<span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: medium; color: rgb(84, 84, 84); text-align: justify;">Türk milletinin Anadolu coğrafyasındaki varlığını hukuken de sona erdirecek Sevr dayatmasına (10 Ağustos 1920 ) saltanat ve hilafet makamı ile işbirlikçi mütareke hükümeti boyun eğmişti. Emperyalizm,</span><b style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: medium; color: rgb(84, 84, 84); text-align: justify;">Doğu Sorunu</b><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: medium; color: rgb(84, 84, 84); text-align: justify;"> </span><span style="font-family: arial, helvetica, sans-serif; font-size: medium; color: rgb(84, 84, 84); text-align: justify;">olarak tanımladığı Osmanlı mirasının paylaşılması ve Türk ulusunun tarih sahnesinden silinmesinin önünde bir engel kalmadığını düşünmekteydi.</span> <p class="MsoNormal" style="color: rgb(84, 84, 84); font-family: tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; text-align: justify; margin: 0cm 0cm 10pt;"><font size="3"><font face="arial, helvetica, sans-serif">19 Mayıs 1919’ da Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’da ateşlediği işaret fişeği yok edilmek istenen bir milletin topyekun itirazını temsil ediyordu. Emperyalizme karşı ayaklanan bir milletin kutsal isyanının boğulması için tetikçilik görevi verilen Yunan Ordusu’nun İzmir’e çıkarak Anadolu içlerine yayılması Sevr’in zorla kabul ettirilmesini amaçlıyordu.<o:p></o:p></font></font></p> <p class="MsoNormal" style="color: rgb(84, 84, 84); font-family: tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; text-align: justify; margin: 0cm 0cm 10pt;"><font size="3"><font face="arial, helvetica, sans-serif">1919 – 1922 arasında Ege’den başlayıp Anadolu bozkırlarına yayılan kanlı boğazlaşmanın bir tarafında emperyalizmin buyruğundaki Yunan işgalcileri, diğer tarafta ise ülkesinin bağımsızlığı için savaşan Türk halkı vardı. <o:p></o:p></font></font></p> <p class="MsoNormal" style="color: rgb(84, 84, 84); font-family: tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; text-align: justify; margin: 0cm 0cm 10pt;"><font size="3"><font face="arial, helvetica, sans-serif">Milli Mücadele’nin kalbi Ankara’nın yakınlarına kadar gelen Yunan Ordusu’nun 22 gün geceli gündüzlü sürdürülen muharebelerin sonucu Sakarya’nın batısına püskürtülmesinden neredeyse bir yıl sonra düğümün çözüleceği günler gelmişti. 26 Ağustos 1922 sabahı başlayan <b>Büyük Taarruz, </b>30 Ağustos’taki meydan muharebesi sonucu cephenin yarılmasıyla birlikte Yunan Ordusu’nun feci bozgunuyla sonuçlandı. Bundan sonraki süreç 9 Eylül’de Türk süvarilerinin Kordon’da yankılanacak nal sesleriyle sonlanacak bir kaçma kovalamacadır. Atatürk’ün, <b><i>“ Katiller sürüsü “</i></b> olarak tanımladığı Yunan Ordusu’nun kaçarken, sivil halka karşı işlediği, savaş hukukunun da asla kabul etmeyeceği insanlık dışı katliam, yağma ve tecavüz suçları belleklerden hala silinmemiştir.<o:p></o:p></font></font></p> <p class="MsoNormal" style="color: rgb(84, 84, 84); font-family: tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; text-align: justify; margin: 0cm 0cm 10pt;"><font size="3"><font face="arial, helvetica, sans-serif">Ordunun cephede kazandığı büyük zaferin arkasında kuşkusuz ki, sofrasındaki azığını, ayağındaki çarığını, cebindeki meteliğini paylaşan Türk halkı vardır. Atatürk, ün tanımıyla; <b><i>“ Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan ve her gittiği yere medeniyet nurları taşıyan Türk Ordusu “ </i></b>nun halkına armağanı büyük zaferi coşkuyla kutluyoruz.<o:p></o:p></font></font></p> <p class="MsoNormal" style="color: rgb(84, 84, 84); font-family: tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; text-align: justify; margin: 0cm 0cm 10pt;"><font size="3"><font face="arial, helvetica, sans-serif">Atatürk, Türk Ordusu’nu başta ülkenin bağımsızlığının teminatı olmak üzere, kurtuluş ve kuruluş felsefesinin, Cumhuriyet ideallerinin, çağdaş değerlerin savunucusu olarak görmüştür. Halkın bağrından çıkmış, halk çocuklarından oluşan, yönü çağdaş uygarlığa dönük, ülkenin ve Cumhuriyet’in hasımlarına karşı caydırıcı bir kurum olarak var olmasını istemiştir.<o:p></o:p></font></font></p> <p class="MsoNormal" style="color: rgb(84, 84, 84); font-family: tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; text-align: justify; margin: 0cm 0cm 10pt;"><font size="3"><font face="arial, helvetica, sans-serif">Son dönemlerde, suçların şahsiliği kuralı bir tarafa atılarak, yargının araçsallaştırılması, hukukun silaha dönüştürülmesi yoluyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kurumsallığına, saygınlığına, caydırıcılığına yönelik bir kampanyanın ısrarla sürdürüldüğü dikkatlerden kaçmamaktadır. Yargı üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik organize bir saldırının varlığını düşündürecek olgular söz konusudur. Bu saldırının Cumhuriyet’e ve ülke bütünlüğüne karşı bir tertibin ön hazırlığı olduğuna ilişkin değerlendirmeler dikkate alınmalıdır.<o:p></o:p></font></font></p> <p class="MsoNormal" style="color: rgb(84, 84, 84); font-family: tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; text-align: justify; margin: 0cm 0cm 10pt;"><font size="3"><font face="arial, helvetica, sans-serif">İstanbul Barosu olarak, emperyalizme ve maşalarına karşı Türk Ordusu’nun kazandığı büyük zaferin 91. Yıldönümünde, ülkenin kurtuluş ve kuruluşu uğruna can veren şehitlerimizi ve gazilerimizi şükranla anıyoruz.<o:p></o:p></font></font></p> <p class="MsoNormal" style="color: rgb(84, 84, 84); font-family: tahoma, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; text-align: justify; margin: 0cm 0cm 10pt;"><b><font size="3"><font face="arial, helvetica, sans-serif"> İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI</font></font></b></p>