Nurcan Gökdemir nurcangokdemir@birgun.net HDP milletvekillerinin yargı önüne çıkması için yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması ısrarını sürdüren Tayyip Erdoğan, milletvekilliği döneminde ‘kalpazanlık, sahtecilik, suç işlemek için teşekkül oluşturmak’la suçlandı. Erdoğan, bu suçlamalardan yargı önüne çıkmadan Cumhurbaşkanı seçildi, Başbakanlık’ta 16 ay uyutulan bir fezlekenin de aralarında olduğu ve yıllarca TBMM’de bekleyen fezlekelerin bugün ‘kayıp’ olduğu iddialarına da hükümetten bir yanıt gelmedi. Erdoğan, Ahmet Davutoğlu’nun “Hodri meydan” demesine karşın, AKP milletvekillerinin yargılanmaya yönelik kaygıları, Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop’un geçmiş yıllara ilişkin uygulamalara karşın gizlediği dosya içeriklerinin ortaya çıkması endişesi ve 17-25 Aralık sürecinin baş aktörü Rıza Sarraf’ın ABD’de tutuklanması üzerine ayak sürüyen iktidar partisinin peşini hiç bırakmadı. Açıklamalarını aralıksız sürdüren ve bu konudaki sabırsızlığını son olarak “Senin vekilliğinin bitmesini nasıl beklerim ya?” sözleriyle dile getiren Erdoğan’ın dokunulmazlıkların kaldırılması ısrarı, milletvekilliği döneminde TBMM’ye sunulan dosyalarındaki suçlamaları ve bu dosyaların kaybedildiği iddialarını akla getirdi.İlk suçlama AKBİLMilletvekili seçilmeden önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan ve o dönemdeki kadroların tamamına yakınıyla da siyasette kader birliği kuran Erdoğan hakkındaki ilk fezleke bu döneme ilişkin düzenlendi.Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’nün 24 Ocak 2004 tarih ve 1350 sayılı yazısıyla TBMM Başkanlığı’na gönderilen ilk fezlekesini Erdoğan ‘Başbakan’ sıfatıyla imzaladı. Siirt Milletvekili Erdoğan, İstanbul Milletvekilleri Mustafa Açıkalın ve İdris Naim Şahin ile Kırşehir Milletvekili Mikail Arslan hakkındaki fezlekede, ‘zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak…’ suçlamalarında bulunuldu.‘AKBİL dosyası’ olarak bilinen bu fezleke, yine Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamasıyla hazırlanan ikinci fezleke ile birlikte TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyonu gündeminde Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği 2014 yılı Ağustos ayına kadar görüşülmeden bekledi.Talimatı verdi!Erdoğan hakkında üçüncü fezleke de dönemin Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala tarafından 16 ay süreyle TBMM’ye gönderilmeden Başbakanlık’ta bekletildi.Erdoğan’ın Avustralya’da bir radyo programında “Sayın” diye hitap ettiği Abdullah Öcalan için “Almış olduğu kellelerin hesabını veriyor” dediği gerekçesiyle ‘suç ve suçluyu övmek’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamalarıyla fezleke düzenlendi.CHP eski Milletvekili ve Anayasa Komisyonu eski üyesi Atilla Kart, bu fezlekenin TBMM’ye sunulmadan Başbakanlık’ta bekletilmesi nedeniyle Erdoğan ve Ala hakkında suç duyurusunda bulundu.Kart, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırlandıktan sonra dosyanın 21 Mart 2008’de Adalet Bakanlığı’na, beş gün içinde de Başbakanlık’a ulaştırıldığını söyledi. Başbakanlık’ın bir hafta ila 10 gün içinde TBMM’ye sunması gereken fezlekeyi 21 Temmuz 2009’a kadar geçen 16 ayda hiçbir işlem yapmadan beklettiğini anımsatan Kart, “Bu elbette dönemin Başbakanı Erdoğan’ın talimatıyla oldu, müsteşar da bu emre gözü kapalı uydu” dedi.‘Dosyalar kayıp’ iddiasıErdoğan’ın Başbakanlık’ta uyutulan, TBMM’de bekletilen dosyaları Cumhurbaşkanı seçildikten sonra da ‘kaybedildiği’ iddialarına konu oldu. Atilla Kart, Erdoğan’ın danışmanlığını da yapan İstanbul Milletvekili Hüseyin Besni ve bazı AKP’li vekillerin olduğu gibi Erdoğan’ın dosyasının da kaybedildiğini öne sürdü. Kart, Davutoğlu’nun yanıtlamasını istediği konuyla ilgili önergesinin de yanıtsız kaldığına dikkati çekti.***‘Bekletildi ve kaybedildi’AKP’yi samimiyetsizlikle eleştiren Atilla Kart, şu yorumu yaptı: “13-14 yıldır karma komisyonu sadece bir kez toplayan hiçbir dosyayı Genel Kurul aşamasına getirmeyen iradenin bugün “Fezlekeleri neden bekletiyoruz?” demesi hiçbir şekilde samimi ve tutarlı değil. Cumhurbaşkanı’nın yıllarca bekletilen dosyaları bugün de kayıp ve kaçak, dosyaların akıbetinden haber alamıyoruz. Israrlı başvurulara karşın görüşülmeyen fezlekeler sonunda kaybedildi. Erdoğan önce, nerede olduğu bilinmeyen kayıp-kaçak fezlekelerinin hesabını vermeli.”Kaynak: Birgun.net