28 Şubat bu noktada çok belirleyici oldu. Devleti, statükoyu savunan bir yapı oluştu. Sadece başkanlıkla yetinmeyen, avukatları yönetime katan özgürlükçü, demokratik, meslek sorunlarını ön plana alan, evrensel hukuka göre hareket eden bir baro vardı, yeni yapı buna karşı çıktı. Daha sonra iyice antidemokratik bir tutum aldı. Gerici bir yaklaşımı oldu. Generallerin ziyaretleri var. 2000’deki ilk seçimde Müşir Kaya Canpolat adayları oldu ve seçimi kaybetti. Bir sonraki seçimde yasa çıktı. Bir başkanın 2 dönemden fazla aday olamayacağı söylenince Yücel Sayman aday olamadı. ÇAG’ın çıkardığı genç aday da seçilemeyince Kazım Kolcuoğlu başkan oldu. Bu şekilde ÇAG Önce İlke’nin statükocu, gerici dönemi başladı.
kaynak : http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/newsDetail_getNewsById.action?newsId=32385
Kemal Aytaç (ÇAG baro başkan adayı): Mevcut yönetim, 28 Şubat’la birlikte kuruldu
İstanbul Barosu’nda ÇAG’la başlayan 10–15 yıllık özgürlükçü bir dönem vardı. Özellikle Yücel Sayman dönemi bu anlamda çok önemli. Baro, bu dönem oldukça demokratik tutum sergiledi. Yücel Sayman’ın bakış açısı özgürlükçüydü.
Bunlar da ilginizi çekebilir