Hükümetleri döneminde silah ithali yoluyla ağır silah edinmenin kapısını aralamak istedi. TBMM’deki tartışmalardan sonra silah ithali tank, top, gibi ağır silahların ithalini engelleyecek şekilde düzeltilerek kabul edildi. 15 Temmuz darbe girişimi polisin yeniden ağır silahlar edinmesinin yolunu açtı. Kaynak: Birgun.net