AYM'nin Can Dündar ve Erdem Gül kararını tanımadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "madem bunu yapabiliyordunuz daha önce neden yapmadınız?" diyen Kuytul, Türkiye'nin bir Ortadoğu ülkesi haline getirilmeye çalışıldığını söyledi. Furkan Vakfı'nın Kurucusu Alparslan Kuytul, hareketin @RabbaniHareket_ adlı Twitter hesabında paylaşılan bir videoda "Zaman Gazetesine yapılan kayyım ataması ile beraber Türkiye'deki gidişatı nasıl görüyorsunuz?" şeklindeki soruyu yanıtladı. Twitter'dan paylaşılan video vakfın resmi internet sitesinde de yayınlanırken, Kuytul videoda konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Ben haberleri akşam gördüm. O cemaatin bütün televizyonları hepsi kapatıldığı gibi, birçok hastanelerine el konulduğu gibi, okullarına, dershanelerine, birçok şeylerine el konulduğu gibi, şimdi de Zaman gazetesine el konuldu. Kayyim atadılar. Ve besbelli ki yarın "bu gazete zarar ediyor" deyip kapatacaklar. Bunu kasten yapıyor, o şirketi batırıyorlar, sonra da 'Bu gazete iflah olmaz' deyip bitiriyorlar. Kıymetli kardeşlerim ben bu yaşa geldim böyle bir şey görmedim. Bu kadar hükümet gördüm bu kadar başbakan gördüm, bu kadar reis-i cunhur gördüm, bu kaçıncı hükümettir ben böyle bir şey görmedim" diyen Kuytul, hukukun üstünlüğü diye bir şeyin kalmadığını, Türkiye'de "üstünlerin hukuku" olduğunu belirterek, üstünlerin söylediği kararların verildiğini belirtti. Can Dündar ve Erdem Gül hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği "hak ihlali" ve "tahliye" kararı hakkında "kararı tanımıyorum, saygı duymuyorum ve uymuyorum" açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en yüksek mahkeme olan AYM'nin kararıyla ilgili bunu deme hakkına sahip olduğu takdirde, herkesin de bir mahkeme kararını tanımama hakkı olduğu gibi Zaman gazetesi yöneticilerinin de yerel bir mahkemenin verdiği kayyım atanması kararını tanımama hakkı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aynı sözleriyle ilgili konuşan Kuytul, Anaysa Mahkemesi'ni savunmadığını hatırlatarak "Bu anayasa benim anayasam değil ama madem böyle bir şey mümkündü, siz niye daha önce hiçbir harama bu tepkiyi göstermediniz? Mesela 'laikliği de tanımıyorum' deseydiniz olmuyor muydu? Mesela 'içkinin yasak olması gerekir' deseydiniz mesela, madem böyle Anayasa Mahkemesi'ni bile reddetmek mümkünmüş... bir gün de bir harama rest çekin de alkışlasak. Mesela 'zinayı yasaklıyorum' deyin hadi." dedi. "Sizin bu cesaretiniz belirli konularda oluyor ne hikmetse. Yani cemaatlerin malına mülküne el koymada, gazetesine televizyonuna el koymada... Ben şöyle görüyorum olayı, bu gidişat bunun başlangıcı neydi hatırlayın, iki sene evvel cemaatle hükümetin kavgası... Bir güç bunu başlattı. Cemaat ne yaptı ben bilmem. Yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum. Yaptıysa bile biri bu yanlışı bilerek yaptırdı. Sonra da hükümete haber etti. Ve aralarını bozdu. Ve onlar oralardan bütün makamlardan tasfiye edildi. Yerine eski sol sosyalistler, ergenekoncular getirildi. Bu işler bu maksatla yapıldı. Cemaatin hataları elbette var. Ama mesele sadece cemaatin hatası değil. Bu bahane ediliyor." diyen Alparslan Kuytul, bu gidişatın bütün cemaatlerin önünün kesilmeye başlandığı ve bu bahaneyle bütün cemaatlere darbe vurulmaya başlandığını söyleyerek, gizli bir gücün Türkiye'de demokrasiyi fazla bulduğunu ve Türkiye'nin bir Ortadoğu ülkesi haline getirilmeye çalışıldığını söyledi.Kaynak: Haber.sol.org.tr