KHK ile kapatılan Çağdaş Hukuçular Derneği’nin (ÇHD) girişimiyle hukuk televizyonu formatında kurulacak ÇHD TV, 22 Haziran akşamı internet üzerinden yayın hayatına başlayacak. Süpriz bir ismin sunacağı programının ilk konuğu ise ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı olacak. ÇHD TV projesininin mimarlarından avukat Tamer Doğan hakikatleri anlatacak bir zemine ihtiyaç olduğunu söyleyerek, “Düşünsenize ÇHD mühürlenmiş ve TV kanalları her zaman yaptıkları gibi bizi bizsiz tartışıyorlar, yayına telefonla bağlanmaya çalışan yöneticilerimize ‘Koşullar böyle sizi bağlayamayız!’ cevabını veriyorlardı. ÇHD TV bir gereklilikti” dedi. Avukat Doğan ÇHD TV’yi gazetemize anlattı. - TV kanalı kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Derneğimiz ÇHD’nin Genişletilmiş Genel Merkez Toplantısında yol haritamızı tartışıyorduk. İlk öneri çok yakında çıkacak olan Çağdaş Hukukçular Dergisi oldu. Ardından bir internet televizyonu olarak ÇHD TV önerisi yapıldı. Hem ‘ÇHD Susmadı, Susmayacak!’ sloganının öylesine söylenmediğini dosta düşmana göstermemiz gerekiyordu hem de savunduğumuz ve uğruna bedeller ödediğimiz hakikatleri anlatacak bir zemine ihtiyacımız kendini dayatıyordu. Böylesi alternatif bir hukuk televizyonu önemli bir eksikliğe cevap olacak. ‘Bürolarımızdan yayın yapacağız’ -TV binanız için belirlediğiniz bir yer var mı? OHAL kapsamında yayımlanan ÇHD dahil 375 dernek kapatıldı. Buna karşı ilk hamlemiz bürolarımıza ‘ÇHD burada’ tabelaları takmak oldu. Dernek merkez ve şubelerimiz OHAL fırsatçılığı ile gasp edildiğinden bu yana sabit bir yerimiz bulunmuyor. Bu yüzden de ÇHD TV olarak şimdilik müsait olan hukuk bürolarını kullanacağız. -İlk yayınınızın biraz bahseder misiniz? İlk yayınımızda OHAL kapsamında yaşanan hak ihlallerini, derneklerin kapatılmasını, ÇHD’nin avukatlık pratiğini, savunmanın yaşadığı sıkıntılar ve ÇHD TV’nin amaç ve hedeflerini konuşacağız. İlk yayının konuğumuz ise bizim için halen Genel Başkan olan Av. Selçuk Kozağaçlı olacak. Kendine has üslubuyla, birikimiyle ve devrimci coşkusuyla kaliteli bir programa imza atacağını düşünüyoruz. Acemi olduğumuz için teknik aksaklıklar çıkacağı konusunda garanti veririm. Şimdiden affola. ÇHD TV hangi konuları masaya yatıracak? ÇHD’nin cezaevi, işçi veya kadın komisyonları kendi çalışma alanlarında dosya programları hazırlayacak. Bunun yanı sıra takipçisi olduğumuz; Soma, Ermenek, Ankara Katliamı, Gezi Direnişi gibi takipçisi olduğumuz davalar hakkında özel programları hedefliyoruz. Ayrıca yayını oturtur oturtmaz diğer hukuk örgütü dostlarımızın kendi belirleyeceği konseptle program yapmasını da amaçlıyoruz. Bazen de program gününü beklemeksizin örneğin Şişecam Direnişi veya Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevi direnişi gibi önemli gelişmeler olduğunda özel program yapma niyetindeyiz. Bilgilendirme amaçlı programlarımız da olacak. İlk akla gelenler kıdem tazminatının gaspı, yeni İş Kanunu tasarısı, arabuluculuk gibi çokça tartışılan hukuksal konularda meslektaşlarımızla bilgi paylaşımı yapacağız. ‘Dayanışmayla halledeceğiz’ - Hakim olmadığınız bir alana giriyorsunuz tereddütleriniz var mı? İnanın dert etmedik çünkü bir şeyin doğruluğuna inanalım yeter. Gerekirse sıfırdan program öğreniriz ki aylardır araştırma yapıyoruz. Kaldı ki bizi aştığında dayanışma ile çözüleceğini bildiğimiz için tereddütlerimiz yok. Bizimle elbirliği içine girecek ve dayanışma gösterecek onlarca insan olacağının da farkındayız. Devletler ne yaparsa yapsın dayanışmayı yok edemiyor, en önemli örneklerinden biri Gezi Direnişi işte. ‘Heyecanlıyız’ -İlk deneyiminiz olacak ÇHD ailesi olarak heyecanlı mısınız? ÇHD TV teknik ve içerik komisyonu olarak çok heyecanlıyız ancak Türkiye genelinde bütün ÇHD ailesinde bu heyecan hakim. Hem ilk defa deneyeceğimiz bir yol hem de yeni bir halimiz. Şöyle düşünün; ÇHD veya ÖHD (ÖHP) gibi hukuk örgütlerini mühürleyerek, kapatarak, üyelerini tutuklayarak zorbalıkla bitiremezsiniz. Binalardan ibaret olmayan, direniş alanlarını mesken tutmuş bir avukatlık pratiğini mühürle bitireceğini sanmak en hafif tabirle kendini bilmezliktir. ÇHD TV ve Çağdaş Hukukçular Dergisi ile alışmadığımızı, kabullenmediğimizi, kanıksamadığımızı ve de normalleştirmediğimizi göstermiş oluyoruz. İşte bu yüzden çok heyecanlıyız. Kaynak: Cumhuriyet.com.tr