Türkiye’de faaliyet gösteren İsveçli firmalar son dönemde yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelere karşın, büyüyen pazar, düşük üretim maliyeti ve bölge ülkelerine erişim gibi etkenlerle gelecek üç yılda Türkiye’deki yatırımlarına devam etmeyi planlarken; orta vadede kârlılık ve ciroda artış öngörüyorlar. İsveçli firmalar, Türkiye’de karşılaştıkları en büyük zorluk olarak yoğun rekabet, siyasi istikrarsızlığı gösteriyor. İsveç Ticaret ve Yatırım Merkezi Business Sweden tarafından hazırlanan ve İsveçli firmaların Türkiye ekonomisine bakış açısını ortaya koyan ‘Türkiye İş Ortamı Araştırması’na göre, İsveçli şirketler Türkiye’de sadece kalıcı olmayı değil, büyümeyi de planlıyor. 1 Temmuz - 16 Ağustos tarihlerinde yapılan araştırmaya aralarında Ericsson, Volvo, H&M, IKEA, Oriflame, Spotify, Saab ve Tetrapak gibi şirketlerin bulunduğu 79 firmadan 85 üst düzey yönetici katıldı. Araştırmada İsveçli firmaların Türkiye pazarı ile ilgili şu tespitlere yer verildi: -Türkiye, dünyanın her yerine ulaşan geniş bir ticaret ağına sahip ve uluslararası firmalara açık bir pazar. Bundan kaynaklanan yoğun rekabet, araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 66’sının faaliyetlerini oldukça etkiliyor. -Türkiye, 2015’te iki seçim ve 2016’da bir darbe girişimi yaşadı. Katılımcıların yüzde 59’u siyasi dalgalanmanın faaliyetleri üzerinde yüksek / çok yüksek etkisi olduğunu belirtiyor Ödeme sorunu -Dış ve iç etkilere açık olan Türk Lirası, 2015’te Avro karşısında yüzde 13 değer kaybetti ve yüzde 30 civarında dalgalandı. -Türkiye, bazı AB ülkelerine kıyasla ticarette daha uzun vadeli ödeme periyotlarına sahip. Türk iş çevrelerinde ödemelerin ertelendiği de görülmekte. Karşılıksız çek oranı son üç yılda yüzde 3.2 civarında, ancak bu oran darbe girişimi sonrasında Ağustos 2016’da yüzde 4’e yükseldi. Yüzde 50'si yatırım planlıyor Raporun tanıtımını yapan İstanbul İsveç Başkonsolosu Therese Hyden ve İsveç Türkiye Ticaret Başmüşaviri Erik Friberg’in verdiği bilgiye göre Türkiye’de 400’e yakın İsveçli marka faaliyet gösteriyor. Şirketlerin yüzde 80’i kısa vadede, yüzde 89’u ise gelecek üç yıl içerisinde Türkiye’de yatırımlarına devam etmeyi planlıyor. Katılımcıların yüzde 21’inin Türkiye’de üretim tesisi var. Bu şirketlerin yüzde 50’si mevcut tesislerine üç yıl içinde yatırım yapmayı planlıyor. Yüzde 92’si 2019’a kadar cirolarının artacağını öngörüyor.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr