Avukat Burak Diyarbakırlı Bir şehri paylaşan toplulukların beraber yaşama iradelerinin göstergesi, şehrin önemli kurumlarında birlikte bulunmak ve yönetmektir. Bu sebeple yaklaşan İstanbul Barosu seçimleri İstanbullu Kürtlerin beraber yaşama iradesini göstereceği kadar, Türklerin de birlikte yaşama iradesini gösterecektir. Kürtler İstanbul’un ticari ve sosyal yaşamında etkilerini gün geçtikçe hissettirirken, İstanbul Barosunun Kürtlerin temsiline kapalı olması düşünülemez. Kürtlerin kendilerini temsil edecek mekanizmalarda, kendi istekleriyle yer almaması da bu düşünülemezliğe dahildir. Bu sebeple Kürtler, yaşadıkları toplumun genel sorunlarına duyarlı davranırken, özel olarak Kürtlerin İstanbul’da ve Türkiye genelinde yaşadığı sorunlara duyarlılık gösterebilecekleri ve daha güçlü olarak seslendirebilecekleri bir mekanizmadan uzak kalmamalıdır, kalamazlar. İki buçuk milyondan fazla Kürt nüfusun yaşadığı İstanbul’da, İstanbul Barosu, Kürtlerin de Barosudur ve hemşehrilerimizin barodaki temsilcisi olan Kürt Avukatlar tarafından bu nüfus, zaruri olarak temsil edilmelidir. Ülkenin tüm sorunlarına yurttaşların her biri birbirlerine karşı sorumlulukları gereğince duyarlı davranmak zorundayken, sorunun muhatapları tarafından dillendirilmesi ayrı bir önem taşımaktadır. Örnek olarak, kadınların sorunlarına erkeklerin duyarlılık gösterip, yanlarında yer almaları başkadır, kadınların kendi seslerini daha güçlü bir şekilde seslendirebilecekleri bir mekanizmada bulunmaları ve bunu dillendirebilmek için kota istemeleri başkadır. Erkeklerin, kadınlar adına, kadın hakları savunuculuğu yaptığı bir yerde; kadın hakları zaten çiğneniyor ve çözümü konusunda bir irade gösterilemiyor demektir. Böyle bir yerde Kadın Hakları Savunuculuğu yapanların mücadelesi inandırıcı olmayacak, zerre kadar saygı duyulmayacak, her tarafından yalan ve yalakalığın damladığı ve aslında kadın sorunu mücadelesine engel olan, kötü niyetli bir hareket olarak algılanacaktır. Ve kadınlar böyle bir harekette geride kalmaya itildikçe, üçüncü algılayışa kadın sorunu anlatılamayacaktır. İçinde bulunduğumuz yüzyıl; sorunlara ve muhataplarına herkesin sahip çıktığı ve sorunların muhataplarının, sorunları dillendirebilmek için, uygun atmosferin el birliği ile yaratıldığı yüzyıldır. İşte bu yüzden kendi sesinin daha az çıktığını düşünen ve ifade edenler için sivil toplum kuruluşlarında yerler açılmaktadır. Çağın demokrasi ölçüsü ve göstergesi bu şekilde işlemektedir. Kendisini seçtiremeyecek çoğunlukta olmayan yada birlik olmayan toplulukların, sorunları olmasına rağmen bunu gerekli kurumlarda dillendirememesi, çağın demokratik anlayışının gerisindedir. Kürtlere de, sorunlarını daha güçlü dillendirebilecekleri her mekanizmada yer/kota ayrılması, ülke demokrasisinin gelişimi açısından elzemdir. Türkler hiç kuşku yok ki son derece hararetli ve inançlı bir biçimde Kürtlerin sorunlarına sahip çıkacaktır. Ancak bu hararetli ve inançlı savunmaların hiç biri, Kürtlerin kendi sorunlarını anlatacakları bir ortamın yaratılmasından daha değerli ve gerçekçi olamaz. İstanbul Barosunda aynı mesleki donanıma sahip olduğumuz Kürt Avukatlara; özel olarak Kürt sorunu, genel olarak Türkiye meseleleri konusunda seslerini duyurabilmeleri için yer ayrılması gerekmektedir. İstanbul Barosu seçimleri bu anlamada, İstanbul’da birlikte yaşamanın iradesi olacak; sorunlara ortak çözümler üretme konusunda irade yaratacaktır. Hiç kuşku yok ki, bu irade Türkiye’de bulunan birçok soruna çözüm üretecek ve özel olarak Kürt sorunun çözümüne katkıda bulunacaktır. Seçim ittifakı olmasa dahi, ve yine Kürt meslektaşlar KaV’ın seçim kazanma sürecine bir katkıda bulunmasalar dahi, bu sorunlar KaV tarafından İstanbul Barosu Yönetimi alındıktan sonra da dillendirilecek ve daha şiddetli olarak savunulacaktır, savunulmalıdır. Genel olarak Türkiye’nin sorunlarına, özel olarak Kürt sorununa yıllardır duyarlılık gösteren KaV, Kürtlerin desteğini alnının akıyla isteyecek bir grup olduğu kadar; Kürtler bakımından bu temsili sağlayabilecek doğru adrestir. Sorunları çözebilecek ortak iradenin yaratılması için Memleketinizin Barosuna Bizimle birlikte Sahip Çıkın.