Yüze vurur ifadesi. Karanlık, kararmış… Yanında Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez. Muhammed Ali’nin doğup büyüdüğü Kentucky Eyaleti’nin Louisville kenti. Yalnızlığın resmi. • • • İşte böyle hatırlatırlar adama; Dünya, muhtarlar toplantısından büyüktür. Her yer; kurşun askerlerin dizili olduğu, onların önünden geçip giderek şov yaptığın ve bunu yedirdiğin yer değildir. • • • Gidiş dönüş yaklaşık bir gün uç, bir saat tutunama! ‘Attığı taş ürküttüğü kurbağaya değmez’ denir; işte o misal. Konuşturmadılar. Kuran tilaveti yaptırmadılar. Normalde Kentucky’de iki gün geçirecek ve aralarında ABD eski başkanı Bill Clinton, Ürdün Kralı Abdullah ve Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin de bulunacağı defin törenine katılacaktı… • • • Olmadı! Kâbe örtüsünün bir parçasını Muhammed Ali’nin tabutunun üzerine koymak istediği ancak bu isteğinin de, “Biz sonra koyarız” diyerek geçiştirildiği anlaşıldı. Korumalarıyla, ABD Gizli Servisi görevlileri arasında kavga çıktığı da iddia edildi. • • • Mesajı vardı… Mazluma güç olmuş, umut olmuş, yumruk olmuş Muhammed Ali “Bizdendir” diyecekti. Sallayan olmadı. • • • Sığınmacının, mazlumun, mazluma kalkan olanın yanındayız rolü keserken… Tutunamadı… O sırada Türkiye’de… Bir iftar fotoğrafı ortaya çıktı. Polis bariyeriyle çevrilmiş bir alan, oruç açan Müslüman. İki sığınmacı çocuk bariyerin arkasında umutsuzca bekleyip yemeklere bakıyor. • • • Siyasetin tepesinden inen, ülkeyi de belirleyen riyakârlığın resmi. ABD Gizli Servisi yetkilileri, bizimkinin muhafızlarına fena gider yapmış. Eee her yer Türkiye değil. Yemiyor kimse. Türkiye Cumhuriyeti dedikleri Dünya’da ‘turkey’ şimdi. Kabaramazsın kel Fatma! • • • Mazlumun yumruğunun cenazesinde, ‘Bu bizim adamdır mesajı verecekmiş…’ Olmuyor işte! Türkiye’de riyakâr bir fotoğraf! Polis bariyeriyle çevrilmiş bir alan, oruç açan Müslüman. İki sığınmacı çocuk bariyerin arkasında çaresiz, iştahla yemekleri gözlüyor. Türkiye için iftar vakti, ülkesiyle iftihar ediyor insan! Kentucky’de bir fotoğraf… Karanlık… Kızarıp, kararmış… Kentucky Fried Chicken! Muhammed Ali kelebek gibi uçuyor arı gibi sokuyor… Seninki… Bir gün uçup bir saat tutunamıyor. *** Validen al haberi Devletin asli görevlerinden biri vatandaşının can ve mal güvenliğini korumaktır. Devlet bu görevi il yönetimlerinde valilere bırakır. Ancak bizde sistem farklı işler. Devletin görevi kapatmak Vali’nin görevi ‘sünger çekme’ işini layıkıyla uygulamaktır. Mesele trajikomik. Biri Eski Kilis Valisi’nin yerine getirilen yeni şehir yöneticisi İsmail Çataklı. Eskisi, IŞİD’in attığı füzeleri, “Yerçekimi var, ister istemez düşüyorlar” değerlendirirken yenisi ona nazire yapıp, düşen kurşunlardan; “Bunlar izli mermi sorun yok” diye anlatıyor. Devlet ciddiyeti böylece bir kez daha tavan yapıyor! Vali bunu Twitter’dan yazıp, tepki alınca siliyor. ‘Bana sormadan haber yapmayın’ Antep Valisi Ali Yerlikaya, Kilis Valisi’nden birkaç adım daha ileriye gidiyor. 