Hukuk

NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK

YARGITAY, kendilerini hoca olarak tanıtarak “Kızınızın bahtı kapanmış muska ile açabiliriz”, “Evinizin bahçesinde bir küp altın var, dua ile altını buluruz” gibi vaatlerle dolandırıcılık yapan sanıklara verilen cezayı az bularak, kararı bozdu.

Dini duyguların istismarı ile yapılan dolandırıcılık TCK 157. maddeki dolandırıcılık suçunu değil, 158. maddedeki nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturur.
Yargıtay 15. Ceza Dairesi, gerekçesinde “Dolandırıcılık suçunun dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle işlenmesi daha ağır ceza gerektirir” dedi.

Din tanımı yapıldı

Yargıtay, “Burada dikkat edilmesi gereken husus, dinin bir aldatma aracı olarak kullanılmasıdır” diyerek, şu tanımı yaptı: “Din, bir topluluğun sahip olduğu kutsal kitap, peygamber ve Allah kavramını da genellikle içinde bulunduran inanç sistemi ve bu sisteme bağlı olarak yerine getirmeye çalıştığı ahlaki kurallar bütünüdür.  Bir insanın dini inanç ve duyguları ile, doğup büyüdüğü, terbiyesini aldığı ailesi, çevresi ve içinde bulunduğu toplum arasında çok sıkı bir ilişki bulunmaktadır.”

7 yıl gerektirir

Yargıtay, sanıkların işledikleri suçun 1 yıl ile 5 yıl arasında değişen hapis cezası öngören “dolandırıcılık” suçu olmadığını, işlenen suçun 2 yıl ile 7 yıl hapsi gerektiren “nitelikli dolandırıcılık” olduğu tespiti yaptı. Yargıtay, sanıkların dini inanç ve duyguları istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık yaptığını belirterek, işlenen her suç için zincirleme olarak ceza tespiti yapılmasını istedi.
STAR