Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında 13 Aralık günü tutuklanan HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel'in 'Terör örgütüne üye olmak', 'Terör örgütü propagandası yapmak' ve 'Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama' suçlarından 10 yıldan 23 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın duruşması başladı. Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık Çağlar Demirel Kocaeli F tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nden SEGBİS sistemi ile katıldı. Duruşmayı İnsan Hakları İzleme Örgütü, Avrupa Birliği Türkiye Aksiyon Komitesi üyeleri ile HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Milletvekilleri Feleknas Uca ve Ziya Pir de izleyici sıralarından izledi. Duruşmada ilk söz hakkı verilen Cumhuriyet Savcısı, ara celsede verdiği Demirel'in cezalandırılmasına yönelik mütalaasını tekrar ederek, sanığın tutukluk halinin devamına karar verilmesini istedi. "Dokunulmazlığı devam eden bir milletvekili olarak buradayım" Daha sonra savunması alınan HDP'li vekil Çağlar Demirel, hakkındaki suçlamaları redderek, "Şu anda 6 milyon oy almış bir hartinin milletvekili olarak halkların iradesini temsil ediyorum. Siyasi saldırı olan bu yargılamayı kabul etmiyorum. Benim şahsımda Diyarbakır halkı ve Türkiye'de bulunan 80 milyon insanın iradesi yargılanıyor. Benim burada yargılanıyor olmam hukuka aykırıdır. Yasama dokunulmazlığım meclis içtüzüğü ve Anayasa'ya aykırı bir şekilde kaldırıldı. HDP olarak Türkiye haklarının demokrasi ve barış talebine umut ışığı olduğumuz için buradayız. Bunu çıkarlarını ters gören siyasi iktidarın hedefi olduğumuz için buradayız. Mahkemenin duruşma gününe ilişkin gönderdiği tebligat bana ulaşmadan meclisten çıktığımız sırada silahlı ve yüzü maskeli kişilerce resmi aracımız durdurularak gözaltına alındık. Neden gözaltına alınmadığımı bilmeden mahkeme karşısına çıkarıldım. Dokunulmazlığı devam eden bir milletvekili olarak burada yargılanıyorum. Ankara'dan bir yere gitmeyeceğim ortadayken, hakkımda yakalama kararı çıkarılması hukuksuzdur. İmzasız bir yakalama kararı ile gözaltına alınmamız, nasıl bir hukuki durum ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor"dedi. "Barış istediğimiz için yargılanıyoruz" 12 Aralık günü Terörle Mücadele Şubesi'nden, mahkemeye bir yazı gönderildiğini belirten HDP Milletvekili Çağlar Demirel, şöyle konuştu: "Böyle bir yazının gönderilmesi talimatını kim verdi? Bu yazıyı hazırlayan ve hazırlatanlar yasal olarak suç işlemiştir. Bu yazı adil yargılamayı etkilemektir. Benimle alakası olmayan duyumlar üzerinden mahkemeye yazı yazılmış. Benim düşünmediğimi emniyet düşünmüş. Yurtdışına kaçmaya kendime hakaret sayarım. Düşüncelerimi açıklamaktan mı kaçaçağım. Bu yazının kabul edilmesi adil yargılamanın ihlalidir. Kadınlara yapmış olduğum konuşmalar ve gösterdiğim dayanışma suç sayılmış. Kadına yönelik şiddet ve ayrımcı politikalara karşı yaptığım açıklamalar suç sayılmış. Bunlara rağmen kadınların mücadelesini sürdüreceğim. Kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırılmıştır. Yargının ne kadar siyasallaştığı ortaya çıktıkça, toplumun yargıya olan güveni azaldı. Meclisteki sorumluluğumu dikkate alırsanız, benim hiçbir şekilde yurtdışına kaçmayacağımı anlarsınız. Benim yurt dışına kaçacağımı söylemek bana hakarettir. Adaletsiz bir yargılama ile karşı karşıya olduğumu biliyorum. Kaçmayı düşünmek beni seçen halkıma karşı saygısızlıktır. 2017 yılı bütçe görüşmelerine ve Anayasa değişikliği görüşmelerine katılmamın engellenmesi yargınn yasamaya müdahalesidir ve anayasal suçtur. Demokratik bir ülke için mücadele ediyorum. Dokunulmazlığımızı kaldıran iktidar, orduya dokunulmazlık zırhı giydirmiştir. Meclisi bombalayacak kadar gözü dönenlerin elini güçlendiren, bu zihniyet olmuştur. Barış istediğimiz için karşınızdayız. Acılar yaşanmasın diye çaba sarf ettiğimiz için buradayız. Benim hiçbir beklentim yok. Yargılamanın kendisi anayasaya aykırıdır. Tutuklamaların yasal gerekçesi yoktur." Mahkeme başkanı ve avukat tartıştı Çağlar Demirel'in savunması sırasında avukatların araya girmesi üzerine salonda gerginlik yaşandı. İlk gerginlik Mahkeme Başkanı ve avukat Mehmet Emin Aktar arasında çıktı. Demirel'in savunmasına ek olacak belgeleri vermek istediğini söyleyen Aktar'a mahkeme başkanı sık sık "Yerinize oturun"dedi. Aktar'ın oturmaması üzerine çıkan tartışma bir süre sonra sona erdi. Demirel'in savunmasını yapacak avukatların belirlenmesi sırasında da yine gerginlik yaşandı. Tartışma sırasında Mahkeme Başkanı'nın yüksek sesle konuşmasına tepki gösteren avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir, "Bana bağıramazsınız. Kendinize gelin, saygılı olun. Karşısınızda çocuk yok, meslektaşınız var"dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı ise "Siz benim meslektaşım değilsiniz. Kesin sesinizi" diye cevap verdi. Bunun üzerine Reyhan Yalçındağ Baydemir ise mahkeme başkanına, "Belli oluyor aldığınız hukuk eğimi bunu gösteriyor" diye cevap verdi. Bir süre devam eden tartışma daha sonra sona erdi. Mahkeme, kanun hükmünde kararnameyi gerekçe göstererek, Demirel'i en fazla 3 avukatın savunabileceğine karar verdi. Bu sırada Çağlar Demirel'in tekrar söz hakkı istemesi üzerine araya giren mahkeme başkanı, "Çağlar Hanım inanın parti mitinginde bile bu kadar konuşulmaz. 1.5 saat konuştunuz. Lütfen toparlayın"dedi. Daha sonra araya giren avukatların da savunmanın yeterli olduğunu söylemesi üzerine Çağlar Demirel ifadesini tamamladı. Avukat savunmalarının ardından ara kararlarını açıklayan mahkeme, Çağlar Demirel'in tahliye talebini reddederek, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkem Demirel'in duruşma salonunda savunma yapmak istemesi üzerine bir sonraki celse hazır edilmesi için duruşmaya yakın bir tarihte Diyarbakır'a yakın bir cezaevine nakil edilmesine de karar verdi. Kaynak: