AKP’nin hazırladığı TCY değişikliği ile, yasadışı dinleme, konuşmayı kayda alma ve deşifre etme suçlarının cezası arttırılırken bunları yayımlayanlara yönelik cezalar düşürülüyor. Tasarı gazeteciliğin sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğini belirleme yetkisini de hâkimlere bırakıyor. İLHAN TAŞCI ANKARA - Türk Ceza Yasası’nda değişiklik öngören tasarıyla, özel hayatın gizliliğinden kişiler arası haberleşmeye, rızasız konuşmaların deşifresinden gizli video çekimine kadar pek çok olayın ifşa edilmesinin yolu açılarak “suçların” aklanmasının önü açılıyor. Yasadışı ortam dinlemelerinin ya da videoların internetten yayımlandıktan sonra haberleştirilmesi suç sayılmayacak. Basın özgürlüğünün sınırlarının genişletileceği iddiasıyla TBMM’ye sunulan Türk Ceza Yasası’nda değişiklik öngören yasa tasarısıda, dikkat çekici değişiklikler şöyle: Yasadışı dinleme, konuşmayı kayda alma ve deşifre etme suçlarının cezası arttırılıyor. Bu suçların basın yayın yoluyla işlenmesi halinde cezanın yarı oranında arttırılması hükmü ise kaldırılıyor. “Özel hayatın gizliğini ihlal, kişilerin konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçları konusunda mağdur olanı kişiyi savcı çağırarak şikâyetçi olup olmadığını soracak. Telefon konuşmasında bir kişi hakkında dinleme kararı olması her iki kişinin konuşmasının deşifresine de olanak sağlayacak. Bu konuşmaların deşifre edilmesi hukuka aykırı ifşa sayılmayacak. Haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaları kayda alma, özel hayatın gizliliğine ilişkin ifşanın ardından haber verme sınırları aşılmaksızın haber yapılması “suçların işlenişine iştirak edilmemesi” koşuluyla suç oluşturmayacak. Yani, yasadışı bir dinleme ya da görüntü kaydı bir internet sitesinde yayımlandıktan sonra gazetelerin ya da televizyonların o görüntüyü/konuşmayı yayımlaması suç oluşturmayacak. Yargı görevini yapanı etkileme suçunun tanımı değiştirilecek. Bu suçun oluşabilmesi için “sonuç doğurma” kriteri aranacak. Yargı mensubunun kararını doğrudan etkileyecek bir girişimin söz konusu olması gerekecek. Soruşturma sırasında gizli tutulması gereken kararların ve bunların gereği olarak yapılan işlemlerin gizliliğini ihlal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar cezalandırılacak. Örneğin bir hâkim ya da savcı hakkında telefon dinleme kararı alındığının ortaya çıktığını haberleştirmek suç sayılacak. “Soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin, haber verme sınırları aşılmaksızın haber konusu yapılması” suç oluşturmayacak. Ancak kamu yararı açısından haber verme sınırının nerede başlayıp nerede biteceğini gazeteciler değil, hâkimler belirleyecek. Gazeteciler açısından en çok tartışılan “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçunda öngörülen hapis cezası kaldırılıyor. Hapis cezası yerine 50 günden az olmamak üzere para cezası verilmesi hükmü getiriliyor. Cumhuriyet