Hakkında RedHack soruşturması kapsamında gözaltı kararı verilen Birleşik Haziran Hareketi Yürütme Kurulu Üyesi Gazeteci Hakan Gülseven, emniyet ve savcılığın konu hakkında bir fikri olmadığını ve bu süreçte teslim olmayacağını belirterek “Dergimizin ve internet sitemizin adında RED var diye beni bu operasyon torbasına tıkıştırmaları bunu kanıtlıyor. Diyorum ki, Red Bull ve Vodafone Red müdürlerini de alsınlar, konu daha fantastik bir boyut kazansın!” ifadelerini kullandı. Hakan Gülseven, konuya ilişkin Odatv'ye açıklamalarda bulundu:Yöneticisi olduğunuz REDaktif internet sitesine yayın yasağı getirildi ve hakkınızda gözaltı kararı çıkarıldı. REDaktif neden hedefte? REDaktif, RED dergisinin yayınına ara verdikten sonra, yaz başında yayına başladı ve kısa sürede etkili bir haber/yorum sitesi haline geldi. Daha önce de bir kez yayını durdurulmuştu, onu çözdük. Geçen ay RedHack 'damat' bakan Berat Albayrak'ın mail adreslerini kırıp içinden örnekleri açıklamaya başlayınca, pek çok haber sitesi gibi bunları haberleştirdik ve sitemiz kapatıldı. Ardından bana yönelik gözaltı kararı çıkarılıp çeşitli adreslere polis yollandı...RedHack’le aranızda bir bağ var mı?RedHack'le bir bağımız yok. Sanırım ilgililer RED dergisi ve REDaktif sitesi ile RedHack'i isim benzerliği nedeniyle birbirine karıştırıp öyle harekete geçtiler. Tabii bu, yargı ve emniyet açısından vahim bir durum aslında... Anlayacağınız, RED ayrı, RedHack ayrı şeyler. Kişisel olarak ise benden 'RedHack' çıkmaz. Elbette hackerların bilgisayar ve internete olan hakimiyetlerine sahip olmayı çok isterdim ama daktiloda yazmaya başlayan biri olarak hala 'f' klavyeden 'q'ya geçiş sağlayabilmiş bile değilim!“BİLDİĞİNİZ EZİYET İŞTE”Hakkınızda Redhack soruşturması kapsamında gözaltı kararı verildi. Aynı soruşturmadan gözaltına alınanlar dün serbest bırakıldı. Teslim olmayı düşünüyor musunuz?Açıkçası bu operasyonu ve nereye gideceğini anlayamadığım için teslim olmadım. İnsanları aldılar, 12 gün eziyet ettiler ve tamamını serbest bıraktılar. Bu durumda savcılığa gidip ifade vermeyi düşündüğümü avukatlara ilettim. Ne var ki, savcılık öncelikle beni de ille polise teslim edecekmiş. Burası böyle bir memleket. Alakan olmayan bir işten dolayı, konuya vakıf olmayan bir makam tarafından adın bir dosyaya konduysa, eziyetini çekeceksin! Bu durumda, münasip bir tarihte savcılığa gideceğim. Savcılık beni polise teslim edecek. Gözaltı süresince açlık grevi yapıp polise ifade vermeyi reddedeceğim. Sonra yine savcılığa çıkacağım, falan, filan... Bildiğiniz eziyet işte...Kendinize kumpas kurulduğunu mu düşünüyorsunuz?Ortada kumpastan ziyade konuya vakıf olamama durumu var. Ne savcılık ne de emniyet bu RedHack vakası hakkında fikir sahibi değil anlaşılan. Dergimizin ve internet sitemizin adında RED var diye beni bu operasyon torbasına tıkıştırmaları bunu kanıtlıyor. Diyorum ki, Red Bull ve Vodafone Red müdürlerini de alsınlar, konu daha fantastik bir boyut kazansın! Öte taraftan, bu ilgili ilgisiz herkesi bir operasyon torbasına tıkıştırmak tipik bir Fetullahçı yöntemi. Devlette böyle bir gelenek yarattı bunlar. Bana operasyon çekmek için ille de alakam olmayan bir konuya dahil etmek zorunda değiller halbuki. Açıkça bu düzene muhalefet ediyorum. Yargılayacaklarsa yaptıklarımdan yargılasınlar...Haziran Hareketi yöneticisisiniz. Bunun, soruşturmada hedef alınmanızla bir ilgisi var mı?Birleşik Haziran Hareketi son dönemde KaçAk Saray iktidarının hedefi haline geldi. Bildiri dağıtan arkadaşlarımız gözaltına alınıyor, işkenceye maruz kalıyor, tutuklanıyor. KaçAk Saray iktidarı darbe girişimini "Allah'ın bir lütfu" olarak gayet güzel değerlendiriyor ve kendi karşı-darbesini örgütlüyor. Memleket İslam soslu bir faşizme doğru sürükleniyor. HAZİRAN bu gidişe karşı mücadele ediyor. Özel olarak RedHack operasyonuna dahil edilmemin HAZİRAN'la ilişkisi var mı bilemiyorum ama Hazirancılar zaten her yerde saldırı altında... Bu düzeni bozmak da bizim boynumuzun borcudur... (Kaynak: Odatv)Kaynak: Birgun.net