Trafik kördüğüm, asfalt cehennem, nem zehir. Halkın kullandığı isim Krung Thep (Melekler Şehri), namı diğer Bangkok’ta trafiği arapsaçından kördüğüme döndüren, 2016’nın Ekim ayında hayatını kaybeden Tayland Kralı Bhumibol Adulyadej için hâlâ kurulu bulunan taziye çadırları. Bazı yollar bu yüzden kapalı. Ülkede yas sürüyor. Sokaklarda rastladığımız siyah giysili kadınlar bu taziye çadırlarından dönüyor. Caddelerde adım başı kralın fotoğrafları, siyah beyaz kurdeleler. Bu yas, azalarak da olsa tam 1 yıl sürecek, kralın bedeni, Budist geleneklerine göre ölümünden tam bir yıl sonra yakılacak. Tayland’ın veliaht prensi Maha Vajiralongkorn (64), hani geçen yıl Münih Havaalanı’nda dar kotu, dövmeli bedeni ve mini atletiyle olay olmuştu, tahta geçecek. Halka uzak olduğu konuşulan prensin tahta geçeceği, ama yetkilerini Taylandlılar tarafından çok sevilen kız kardeşiyle paylaşacağı dillendiriliyor, ama uluorta değil. Taylandlılar kraliyet ailesine çok düşkün ve eleştirmenin yüklü cezaları var. Tropik sıcak, politikayı ancak bu kadar kaldırıyor, Wat Traimit (Altın Buda) tapınağına doğru yola çıkıyoruz. 5 tonluk Buda heykeli 5 ton ağırlığındaki, 18 ayar Buda heykeli, ülkenin en büyük Budalarından. 13-14. yüzyıllara tarihlenen heykelin altından olduğu 1955 yılında, taşınırken yere düşüp çatlaması sonucu fark edilmiş. Savaşlar sırasında heykelin yağmalanmasından korkan Taylandlılar heykeli sıvayla kaplamış. Bangkok’un bir diğer büyük tapınağı Wat Pho ise dinlenen Buda’ya ev sahipliği yapıyor. 15 metre yüksekliğindeki heykel tam 43 metre uzunluğunda. Wat Pho geleneksel thai masajının doğduğu yer olarak biliniyor. Rotamız şehir merkezindeki bir masaj salonu. Thai masajı merasimi, ayakların kalın tuzla ovulmasıyla başlıyor, temizlendikten sonra loş bir odaya geçip hazırlanıyoruz. Tayland’ın nemli tropik havası yüzünden bacaklarımız şişmişti. Tam 2 saat süren masaj vücuttaki sinir merkezlerine dirsekle, parmakuçlarıyla baskı uygulanmasıyla yapılıyor. Eğitimli masözler yoga hareketleriyle kolları ve bacakları şekilden şekile sokuyor. Masaja 900 baht ödedik. TL’nin değerli olduğu ülkelerden Tayland’da para birimi baht. Kaba hesapla bir sıfır atınca, Türk Lirası’na denk geliyor. Yani masaja ödediğimiz 900 baht, 90 TL’ye denk. Ayak masajı favori Bangkok’ta ve Phuket’te adım başı masaj yapan bir dükkâna rastlayacaksınız. Niyetiniz sadece masaj yaptırmaksa camekânında “no seks” yazan dükkânlardan birine girin. Ayak masajı favori masajlardan. Bangkok’ta dikkatimizi çeken bir ayrıntı, her evin balkonunda ya da penceresinde yığınla çamaşır asılı olması. Bu bir para kazanma yöntemi. Ev kadınları çamaşır yıkayarak para kazanıyor. Sokaklarda ise her çeşit yemeği bulmak mümkün, evde yemek yapma gelenekleri yok. Yüzen çarşı Bangkok’un en fazla turist çeken bölgesi. Her türlü hediyelik eşya, thai ipeği, giyim kuşam, yiyecek bulunuyor. Bizim aklımızda ise mango, haşlanmış pirinç ve hindistancevizi sütünden yapılmış harika bir tatlı ve “kefenin cebi yok” kaldı. Kao Niow Mamuang, mangolu yapışkan pirinç. Açsanız doyabilir, toksanız tatlı niyetine yiyebilirsiniz. Fiyatı ortalama 80 baht, yani 8 TL. Yüzen çarşıda dükkânı olan tatlı bir Taylandlı ise Türkiye’den gelen turistlere ayrı bir sempati besliyor. Bir yandan döviz bürosu olarak çalışıyor, diğer yandan pazarlık yapmaya çalışan turistlere tatlı bir aksanla “kefenin cebi yok” diyor. Bir saatlik uçuş sonrası Tayland’ın adası Phuket’e vardık. 12 plajı olan bu 48 kilometrelik adada otelimize varmak için neredeyse 1 saatlik yol yaptık. Bunun nedeni adanın tapografik yapısıymış. Phuket’te en çok ilgi çeken yer eğlence caddesi Bangla. Ladyboylar, direk dansı yapan kızlar, yüksek sesli müzik, içki, teklif ve ‘pazarlık’ ne ararsanız var. Ama asla rahatsız etme ve ısrar yok. Sokaklardaki seyyar satıcılardan yemek yemek güvenli. Genellikle şişe geçirilmiş karides ve tavuk satıyorlar. En meşhur yemeklerinden tom yang kung (acılı karides çorbası) çorbasının fanatiği olabilirsiniz. Hindistan cevizi sütü de yemeklerde sıkça kullanılıyor. Tropik meyveleri de adım başı seyyar tezgâhlarda tadabilirsiniz. Phuket’teki küçük şirketler yakın adalara turlar düzenliyor. James Bond adası ve Phi Phi en meşhurlarından. Adalara sürat teknesiyle de gidiliyor. Yol arkadaşlarımız arasında silikon vadisinde çalışan Hintli bir çift, Kanada’dan kalkıp Tayland’a gelmiş, neredeyse bir günü uçakta geçirmiş iki kız arkadaş ve Avustralyalı genç bir çift vardı. Türkiye lafını duyan Hintli bilgisayarcının ilk sözü “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisi ve başrol oyuncusu Engin Akyürek oldu.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr