“Sağlıklı bir kişide yemekler yemek borusu aracılığıyla mideye oradan da sindirim sistemine geçer. Yemek borusunun mideyle birleştiği bölgede kapak görevi gören bir kas grubu vardır. Bazı nedenlerden bu kapak gevşer ve görevini yerine getirmez. Midenin içeriği sindirim esnasında yemek borusuna kaçar ve reflü dediğimiz hastalık oluşur. Reflü hastada ağıza acı ekşi sıvı gelmesi, boğazda takılma hissi, geğirti, bulantı, göğüs ağrısı, gıcık tutma, astım, kronik öksürük, hıçkırık ve ses kısıklığı gibi şikayetlere neden olur. Ayrıca reflü hastalığı vücudun çeşitli bölgelerinde de ağrılara neden olur.” Reflü ciddiye alınmalı “Gastroözofajial Reflü Hastalığı (GÖRH) yani reflü mideyi, yemek borusunu ve gırtlağı etkileyen ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Günümüzde reflüyü teşhis etmek için endoskopi, baryumlu grafi ve bazı hastalarda 24 saatlik pH monitörizasyonu dediğimiz burundan bir katater yardımıyla yemek borusuna ve mideye indirilen kataterle birlikte pH monitörizasyonu yapılarak reflü tanısı kolaylıkla konulur.” Reflü tedavisi ve sonrası Genel Cerrahi Doç. Dr. Kamil Gülpınar “Reflü hastalığı medikal ya da cerrahi tedavi yöntemlerle tedavi edilebilir. Yemek borusunun kapağının uzun süre gevşek kaldığı ya da mide fıtığının olduğu durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi müdahale ise laparoskopik yani kapalı teknikle gerçekleştirilir. Ameliyat laparoskopik yani kapalı teknik ile gerçekleştirilir. Yemeklerin mideden yukarıya çıkmasını engellemek için yeni bir kapak oluşturulur. Ortalama 1 saat süren bir ameliyatın ardından hasta 1 gün içinde taburcu edilir. Çalışanlar 3 - 4 gün sonra işlerine dönebilir. İlk bir hafta sadece sıvı ve yumuşak gıda ile beslenilir. Bir ay içinde hasta normal yeme düzenine geçebilir. Cerrahi yöntem, medikal tedaviden farklı olarak hastalara kalıcı bir çözüm sunar.”Kaynak: Cumhuriyet.com.tr