Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları özetle şöyle: "Yerel yönetimlerde Türkiye'de örnek olan yüzlerce projenin altına imza atan belediye başkanlarımızla gurur duyuyorum. Yerel yönetimlerin başarılı olması Türkiye'nin başarılı olması demektir. Harcanın her kuruşun hesabının verilmesi, vatandaşa gösterilen sevgi ve ayrım yapılmaması CHP'nin temel görevidir. Bundan ötürü son derece mutluyum. Önümüzdeki günlerde Nisan ayında bir referandum yapılacak. Bu değişikliğin halka çok iyi anlatılması lazım. Bütün vatandaşlara dikkatli bir dille anlatılması kazım. Çünkü bu değişiklik 80 milyon yurttaşı ilgilendiriyor. Demokrasimizi yaşatmak istiyoruz. Birinci bir sınıf demokrasi, düşüncelerin özgürce ifade edildiği demokrasi istiyoruz. Farklı siyasi partilerin üyeleri olsak da bütün insanları kucaklamak zorundayız. Doğru anlatın, yerinde anlatın. Bu değişiklikle çift başlılık ortadan kalkacak diyorlar. Doğru değil. Çift başlılık anayasal kurum haline geliyor Başkan seçilecek kişi hem Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edecek hem de partisinin genel başkanı olacak. Anayasa değişikliği bunu öngörüyor. Aşağıda da çift başlılık olacak. Siyasi partinin genel başkanını ildeki il başkanı temsil eder. Cumhurbaşkanı'nı ise vali temsil eder. Yeni değişiklikle il başkanı aynı zamanda Cumhurbaşkanı'nı temsil edecek, vali de Cumhurbaşkanı'nı temsil edecek. Orada da çift başlılık var. Türkiye bu değişiklikle derin bir gerilim içine sokulacak. GAF İDDİLARINA YANIT Diyelim ki seçim oldu. Bir parti çoğunluğu sağladı. Normalde bugünkü şartlarda onun başbakan olması lazım. Bugünkü şartlarda öyle olması lazım. Şimdi diyelim ki ilk seçimde yüzde 51'i tutamadı. İkinci seçime gidiyoruz, başkan için yüzde 51'le partide çoğunluğu değil, bir başka kişi başkan seçildi, mümkün mü? Olabilir. O zaman mecliste çoğunluğu olan partiyle başkan uyumlu çalışabilir mi?" dedi. Asıl ve tehlikeli gerilim bu süreçten başlayacak. Bu noktaya dikkat çekin. Biz bu ülkede gerilim kutuplaşma istemiyoruz. Bir arada yaşamak istiyoruz. Gerilim ve kutuplaşmanın kimseye faydaı yok. Toplumsal yarılmayı herkese anlatmanız gerekiyor. Anayasa değişikliği geçerse terör bitecek deniyor. İstedikleri kanunu çıkarıyorlar. 15 yıldır engelleyen mi oldu, neden bitirmediler? Ellerinden tutan mı oldu? Şmdi terörü bitireceğiz aldatmacasıyla Anayasa değişikliğini kabul ettirmek istiyorlar. Değişiklik kabul edilince ekonomide istikrar sağlanacak diyorlar. Siz istikrara sağlayacaktınız da engel olan kim? Yapsaydınız. Başbakan, bakanlar, valiler MB, Maliye, Ekonomi işveren ve işçi örgürleri sizden. Engel olan kim? Bu da büyük bir aldatmaca. BELEDİYE BAŞKANI, MECLİS'İ FESHEDEBİLİR Mİ?30 Ekim 2016'da sayın başbakan, 'başkanlık sistemiyle belediye başkanlığı sistemi arasında fark yok' diyor. Bunlar ne getirdiklerini bilmiyor. Belediyeyi denetlemeyen hiçbir grup yoktur. CHP'li belediyelerde 24 saat denetim vardır. Başkanlık sisteminde denetim yok. Belediye başkanları istediği kadar yardımcı tayin edebilir mi? Seçilen başkan istediği kadar başkan atayabilir. Nasıl oluyor da belediye başkanı ile aynıdır diyebiliyorlar. Gerçekten aklım almıyor. Belediye başkanları hakimleri mi atıyor? Belediyeler özel kalem müdürü atarken bile İçişleri bakanlığı'ndan izin alıyorlar. Bunlar hiç mi yasaya bakmıyor. Başkan kimden izin alıyor? Vatandaşa doğru bilgi vermek bu kadar zor mu? Vatandaşı kandırmak bu kadar kolay mı? BİNALİ BEY BENİ DİNLESİNGeldiğimiz tablo budur ve hepimizin önündedir. Halka doğruları anlatıyoruz. Sayın Binali bey de beni dinlerse doğruları anlattığımı öğrenmiş olur. Halka doğruları anlatmak sıradan vatandaş olarak benim, sizin göreviniz. Bu değişikliğin sonu belirsiz maceraya sürüklediğini anlatmamız lazım. Hayır çıkarsa kaos olur diye baskıya başladılar. Hayır çıkarsa bir şey olmayacak. Saray darbesi olmazsa Başbakan koltuğunda kalacak. TBMM yasama görevini yapacak. Parlamenter demokratik sistem devam edecek. Diğer türlü tek adam rejimi.. Hesap vermeyen tek adam rejimi... Bunun A, B partisi yoktur. Bu bir seçim değildir. Anayasa değişikliği oylanacak. Sandığa giderken düşünün. Türkiye'yi bu girdaptan kurtarmalıyız. Hepimizin ortak sorunudur. Onlar demokrasiden korkuyorlar. Hayırları çopğaltarak yolumuza devam edeceğiz."Kaynak: Cumhuriyet.com.tr