ABD’de tutuklu Reza Zarrab’ın mahkemeye yaptığı kefalet başvurusuna itiraz eden Başsavcı Preet Bharara, 17 Aralık fezlekesini mahkemeye delil olarak sundu. ABD’de, İran’a yönelik yaptırımları ihlal ederek ABD’yi dolandırmak, bankacılık sahtekârlığı ve kara para aklama suçlamalarıyla yargılanan işadamı Reza Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman aracılığıyla Manhattan Bölge Mahkemesi’ne yaptığı kefalet başvurusuna, New York Güney Bölge Başsavcı Preet Bharara, 17 Aralık fezlekesini delil göstererek itiraz etti. ZARRAB’IN DELİLİNİ ALEYHİNE KULLANDI Bharara’nın itirazında, 17 Aralık fezlekesinin İngilizce çevirisi başta olmak üzere, Zarrab’ın 19 Nisan 2014 tarihinde A Haber’de yayınlanan ‘Yaz Boz’ isimli programda yaptığı açıklamalar, elektronik posta yazışmaları ve bir internet sitesinde TOGEM-DER’e yaptığı 5 milyon dolarlık bağışla ilgili haberi delil olarak sundu. Zarrab, kefalet başvurusunda aralarında TOGEM-DER’in de bulunduğu bazı vakıflara yaptığı bağışları mahkemeyi serbest bırakılmasına ikna etmek için sunmuştu. Başsavcı, mahkemeye yılda 720 bin dolar kazandığını beyan eden Zarrab’ın, ‘Yaz Boz’ isimli programda İran’a ABD ambargosu öncesi günde bir ton altın sattığını, İran’a yönelik 11 milyar dolarlık ihracattan sorumlu olduğunu söylediğini kaydetti. Bharara’nın Zarrab’ın gelir beyanına karşı mahkemeye sunduğu diğer deliller ise tutuklandığı sırada üzerinden çıkan cep telefonundaki külçe altınlar, altın kaplama tabanca, yat ve yüklü miktarda nakit para fotoğrafları oldu. ÜÇ ESKİ BAKAN İDDİANAMEDE 17 Aralık dosyasını mahkemeye delil olarak sunan Bharara’nın dilekçesinde şu ifadeye yer verildi: “Davalı muazzam servetini, kendisine birkaç ev, yatlar ve diğer varlıkları satın almak için değil, aynı zamanda Türkiye’de yozlaşmış politikacılara erişimi satın almak için kullandı. Zarrab, Türk yetkililere rüşvet vermekten 2013 yılında Türkiye’de tutuklandı. Suçlamalar düşürüldükten sonra, serbest bırakıldı. Türk savcı ve soruşturmadan sorumlu polis memurları görevden alındılar ya da tutuklandılar.” Bharara’nın dilekçesinde, Zarrab’ın İran yararına işlemler yapmak ve kendi şebekesini rakiplerine karşı güçlendirmek için aralarında eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da bulunduğu üst düzey banka memurlarına ve kabine üyelerine rüşvet verdiği iddiası aktarılırken, Zarrab’ın dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve AB Bakanı Egemen Bağış ile ilişkileri de kaçma ihtimali bulunduğu iddiasını güçlendirmek için kullanıldı. Başsavcı 17 Aralık soruşturma raporunu kaynak göstererek, Zarrab hakkında “Türkiye, vatandaşının iadesine izin verse bile, raporda görüldüğü üzere, davalı yüksek mevkideki Türk yetkililere rüşvet vererek işini görüyor. Türk cezaevinden bile kurtuldu” iddiasında bulundu. 50 MİLYON DOLARI FEDA EDEBİLİR Bharara, 10 milyon nakit para ve 40 milyon ipotekle yapılan kefalet teklifinin Zarrab’ın mal varlığı içinde kolayca feda edilebilecek miktarda bir para olduğuna da yer vererek, kefalet başvurusunun reddini istedi. Davaya bakan Yargıç Richard Berman, Zarrab’ın başvurusu hakkındaki kararını 2 Haziran’da açıklayacak. Hürriyet