Ortaokul öğrencileri, okullarındaki tuvaletlerin pisliğinden, akran zorbalığından ve öğretmen dayağından yakınıyor. Sosyoekonomik olarak dezavantajlı durumdaki çocuklar, öğretmenlerin ve çalışanların kötü davranışlarına daha çok maruz kalıyor. Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) tarafından yürütülen “Çocukların Gözünden Okulda Yaşam” başlıklı araştırmanın sonuç raporu ve araştırma bulgularına dayanarak hazırlanan politika önerileri, düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. 25 ilde, 4, 5 ve 7. sınıfta okuyan toplam 2 bin 72 çocukla yapılan araştırma, ikili öğretim, eğitim ortamları, sosyal etkinlikler, okulda güven ortamı ve şiddet, akademik başarı ve derse katılım, eğitim ve gelecek algısı başlıkları altında çocukların öznel deneyimlerine dayanan bulgular sunuyor. Birçok okulda özellikle tuvaletlerin kirliliğinin, çocuklar için önemli bir sorun olduğu gözlemleniyor. Araştırma bulguları, okullardaki akran zorbalığının azımsanamayacak ölçüde olduğunu gösteriyor. Pek çok çocuk, okulda kendisine kötü davranan öğretmenler olduğunu da söylüyor. Öğretmen tutumu Raporda, öğretmenlerle kurulan olumlu ilişkilerin çocukların okulda kendilerini güvende hissetmelerinde büyük rol oynadığına dikkat çekiliyor. Öğretmen tutumu, akademik başarıyı da olumlu etkiliyor. Çocukların, “Kendini güvende hissediyor musun?” sorusuna verdikleri yanıtlardan: - Hayır. Mesela büyük sınıflardan biri gelip para ister diye, döver filan diye. Bazı çocuklar da mesela bir tost aldık, onun yarısını istiyor yoksa dövüyor.’ (Tolga, 5. sınıf, Bursa) - Hayır. Bizim okulda çok olaylar oluyor. Öğrenciler bıçak çok getiriyorlar. (Ezgi, 7. Sınıf İstanbul) Seçmeli dersler... Bu sene okulumuz seçti, yani bize seçme fırsatı bırakmadılar, biraz üzücüydü. (Sevgi, 5. sınıf, Çorum) - Şimdi bir kâğıt verdiler bize. Orada dersler var. İstediğin beş tanesine çarpı atıyorsun. Hocalara veriyoruz. Onlar da beşinden üçünü seçiyor. Hangi dersimiz zayıfsa ona göre. (Ceyda, 5. Sınıf, Adana) Tuvaletler iğrenç - Böyle tuvaletler sıkışmış, böyle çöpler. Bir türlü de gitmiyor. (Buket, 5. sınıf, Adana) Okul bazen çok kirli oluyor, lavabolar gidilecek gibi değil onları sevmiyorum. (Emel, 7. sınıf, Batman) Engelli çocuk ayran dökünce... -Öğretmenlerin bazıları bize kötü davranıyor, vuruyor. Sopayla vuruyor, tokatla vuruyor. (Aylin 5. sınıf, Batman) -Hocalar, eşek, aptal, geri zekâlı diyor. (Ozan, 7. sınıf, Siirt) -Okan diye bir arkadaşım var, engelli. Eli yamuk olduğu için ayran içerken birazını yanlışlıkla yere dökmüş. Bilişim hocamız engelli olduğunu biliyor ve hemen bağırmaya başlıyor. (Derya, 5. sınıf, Gaziantep) -Müzik öğretmeni sinirlenince tahtaya çıkartıyor. Sonra bir tokat atıyor, yerine geçiriyor. (Burak, 5. sınıf, Adana) Dersi dinleyesimiz gelmiyordu Yeni okulumda daha başarılı oldum, en yüksek ortalamayı aldım. Bence öğretmenlerin yumuşak olması etkiledi. Çünkü öteki okulda sürekli bağırıyorlardı, dersi dinleyesimiz gelmiyordu. (Hakan, 7. Sınıf, Gaziantep) - Okulda birçok şeyi değiştirdiler. Mesela boya filan yaptılar, birkaç kazı yaptılar. Ama bazılarınıdeğiştirmediler, mesela tuvaletler hep pis ve tıkalı. (Tolga, 5. sınıf, Bursa) Tuvaletler çok rezalet durumda. Özür dilerim tuvaletler pis böyle burnunu tıkıyorsun öyle giriyorsun. Ben elimden geldiğince girmiyorum, tutmaya çalışıyorum. (Derya, 5. sınıf, Gaziantep) 'Tahtaya yazmadık mum dayağı yedik' Mesela ders çalışıyoruz, Türkçe kitabından metni bir arkadaşımız okuyor, biz takip etmediğimizde vuruyor ya da kulağımızı çekiyor. Bir kere müzik öğretmeni tahtaya yazmadılar diye herkese ‘mum dayağı’ yaptı. Böyle yaptı (elinin parmaklarını birleştiriyor) flütle 3 kere vurdu bütün sınıfa. (Kübra, 5. sınıf, Gaziantep) -Öğretmenler kaba davranabiliyor, birisi derse geç gelirse kulağını çekiyor. (Damla, 5. sınıf, Siirt) -Kalemle vuruyor kafasına, şişeyi vuruyor çok yaramazlık yapınca. (Selim, 7. Sınıf, Çorum) -Çok bağırıyorlar. Yanlış bir yaptık soruda, niye yanlış yaptın diyor. Biz de yapamıyoruz, korku geliyor içimize. (Aysun, 5. Sınıf, İstanbul) Kaynak: Cumhuriyet.com.tr