Beşiktaş’ın taraftar gruplarından Beleştepe, “Beleştepe Futbolun Edebiyatı”adında bir dergi çıkarıyor… İsimlerini bilinen üzere yıkılan İnönü stadyumunun Yeni Açık ile Numaralı tribün arasında kalan, sadece tek kalenin görülebildiği tepeden alıyorlar. Bilet alamayıp maçları hasbelkader buradan izlemeye çalışan futbol tutkunlarına, Beşiktaş tribünleri Beleştepe adını vermişti. Futbolun bir ekonomi ve rant alanı haline geldiği günümüzde bir taraftar gurubu olarak isimlerini futbol dünyasının belki de en çıkarsız ve tutkularıyla en çok övgüyü hak eden tribününden almaları elbet tesadüf olmasa gerek. Beleştepeliler sokakta ve tribünde yükseltikleri seslerini şimdi yazıya döküyorlar.Beleştepe taraftar grubunun çıkaracakları dergiye ilişkin vivabesiktas.net'e verdikleri söyleşinin tamamı: Önce bize Beleştepe taraftar grubundan bahsedebilir misin ?Beleştepe: Beleştepe 2010 yılında biraz şans eseri kurulmuş bir oluşum. Farklı bir dünyanın, farklı bir sporun olabileceğine inanan birkaç arkadaşın aslında farklı bir Beşiktaş sevgisi de olabilir düşüncesi üzerinden şekillenen bir oluşum oldu. Hem yaşamaya çalıştığımız hayatı hem de Beşiktaş’ı aynı potada eritmeye çalışan insanlarız. Beşiktaş tribünlerinde daha çok yoksul, Beleştepe’de maç seyretmek zorunda kalanların, tribünlerde gelişen yoz, ırkçı ve rantçı tutumdan rahatsız olanların sesini bir nevi sokağa taşımak isteyen insanlarız. Ve elbette sokağın sesini de elimizden geldiğince tribünlerde dile getirmeye gayret ediyoruz. Bu temeller üzerinde var olmaya çalışan ve kolektif bir şekilde hareket etmeye gayret eden bir topluluğuz.Dergi fikri nasıl doğdu, nasıl karar verdiniz? Beleştepe: Aslında ilk başta aklımızda dergi değil bir kitap çıkarma düşüncesi vardı. Kalemine güvendiğimiz arkadaşlarımızdan alacağımız kısa öyküler, anılardan oluşan bir kitap çıkarmayı düşünüyorduk. Sonra birden bir dergi fikri atıldı ortaya. Bir çok arkadaşımızdan olumlu bir tepki alınca dergi çıkarmaya karar verdik.İçeriği ne olacak. Diğer dergilerden farkı ne ?Beleştepe: İçeriği ilk sorunuzda Beleştepe’yi anlatırken vermiş olduğumuz cevabın da içinde aslında. Beleştepe’yi yaşatmaya çalıştığımız temeller üzerinde şekillenmesini istiyoruz. Hem tribünlerin, hem sokağın hemde edebiyatın sesinin olmasını istiyoruz dergide. Yani elinize aldığınızda her yazıda hayatın başka alanlarından örnekler bulabileceğiniz bir dergi olması amacımız. Tabi çatısı Beşiktaş ve onun çevresinde şekillenenler olacaktır.Yazarlara nasıl ulaştınız? Destek alabiliyor musunuz?Beleştepe: İnsan insana ulaşır, yeter ki ulaşmak istesin. ilk sayı için yazın dünyasının bazı güçlü kalemlerinden de destek aldık Ahmet Büke, Temel Demirer, Rıdvan Akar, Elif Çongur bunlardan bazıları ve elbette dergi fikriyatını ortaya attığımızda yazmak için heyecanlanan dostlarımız, hepsi bir çatıda bu dergi altında buluştu, ilk sayı bu anlamda biraz derleme gibi oldu ancak önümüzdeki sayılarda elbette belli konu ve konseptte ilerleyecek, hep beraber büyüyüşünü göreceğiz .SPORU ÜRETENLERİN SESİNDEN YAYMAYA İHTİYACIMIZ VARBöyle bir dergiye ihtiyaç var mıydı ?Beleştepe: Vardı diyerek net bir cevap vermek istiyorum. Aslında savaşta dahi edebiyat bir ihtiyaçtır, futbol alanında bu gibi girişimler pek fazla yok. Maalesef spor çevresi tamamen sermayenin güdümünde olduğu gibi sporun sanat tarafı da yine sermayenin elinde. Birkaç dergi biraz muhalif durmaya çalışsa bile tiraj ve kar kaygısı maalesef onları bizim istediğimiz zemine taşımayacak. Bu noktada tribünlerin muhalif sesinin, endüstriyel spora karşı duranların kendilerini net ve cesurca ifade edebileceği bir alana ihtiyaç vardı diye düşünüyoruz. Tabi burada taraftar fanzinleri de önemli bir noktada duruyor. İçinde kar kaygısı olmayan ve biraz da sporu yönetenlerin değil de üretenlerin sesinden yaymaya çalışan her şeye ihtiyacımız var.İTİRAZ EDEN BÜTÜN RENKLERE KAPIMIZ AÇIK Türkiye de dergilerin ömrü çok uzun olmuyor uzun soluklu olabilecek misiniz, hedefiniz neler ?Beleştepe: Umarız uzun olacaktır. Uzun olması için biz üzerimize düşenleri yapmaya devam edeceğiz. Şunu da belirtmek lazım ki Beleştepe sadece bizim değil, kaygıları bizimle aynı olan herkesin dergisidir. Evet biz üretmeye başladık ama büyütmek ve uzun soluklu olmasını sağlamak sistemden rahatsız olan herkesin vereceği destekle olacaktır. Bizim kar etme kaygımız yok ama itiraz etme gibi bir kaygımız var o yüzden itiraz eden bütün renklere kapımız açıktır.Kaynak: Birgun.net