Yunus Emre Enstitüsü ve İznik Vakfı iş birliğiyle düzenlenen atölyelerde sanatçılar 90 saatlik eğitimlerinin ardından sertifikalarını aldılar. Bin yılı aşkın geçmişe sahip İznik çinilerinin tarihini, yapımını ustalardan öğrenen sanatçılar teorik ve pratik derslerin yanı sıra, Bursa ve İstanbul gezilerinde önemli tarihi yapılardaki çini eserlerini yerinde incelediler. Türk kültürünü ve sanatını dünyaya tanıtan Yunus Emre Enstitüsü, Anadolu’nun en eski ve kadim sanatlarından biri olan İznik Çinisi için İznik Vakfı işbirliğiyle dünyanın pek çok ülkesinden sanatçıları bir araya getirdi. Enstitü aracılığı ile İznik’e gelen Lübnan, Mısır, Filistin, Kosova ve Gürcistanlı sanatçılar İznik Vakfının usta öğreticileri rehberliğinde geleneksel sanatlarımızdan olan çiniyle ilgili hem teorik bilgiler aldı hem de hem de uygulamalı atölye çalışmaları gerçekleştirdi. Program sonunda, katılımcıların 90 saatlik çini atölyesi eğitim programını tamamladıklarına dair hazırlanan sertifikaları, İznik Vakfı Başkanı Işıl Akbaygil takdim etti. Enstitü tarafından düzenlenen Bursa ve İstanbul gezilerinde önemli tarihi yapılardaki çini eserlerini yerinde inceleme imkanı bulan sanatçılar binlerce yıllık çini kültürüne dair detaylı bilgiler aldılar. Binlerce yıllık kültür, günümüz teknolojisine uyarlanıyor Dünya sanat tarihi içinde çok önemli bir yeri olan Türk çini ve seramik sanatının geçmişi 8. ve 9. Yüzyıllara, Uygurlara kadar uzanıyor. Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları döneminde köklü bir değişime uğrayan çini sanatı için en parlak dönem ise Osmanlı dönemi. 16. Yy. İznik Çini sanatı, Dünya çini literatüründe hala zirvede kabul ediliyor. Vakfın İstanbul Üniversitesi, TÜBİTAK, İstanbul Teknik Üniversitesi gibi kuruluşların ilgili birimlerince de desteklenen araştırma ve uygulamaları yurt içi ve yurt dışından yoğun ilgi görüyor. Kaynak: HABER7.COM