<br> <br> <strong>"HİÇBİR MİLLETVEKİLİMİZ TAKLACI GÜVERCİN DEĞİLDİR"</strong> HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, TBMM Grup Toplantı Salonunda basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Ayhan Bilgen, HDP'nin yasama faaliyetlerine katılmama konusunda aldığı kararın cumhurbaşkanı, başbakan ve bazı bakanlar tarafından eleştirilmesine ilişkin "OHAL döneminde cumhurbaşkanının Avrupa ülkeleriyle ilgili söylediği sözlerle bugün sabah AB'den sorumlu bakanın söylediği sözler arasında bir ilişki, uyum yoktur. Cumhurbaşkanı bir kulağımdan girer diğerinden çıkar diyor. Bakan ise yolumuza müzakereleri açıp devam edelim diyor. AB'ye girmek istiyorsanız kuralları var. Yok eğer eyvallahınız yoksa takmayacaksanız toplumu boşuna kandırmayın. Elçilerle kahvaltı yaparak durumu kurtaramazsınız. Sivil siyaset çağrılarının ciddiye alınır tarafı yoktur bize yönelik çağrıların. Tüm bu yaşadıklarımızı da halka aktaracağız. Onun için her türlü tartışmayı yapacağız diyor. Bir halk seçtiği milletvekilinin düştüğü durumu dikkate alarak bizim burada siyaset yapıp yapmamamıza karar verecektir. Hiçbir arkadaşımız milletvekilimiz, milletvekili kalmak için, taklacı güvercin değildir. Diğer partilerle bizi karıştırmasınlar. İnandığımız değerler için barış özgürlük için buradayız. Çalışmamıza izin verilmiyorsa bir oyunun figüranı olmadık asla olmayacağız. Burada demokrasi varmış gibi asla bir yanlış algının oluşmasına hizmet etmeyeceğiz. Hiçbir arkadaşımız koltuğuna yapışmış değildir. Aldığımız tek karar birlikte hareket etmekle ilgilidir. Çünkü içinden geçtiğimiz dönem temsili demokrasiyle geçiştirilebilecek dönem değildir" diye konuştu. <strong>"AÇIKLAMA YAPARAK GEÇİŞTİRİLECEK DURUMDA DEĞİLİZ"</strong> Bilgen, CHP'nin sonuç bildirgesi konusunda şu ifadeleri aktardı: "Bu oylama mecliste yapılırken sayın genel başkanını yaptığı açıklamada bu anayasaya aykırı durumdur, bile bile anayasaya aykırı olduğu bilinerek evet oyu vermeye sizi kim ikna etti. Buna rağmen evet oyu verdiniz. Bugün artık açıklama yaparak sadece yadırgama, eleştirmeyle geçiştirilecek durumda değiliz. Eğer milletvekilleri sokakta hakarete maruz kalıyorsa bu tüm siyasi partileri hem meclis başkanını ve ana muhalefet partisinin hangi dozda muhalefet yapacağını biliyor olması lazım." <br> <br> <strong>"HERŞEYİ TARTIŞACAĞIZ"</strong> Ayhan Bilgen, sine- i millet konusunda şunları söyledi: "Sağ duyu çağrısı yapan bize hiçbir şey olmamış gibi mi davranalım. Bir partinin eş başkanları milletvekilleri tutuklanırken bir şey olmamış gibi mi davranalım. Halk bizden ne bekliyorsa bu süreci nasıl okuyorsa sonuçta onların geleceğiyle ilgili bir karardır. Dolayısıyla her şeyi tartışacağız. İşlevsel olmayan hiçbir durumu kurtarmaya yönelik makyaj niteliğindeki bir tartışmada rol almayacağız. Demokratik sivil etkinliklere böyle yasaklamaya yapılır bu çalışmaları da yatırmayacağız. Ama siz basın açıklaması yapmamıza izin vermiyorsanız onu halk düşünecek. Halk ülkesini nasıl savunmak istiyorsa öyle yapacak. Burada kalmak için can atıyormuş gibi algıyla partimizin yıpratılmasına izin vermeyeceğiz. Biz bırakın meclisten çekilmeyi bunun daha ötesindeki konuları tartışmak zorundayız. Bunları tartışmaya fırsat vermezsek farklı noktaya iş gidiyor. Nasıl sivil siyaset çağrısı yapılıyorsa orada bir iş yapılmıyorsa niye duruyorsunuz çağrısı da var. Önümüzdeki günler son derece belirleyici olacak." <strong>"KENDİ VEKİLLERİNE UYGULAMADIKLARINI BİZE UYGULAMAK İSTİYORLAR"</strong> Bilgen, şöyle devam etti: "Ülke tehlikeli noktada biz biliyoruz gene kurula kim ne kadar devam ediyor. Geçen haftanın Meclis TV kayıtlarına baksınlar muhalefet sıralarında kaç kişi var. Genel Kurul'da ne konuşulduğunu bilmeden elini kaldıranlar yasama faaliyeti yaptığınızı düşünüyorsanız siz böyle çalışmaya devam edebilirsiniz. Bizim ihale takibi gibi bir gündemimiz yok. Yerel çalışmaları yoksa mecliste oluyorlar. yoklama maaş derdinde değiliz. parlamentoya gelmedikleri halde kendi vekillerine uygulamadıklarını bize uygulamak istiyorlar." <strong>"YURT DIŞINDAKİ VEKİLLERİMİZDE İFADEYE GİDECEKTİR"</strong> Ayhan Bilgen "Nihat Akdoğan firari değildi. Gelip o da ifade vermeye gidecektir. Yurt dışındakilerde gidecektir. Nihat Akdoğan da asla ifade vermekten kaçınmamaktadır. Cumhurbaşkanının ifade vermekten kaçırmak için 17-25 Aralık'ta koruduğu ve oğlu 4 bakanı değiliz. Bu trene bindilerse demirden korkmuyorlar. Yargılanma ile kaygımız yok. Yurt dışındakiler dahil olmak üzere ne ifade vermekten ne cezaevine girmekten korkuyoruz. Halkların özgürce birlikte yaşamasını diliyoruz" dedi.</br><strong>Kaynak: Cumhuriyet.com.tr</strong>