KUNEYTRASuriye'nin Kuneytra kentinin kırsalındaki mülteci kamplarında evlerine dönebilmenin hayaliyle yaşayan Suriyeliler, bu kışı da derme çatma çadırlarda geçiriyor. Soğukların kendisini iyice hissettirdiği şu günlerde kamp sakinleri, yardım kuruluşlarının el uzatmasını bekliyor.AA ekibi ülkenin güneybatısındaki İsrail işgali altındaki Golan Tepelerinin sınırında bulunan Brika, El-Emel ve El-Kerame kamplarındaki zor yaşam şartlarını görüntüledi. Hava durumunun eksi 7'lere düştüğü yüksek bir bölgede yer alan kamplarda, Suriye rejiminin saldırılarından kaçan ve çoğu Kuneytra ve Batı Guta'daki beldelerden gelen bin 500 aile hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor.Rüzgara ve yağmura dayanıklı olmayan yıpranmış çadırlarda yaşayan Suriyeliler, yakacak sıkıntısı da çekiyor. Kışın soğuğundan korunmak için yeterli yakacak, battaniye ve kıyafet bulunmayan kamplardaki çocuklar, her türlü hastalığa yakalanma riski taşıyor. Üstelik böyle bir durumda kamplarda başvurulabilecek sağlık noktaları da bulunmuyor. İnsani yardım kurumlarının yardımlarda gevşek davranmasından şikayetçi olan kamp sakinleri, "dünyanın kendilerini unuttuğunu" düşünüyor.Suriye rejiminin Kuneytra kentinin kasabalarına yönelik saldırılarından kaçan Ümmü Ömer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kışa uygun olmayan, yıpranan çadırlarda kalıyoruz. Yağmur yağdığında çadırımız su alıyor." dedi. Birkaç gün önce güçlü rüzgarların bazı çadırları yerinden söktüğünü, bu soğukta insanların çadırsız kaldığını ifade eden Ümmü Ömer, aynı zamanda odun veya mazot gibi yakacak bulamadıklarını, bazı kişilerin ağaç dalları ve çocuklar için zararlı olan bazı gazları kullandığını söyledi.El-Kerame Mülteci Kampı sakinlerinden Umran Elbuyani, Suriye'nin güneyinde aktif olarak çalışan yardım kuruluşlarına Kuneytra'daki mülteci kamplarına girmeleri çağrısında bulundu. Kamp sakinlerini kış soğuğundan kurtarmalarını isteyen Elbuyani, özellikle çok fazla kar yağan yüksek alanlarda bulunan çadırlarda yaşayanların gelecek haftalarda sıkıntılarının artacağını ifade etti.Muhabir: Mohamad Misto, Safiye KarabacakKaynak: AA