Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK), hükümetin emekçileri inanç ve mezhep ayrılıkları üzerinden bölerek kiralık işçilik ve kamu emekçilerinin iş güvencelerinin ortadan kaldırılması gibi güvencesiz çalıştırma dayatmalarına karşı alanlara çıkacak. KESK’in çağrısıyla 28 ve 29 Mayıs tarihlerinde “Laik eğitim, laik yaşam ve iş güvencemizden vazgeçmeyeceğiz! Baskı, sürgün ve işten atmalara karşı alanlardayız!” şiarıyla 8 ilde bölgesel miting düzenlenecek. Evrensel'de yer alan habere göre mitinglere ilişkin KESK’e bağlı sendika başkan ve yöneticileri Mülkiyeliler Birliği'nde basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, “Türkiye, benzer örneklerini ancak faşist rejimlerde görebileceğimiz baskıcı, otoriter ve anti demokratik politika ve uygulamalara giderek daha fazla sahne oluyor” dedi. AKP'nin kendi içerisindeki farklı seslere dahi tahammül edemediğini belirten Köse, muhalif, eleştirel en demokratik tepkilerin dahi şiddetle bastırıldığını dile getirdi. İktidarını kaybetme korkusu içinde olanların, hukukun ve demokrasinin en temel ilkelerini ayaklar altına aldığını söyleyen Köse, Anayasayı askıya alan, bürokratlara mevzuata uymama çağrısı yapan bir kişinin aklı, arzuları ve hırsının Türkiye'yi ateşin içine sürüklediğini ifade etti. CADI AVI SÜRÜYORBu gidişatı eleştirenlerin ise AKP'nin yürüttüğü cadı avının kurbanı yapılmak istendiğini belirten Köse şunları söyledi: “Hırsızlara dokunmayanlar, milletvekillerine dokunmanın derdine düşüyor. Milli iradeyi sadece kendisi için meşru görenler, kendisi gibi düşünmeyen milletvekillerini cezaevine göndermekle tehdit ediyor. Akademisyenler, gazeteciler, sendikacılar, sanatçılar, öğrenciler kısaca muhalif her ses, her düşünce susturulmak isteniyor.” Köse hiçbir toplumun tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı değerleri benimsemiş insanlardan oluşmadığını belirterek şunları dile getirdi: “Bu nedenle laikliğin varlığı, din ve mezhep farklılıkları üzerinden halkların, farklı inançtan ve mezhepten insanların birbiriyle çatışmalarına son vermek, her inancın kendisiyle ve diğer inançlarla eşit haklar temelinde ilişki kurmasını güvence altına almak açısından önemlidir. Değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda 'eşit yurttaş' olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız olmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, işyerinde, üniversitede, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayırım yapılmamasına bağlıdır.”Ancak Türkiye’de inşa edilen hakim din kavrayışının ve Türk-İslam sentezi politikalarının eşit yurttaşlık ilkesini daha ilk elden ortadan kaldırdığını ifade eden Köse, Türkiye’de yaşayan farklı inanç grupları ve bir dine inanmayanların fiilen ve resmi olarak yok sayılmaya da devam edildiğini söyledi. 8 İLDE BÖLGESEL MİTİNGŞaziye Köse, AKP’nin inanç istismarını yönelik girişimlerine karşı “Eğitim, Laik Yaşam ve İş Güvencemizden Vazgeçmeyeceğiz! Baskı, Sürgün ve İşten Atmalara Karşı Alanlardayız!” şiarıyla 28-29 Mayıs tarihlerinde Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Diyarbakır, Antalya, Samsun ve Van olmak üzere 8 ilde bölgesel mitingler yapacaklarını duyurdu. Köse tüm işçi ve emekçileri mitinglere katılmaya çağırdı. ‘AKP, PATRONLARIN GÖNLÜNÜ HOŞ TUTMANIN PEŞİNDE’ AKP'nin, patronların ve sermaye çevrelerinin gönlünü hoş tutmanın peşine düştüğünü ifade eden Şaziye Köse, insanlık tarihinin utanç sayfalarında yer alması gereken kiralık işçilik uygulamasının yasalaştırılarak, işçilere kölelik koşullarının dayatıldığını dile getirdi. Kamuda ise yüz binlerce emekçinin iş güvencesine saldırarak, esnek ve güvencesiz istihdamın kapsının aralandığını kaydeden Köse, esnek ve güvencesiz istihdamın yaygınlaştırılmasında ve sermayeye ucuz iş gücü sağlanmasında kadını eve hapseden uygulamalara da hız verildiğini ifade etti. VELİLERİN KATILIMI İÇİN YOĞUN ÇABA GÖSTERECEĞİZEğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, Türkiye'de laik eğitimin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını söyledi. Bu nedenle dindar ve kindar toplum hedefinin ortaya konduğunu belirten Karaca, özellikle 4+4+4 eğitim sisteminin uygulamaya konmasından bu yana AKP'nin bu doğrultuda çok yol kat ettiğini dile getirdi. Zorunlu din dersleri saatlerinin arttırıldığını, din derslerinde yaş sınırının kaldırıldığı ve din eğitimin 4 yaşındaki çocuklara kadar indiğini kaydeden Karaca, son olarak da bir Meclis başkanının Anayasada laikliğin kaldırılmasını savunur hale geldiğini söyledi. Laik eğitimi savunmaya devam edeceklerini belirten Karaca, laik eğitim ve yaşam için düzenlenecek mitinglere sadece öğretmenlerin değil velilerin de katılımı için en yoğun çabayı göstereceklerini vurguladı. Kaynak: Birgun.net