1 yıl önce gerçekleşen olayın, okul müdürünün 'suç oluşmadığı' kanaati edinmesi nedeniyle adli makamlara bildirilmediği ortaya çıktı. Olayla ilgili bilgisine başvurulan eski kadın hizmetli S.S. de A.H.'nin kendisine tecavüz ettiğini iddia etti. Manavgat İlçesi'nde görme, işitme, zihinsel yetersizlikleri nedeniyle özel eğitim alması gerekenlerin devam ettiği Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki özel eğitim okulu öğrencisi 15 yaşındaki T.S.'yi, 9 Nisan 2015 günü müdür yardımcısı A.H.'nin odasından çıkarken gören sınıf öğretmeni F.K., öğrencinin saçlarının dağılmış olmasından şüphelendi. Devlet yuvalarında büyümüş, bir dönem okulda hizmetli olarak çalışan S.S.'nin, daha önce bu öğrenciyi yine saçları dağınık şekilde A.H.'nin odasından çıkarken gördüğünü söylemesi de, F.K.'nın şüphelerini artırdı. F.K., iki öğretmen ile birlikte T.S.'ye odada 'kötü' bir şey yaşanıp yaşanmadığını sordu. Öğrencinin A.H.'nin kendisine sarıldığını, öptüğünü anlatmasının ardından öğretmenler tutanak tuttu. Ancak sonrasında okul müdürü, hem öğrenci ve velileriyle hem de öğretmenle yaptığı görüşmelerin ardından suç unsuruna rastlanmadığı ve tutanağın kendisine teslim edilmediği gerekçesiyle okul içinde başlatılan soruşturmayı sonlandırdı. 'A.H. BİZİ GÜLDÜRÜRDÜ' Ancak dosya, 1 yıl sonra savcılığa ulaşan bir ihbarla yeniden açıldı. Sosyal hizmet uzmanı eşliğinde ifade veren T.S., A.H.'nin derslerine girmediğini, ancak okuldaki diğer çocuklar gibi kendisini de güldürdüğü, kendisiyle şakalaştığı için A.H.'yi sevdiğini anlattı. T.S., geçen yıl A.H.'nin odasına girdiğinde öğretmenin kendisine dokunduğunu, makam koltuğunda kucağına oturttuğunu belirtti.O gün sınıf öğretmeninin kendisini odadan çıkarken gördüğünü anlatan T.S., öğretmeninin iki öğretmenle birlikte kendisine zorla olanları anlattırdığını söyledi. T.S. savcılık ifadesinde zorla olayları anlattırdığını söylediği öğretmen F.K.'dan şikayetçi olurken, A.H.'den şikayetçi olmadı. T.S., A.H.'nin kendisine bir şey yaptığını düşünmediğini söyledi. 'CİNSELLİK HAKKINDA BİLGİSİ YETERSİZ' İfade sırasında T.S.'nin yanında bulunan sosyal hizmet uzmanı, öğrencinin fiziksel gelişiminin akranları seviyesinde olduğunu, zeka geriliği yüzdeliğinin bilinmediğini, kendisine sorulan sorulara kısmen cevap verebildiğini, zaman ve mekan tanımlamada sıkıntılar yaşasa da olayların farkında olduğunu, cinsellik hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını kaydetti. Anne ve baba ise kızlarının cinsel istismara uğradığını ifade sırasında öğrenince şikayetçi oldu. 'BANA MEKTUP YAZIYORDU' Çocuğa yönelik cinsel istismarla suçlanan Müdür Yardımcısı A.H. ise T.S.'nin kendisine devamlı mektup yazdığını ve bu mektuplarda 'Benim için değerlisin', 'Seni seviyorum' gibi ifadelere yer verdiğini iddia etti. Mektupları dikkate almadığını, okuduktan sonra yırtıp attığını söyleyen A.H., bu mektuplardan T.S.'nin sınıf öğretmeni dahil okul müdürünün de bilgisi olduğunu aktardı. Ancak 2015 yılında olaylar yaşandıktan sonra kendisine yazdığı bir mektubu sakladığını belirten ve polise teslim eden A.H., olayın müdürlüğe vekalet ettiği bir günde yaşandığını anlattı. T.S. sık sık yanına geldiği için önemsemediğini anlatan A.H., her ne kadar kapıyı açık bırakmasını istese de öğrencinin kapıyı kapanmaya yakın bir noktada bıraktığını söyledi. A.H., ders zilinin çalmasıyla öğrenciden odadan dışarı çıkmasını istediğini söyledi. Ancak kapıda sınıf öğretmeni F.K. ile T.S.'nin karşılaştığını, F.K.'nın öğrenciye "Burada ne işin var?" diye bağırdığını duyduğunu aktaran A.H., öğretmenlerin daha sonra kendisi hakkında tutanak tuttuğunu öğrendiğini anlattı. A.H., polisteki ifadesinde tutanaktan okul müdürünü telefonla haberdar ettiğini söyledi. 'ENGELLİ ÇOCUKLAR YALAN SÖYLEYEBİLİR' Müdür yardımcısı A.H. olaydan birkaç gün sonra öğrenci velisini evinde ziyarete gittiklerini aktardı. O ziyarette müdürün, T.S.'nin babasına, kızlarının bir şey anlatıp anlatmadığını sorduğunu ve kızlarıyla konuşmasını istediğini aktardı. Kızlarıyla konuşan anne ve babanın T.S.'nin bir öğretmenin kendisini sıkıştırması nedeniyle yalan söylediğini ifade ettiğini anlatan A.H., okul müdürü S.Ç.'nin de "Engelli çocuklar yalan söyleyebilir" dediğini aktardı. Sonrasında okul müdürünün öğrenci velileri ve öğretmenlerle okulda yaptığı toplantıda en ufak bir şüphe varsa adli makamlara şikayette bulunmaya çağırdığını, ancak herhangi bir şikayetin söz konusu olmadığını sözlerine ekleyen A.H., hakkındaki iddiaları reddetti. HİZMETLİ: TECAVÜZE UĞRADIM Polis, daha önce T.S.'yi müdür yardımcısının odasından çıkarken gördüğünü iddia eden hizmetli S.S.'nin de ifadesine başvurdu. S.S. ifadesinde, okulda A.H.'nin 7- 8 kez tecavüzüne maruz kaldığını söyledi. Okuldan öğrenciler ve öğretmenlerin saat 15.30'da ayrıldığını, idarecilerin ise saat 17.00'ye kadar kaldığını anlatan S.S., müdür yardımcısının temizletmek bahanesiyle okulun konferans salonunda, makam odasında, öğretmenler odasında kendisine tecavüz ettiğini iddia etti. Yaşadıkları sonrası A.H.'yi şikayet etmeyi düşündüğünü, ancak çocuk esirgeme yurtlarında büyüdüğü için kendisine inanılmayacağı gerekçesiyle şikayetten vazgeçtiğini anlatan S.S., Haziran 2015'te başka bir okula tayininin çıktığını belirtti. S.S., ifadesinde A.H.'den şikayetçi oldu. AÇIĞA ALINDI Manavgat İlçe Milli Eğitim Müdürü Muammer Sarıdemir, konuyla ilgili idari soruşturmanın da sürdüğünü belirterek, A.H.'nin müdür yardımcılığı görevinin, süresi dolması nedeniyle sona erdiğini, ancak aynı okulda öğretmen olduğunu söyledi. Sarıdemir, öğretmenin iddialar üzerine açığa alındığını söyledi.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr