Yargıtay'ın Balyoz mahkûmiyetlerini onamasına tepki için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı'ndan istifa eden emekli Koramiral Atilla Kezek, Ankara'daki 'Sessiz Çığlık' eyleminde bir kez daha isyan edip, "Kumpas dendi, daha ne söylenmesi gerekiyor? Yeter artık, ne bekliyorsunuz? Bırakın silah arkadaşlarımızı" dedi. Kezek, kumpas sürecinde TSK'nın direnç göstermemesini de "Kumpası kuranlar direnç görmeyince Kuvvet Komutanları ve Genelkurmay Başkanları ile de halvet oldular" sözleriyle eleştirdi. Sessiz Çığlık eylemindeki konuşmasına, tüm vatanseverleri 16 Nisan Çarşamba günü Silivri Nöbet Çadırında hukuksuzluklara karşı yapılacak eyleme davet ederek başlayan emekli Koramiral Atilla Kezek şunları söyledi: "Hepinizin bildiği gibi Balyoz davasında sahtecilik tüm açıklığıyla ortaya çıktı. TÜBİTAK dahil birçok kurum dijital verilerin sahte olduğunu teyid etti. Milletin/Devletin en yetkilileri Milli Orduya kumpas kurulduğunu açık açık itiraf etti. Bu durumda masum insanların halen içerde tutulması insanlık suçudur. Yetkililere sesleniyorum; Yeter artık! Ne Bekliyorsunuz? Bırakın silah arkadaşlarımızı. Analar evlâtlarına, çocuklar babalarına, fedakâr kadınlar kahraman eşlerine kavuşsunlar. Önce Amirallere Suikast adı altında teğmenlerle başlayan kumpas daha sonra Poryazköy davasıyla binbaşı ve yarbaylara, bilahare diğer davalarla kurmay albaylar, amiraller ve generallere ulaştı. Kumpası kuranlar direnç görmeyince de Kuvvet Komutanları ve Genelkurmay Başkanları ile de halvet oldular. Bu davalarla her biri ayrı bir değer olan silah arkadaşlarımızın geçmişi silindi, gelecekleri çalındı. Ancak esasen bu son derece önemli insan kaynağı tasfiye edilerek, ülkemizin aydınlık geleceği çalındı. Bunun bedelinin ne olacağını tabii ki tarih ortaya koyacaktır. Merak ettiğim konu, bugün yetkili makamlarda oturanlar bu gerçeğin farkına varmış mıdır? Bu arada halkımızın Balyoz ve diğer davalara ilgisizliği hem içerdeki arkadaşlarımızı, hem de dışarıda bizleri derinden yaralamıştır. Bizler halkımızın Peygamber Ocağı'na sahip çıkmasını bekliyoruz. Adaletsizlik ve hukuksuzluğa seyirci ve sessiz kalanlar, bu komploda pay sahibi gibi algılanacak, gelecekte kendi vicdanlarıyla hesaplaşacaklardır. Bu arada kumpas davaların farkında olup, geçtiğimiz süreçte arkadaşlarımıza destek için Sessiz Çığlık eylemlerine katılan, hapishane ziyaretleri ile hukuksuzluğun karşısında olduklarını gösteren politikacı, basın mensubu ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin seçimler sonrasında da desteklerinin aynı yoğunlukta devamını bekliyoruz. Son sözüm de Türk Silahlı Kuvvetleri'ne; Her şeyin alenen ortaya çıktığı böyle bir ortamda yıllarını ülkesine adamış bu insanlar için mensup oldukları TSK'nin artık sonuç alıcı girişimlerde bulunması, bugüne kadar sahipsiz kalan evlatlarına daha yüksek sesle sahip çıkmasını bekliyoruz. Kumpas dendi, daha ne söylenmesi gerekiyor? Herkesin şunu bilmesi lâzım; Hukuksuzluk ve adaletsizliğin egemen olduğu bir ülkede çocuklarımıza bırakabileceğimiz gelecek yalnızca karanlıktır." Müyesser Yıldız Odatv.com