Özgün ÇetinBursa başta olmak üzere birçok kentteki otomotiv ve metal fabrikalarında geçen yıl mayıs ayında başlayan kitlesel grev ve eylem dalgasının yıldönümü yaklaşırken, metal işçilerine yargıdan kötü haber geldi.‘Metal fırtına’ sürecinde Türk Metal Sendikası’ndan kitlesel istifaların yaşandığı ve üretimin durduğu fabrikalardan biri olan Ford Otosan’ın Kocaeli fabrikasında, işten atılan işçilerin açtığı işe iade davasıyla ilgili Yargıtay skandal bir karara imza attı. Yargıtay, Türk Metal’den istifa ederek Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olan ve ardından kapının önüne konulan işçilerin ‘işe iade’ ve ‘sendikal tazminat’ talebiyle açtığı davada Kocaeli 3. İş Mahkemesi’nin işçilerin lehine olan kararını bozdu ve davanın reddine karar verdi. Yargıtay’ın kararında, işçilerin eylemlerinin ‘ölçülü olmaktan uzak’ ve ‘hukuka aykırı’ olduğu iddia edildi.Yerel mahkemenin kararında, işçilerin son çare olarak işveren ve Türk Metal dayanışmasına karşı kendi meşru haklarını savunmak amacıyla toplu eylem yaptığı, bu eylem nedeniyle atılmalarının adil olmadığı belirtiliyordu. İşten atılan 50 kişiden 46’sının Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi olduğuna dikkat çekilen kararda, ‘işten atmaların asıl sebebinin Birleşik Metal-İş Sendikası’na geçen çalışanların yeniden Türk Metal’e üye olmalarını sağlamak olduğu ve işçilerin sendika seçme özgürlüğü haklarını kullanmaları nedeniyle kovulduğu’ vurgulanıyordu. Yargıtay ise eylemlere katılan 550 işçiden yalnızca 50 kadarının işten atıldığına dikkat çekerek işverenin 'eşit davranma borcuna aykırı davrandığını', ama yine de 'işçilerin hukuka aykırı şekilde iş bırakması nedeniyle işverence yapılan feshin geçerli nedene dayandığını’ belirtti. Kararda, “Bu durumda davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir” denildi.İşçilerin avukatı Murat Özveri, Yargıtay kararını BirGün’e değerlendirdi. Yerel mahkemenin işçilerin eylemlerini uluslararası hukuk çerçevesinde ‘barışçıl bir eylem’ olarak nitelendirdiğine dikkat çeken Özveri, Yargıtay’ın böyle bir karar almasının doğru olmadığını söyledi. Anayasa Mahkemesi’ne başvurdukları bilgisini veren Özveri, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceklerini de belirtti. Kaynak: Birgun.net