31 Mayıs günü, İl Emniyet Müdürü, Belediye Başkanı, Garnizon Komutanı, Rektör, Sanayi ve Ticaret Odası yönetim kurulu başkanlarının da olduğu bir toplantı düzenleyip, toplantıya yerel basını çağırıyor. Kısaca derdini açıyor: “Bana sormadan IŞİD haberleri yapmayın’’ diyor. Basına ayar çekip, ‘Nasıl haber yapılır?’ konusunu örneklendiriyor, tavsiyeler veriyor: “IŞİD havaalanına füze mi attı? Oğuzeli’ne düştü yazın. Bize sormadan kalem oynatmayın. Sonra ben fırça yiyorum.” ‘Sefer var mı yok mu?’ Antep’te ilginç işler oluyor! Kayıtlı olmayan bir Katar uçağı havalimanında panjurlarını indirmiş şekilde bekletiliyor. Pek çok kişinin aklına da, “Acaba içinde ne var, niye panjurları çekili?” sorusu da geliyor. Antep’e Katar’dan kayıtsız uçak inerken, Avrupa’dan kayıtlı uçak gelemiyor. Havaalanına normal koşullarda Avrupa’nın iki ülkesinden kalkan iki uçak bulunuyor. Biri Almanya, diğeri Fransa’dan. Seferler Sunexpress’e ait. Ne var ki bu uçakların bir süredir güvenlik nedeniyle Antep’i pas geçip Adana’ya indirildiği belirtiliyor. Şirket durumu doğrulayıp, “Antep uçuşumuz yok” diyor. Gerçekte de bir süredir Avrupa yolcusu taşıyan uçak gören havalimanı çalışanı, görevlisi de yok. Buna rağmen Antep Havalimanı işletmesi, Avrupa tarifeli uçakların geldiğini söylüyor. Çelişki Antep Valisi’nin bir fiilinde daha da netleşiyor. Vali; Avrupa’yla koordinasyon sağlamaya ve Antep Havalimanı’na Fransa uçağı insin diye mevzuyu çözmeye gidiyor. Vali Yerlikaya’nın sözünü tutamadık. Bunların hepsini önce aramızda, kurduğu WhatsApp grubumuzda yazacaktık değil mi? *** İstikrarda geçen hafta ■ Son bir yıldaki 14 bombalı saldırıda 249 kişi yaşamının kaybetti, 1350 kişi yaralandı. 7 Haziran 2015’ten bu yana Türkiye’de ölen insan sayısı binin üzerinde. Geçen haftanın bilançosu da ağır! Vezneciler ve Midyat’ın toplamı; 14 can. Üstüne de 66 yaralı. ■ Ramazan geldi hoş geldi. “Ne yaparsak oruç bozulmaz?” bilmecesi tam gaz. Oruç tutmayana dayak ve baskı olmasa eğlenceli memleket aslında. Ramazanın ilk haftası 3 kişiye kötek de atlatıldı. Siyasal İslam’ın tablosunun ağırlaştığından söz etmek bile manasız. Ramazan’da çay çorba içmek, ‘Allah için’ yasak birader! ■ Kılıçdaroğlu’na mermi. Önüne ama… AKP jargonunda karşılığı; ‘Sıkıntı yok!’ İnsan kayıplarının suçlusu da ana muhalefet partisi. Algı operasyonunun böylesi akıllara zarar... Ama ‘inançlı’ bir hedef kitle var. Kaos sürüyor. AKP savaş çıkardı, o savaşı derinleştiriyor. Ancak suçlu başka taraflarda aranmaya devam ediyor. ■ Ülke bildiğimiz gibi! Söylemler hep aynı. Açlık, sefalet, can güvenliği, gericilik, taciz tecavüz, dışarıda artan yaptırımlar, yalnızlık, yabancılaşma… Ama Başkanlık şart! Kaynak: Birgun.net