Av. Ali Rıza Dizdar ile Söyleşi FETÖ soruşturmalarında görev aldığınızı biliyoruz, bu soruşturmalar konusunda neler söylersiniz? Avukatlar bu soruşturmalarda iş kabul etmeli mi? Yürütülmekte olan bu soruşturmalarda eleştirdiğiniz yönler var mı? FETÖ soruşturmalarını ben ikiye ayırıyorum; 1- Darbe hareketine katılanlar 2- Gülen Cemaatine üye olanlar Bir de 17-25 Aralıktan sonra yürütülen soruşturmalar var. Tutuklananlara soruyorlar; Neden Hizmet Hareketine himmet verdin? Zaman Gazetesi’ne neden abone oldun? Sızıntı Dergisi’ne neden abone oldun? Bank Asya’da neden hesap açtın? SORGULANAN HAKİM VE SAVCI İSE Neden çocuklarını bursu olarak Cemaat dershane ve okullarına gönderdin? Neden Yargıda Birlik’e oy vermedin? Hakim- savcı üniversite yıllarından beri sosyalist olsa bile bu sorulara muhatap olur ve tutuklanıyor. KORKUNÇ İHBARLAR VAR Özellikle hakim ve savcılar hakkında korkunç ihbarlar var. HUKUKDA HÜLLE OLMAZ 141, 142 ve 163. Maddeler yıllar önce kaldırıldı. Bu madde düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü yasaklıyordu. Bugün bu suçlar bir başka şekilde geri gelmiş gibi. Zaman, Sızıntı okumak, abone olmak suç olmuş.. Gülen kitaplarını okuyanlar sorgulanıyor. KOTİL VE CNN THY Zaman Gazetesi’ne aboneydi ve THY yolcularına bedava Zaman Gazetesi dağıtılıyordu. CNN Gülen’in kitaplarının tanıtımını yapıyordu. Bu durumda KOTİL ve CNN hakkında da soruşturma açılması gerekmez mi? AVUKATLARIN ASLİ GÖREVİ Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü temel insan haklarındandır. Temel insan haklarını savunmak biz avukatların asli görevlerinden biridir. DARBE GİRİŞİMİ EMASYA Planının yerini alan KOK-KOD plan mevcut. Darbe günü saat 9 civarında bütün birliklere KOK-KOD Planı uygulaması var emri gidiyor. Tatbikat emri alan birlikler harekete geçiyor. Uygulama esnasında bunun bir tatbikat değil darbe girişimi olduğunu anlayan askerler geriye dönüyor. Tatbikata çıkan birlikteki askerlere telefonlar geliyor. “Neredesiniz, biz de çıkıyoruz” diye.. Askerler bu telefonlara cevap veriyorlar ve diyorlar ki; “Çıkmayın bu tatbikat değilmiş, darbeymiş, biz de geri dönüyoruz” Arkadaşlarını çıkmayın diye ikaz edenler bugün tutuklu, onların uyarıları ile tatbikata çıkmayanlar ise serbest ve görevinin başında. Metris ’ten çıkan birlikler Büyük Şehir Belediyesi’nin önüne geldiğinde direnişle karşılaşıyorlar. Albay yüzbaşıya ateş edin emri veriyor. Yüzbaşı emre uymuyor, albay vuruluyor emre uymayan yüzbaşı ise halen tutuklu. Rahmi Ofluoğlu, Söyleşi 68 Kuşağı yöneticilerinden, 42 yıl önce İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Fetö soruşturmaları ile ilgili ilk söyleşimizi Rahmi Ofluoğlu ile yaptık. Avukatların bir kısmı FTÖ soruşturmalarında görev almaktan kaçınıyor, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? -Savunma hukuk devletlerinde yargılamanın temel unsurlarındandır. Ancak avukatlar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na göre gerekçe göstermeksizin işi ret edebilir. Avukatların davaları almaktan kaçınmasında neler etkili oluyor? - Öncelikle avukatların 15 Temmuz Darbe girişimine yaklaşımlarının bu kararlarında etkili olduğunu düşünüyorum. Özellikle siyasi bir kimliği olan avukatlar bu soruşturmalarda iş kabul etmekte tereddüt edebiliyor. Bazı meslektaşlar ayırım yapıyor ve suçlu olmadığına inandıkları şüphelilerin işlerini kabul ediyorlar. Mahalle Baskısı Ayrıca mahalle baskısı var, 15 Temmuz darbe girişimine katılanlar hain olarak ilan edildi, her gün TV kanallarında ihanet üzerine söyleşiler var, belgeler yayınlanıyor. Yazılı basın her gün soruşturma ve tutuklamalara geniş yer veriyor. Bütün bunlar ağır bir mahalle baskısı oluşturuyor. Adliye çalışanları işlerini yaparken kendilerini baskı altında hissediyorlar. Avukat müvekkil ilişkileri üzerinde sınırlamalar var. Normal dönemlerde avukatların ofisleri, meskenleri hakim kararı olmadan aranamıyordu, şimdi yetki güvenlik görevlilerinde. 15 Temmuz darbe girişimi veya kalkışmasına bilerek, kendi iradesi dâhilinde katılanları vatan haini olarak nitelemek yanlış değil ancak darbeye kim bilerek ve isteyerek katıldı, kim tatbikat var diye katıldı bütün bunlar yargılama sonunda açıklığa kavuşacak. Bugünden darbe girişimine katılan herkesi suçlu ilan etmek hukukun temel ilkesi olan masumiyet karinesine bağdaşmaz. Siz FETÖ soruşturmalarında iş kabul ediyor musunuz? Ben 42 yıllık hukukçuyum ve daha çok ceza alanında çalıştım. Biz 68’liyiz, örgütlü çalışma alışkanlığımız var. Bizim AVKOMM adı altında bir oluşumumuz var. Bu oluşumda ceza hukukunun her alanında deneyimli avukatlar var. Ben bu oluşumda danışmanlık yapıyorum ve çok az da olsa gerekli olduğunda duruşmalara çıkıyorum. Biz aramızda FETO soruşturmalarında görev alma işini tartıştık ve eğilim iş alma yönünde belirdi. Şu anda ilgilendiğimiz soruşturmalar var. Şüphelilerin parasal sorunları var mı, avukatlık ücretleri konusunda sıkıntı var mı? Haklarında soruşturma açılanların banka hesaplarına ve taşınmazlarına tedbir konulduğu için ciddi ekonomik sıkıntıları mevcut. Ayrıca bir kısım şüpheli öğrenci, zaten bir geliri mevcut değil. Bu nedenlerle avukatlık ücretlerinde sıkıntılar yaşanıyor elbette.. Soruşturmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? 15 Temmuz girişimi feci bir olay ve bir vatana ihanet harekâtıdır, suçlular mutlaka cezalandırılacaktır. Biz hukukçuların derdi suçlu ile suçsuzun ayırt edilmesi, yargının bağımsız karar vermesi ve savunmanın üzerindeki ağır kısıtlamaların mümkün olan en kısa zamanda kalkmasıdır. Yazılarımda hep vurguluyorum, ben adil bir yargılama olacağı inancının taşıyorum. Hiçbir iktidar yaygın bir haksızlık üzerinde oturamaz. Türkiye’de hükümet edenlerin de adil yargılamanın önünü açacakları inancındayım, bugünler geçicidir. www.adaletbiz.com