Almanya'da bulunan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren ırkçı NSU Örgütü davasında gözlemci görevlendireceklerini söyledi. Feyzioğlu, Türkiye gündemine ilişkin ise, 17 Aralık operasyonunun asıl amacının yolsuzlukla mücadele olmadığını ifade etti. Feyzioğlu, "17 Aralık'ta düğmeye basılmasının nedeni yolsuzlukla mücadele filan değildir. Düğmeye basılmasının sebebi iktidarın AKP kanadını silkelemektir. Bana yolsuzluk soruşturmasını yürütenleri kahraman gibi göstermeye kalkmayın." dedi. Almanya'nın Köln kentinde, Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu'nun düzenlediği toplatıda konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Avrupa'da yaşayan Türklere ortak paydalarda birleşme çağrısı yaptı. TBB Başkanı Feyzioğlu, Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) davasında bir avukatı gözlemci olarak görevlendireceklerini açıkladı. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Münih'de görülen NSU davasına Almanya'daki Türklerin ve Türkiye'nin ilgisiz kaldığını belirtti. BURADAKİ TÜRKLER DE, TÜRKİYE DE DUYARSIZ Almanya'da Neonazilerin yargılandığı davayı buradaki toplumumuz takip etmiyor diyen Feyzioğlu, şunları şöyledi: "Türkiye zaten hiç takip etmiyor. İlgilenen yok. TBB olarak, burada davayı takip eden meslektaşlarımızdan birini gözlemci sıfatıyla yetkilendireceğiz. Alman hükümetine de, 'Biz TBB olarak davayı gözlüyoruz' diyeceğiz. Acımasızca öldürülmüş Türklerin arkasında Türkler yok. Türkiye de yok, kimse yok. Yine en çok sokağa çıkan Alman dostlar. Bundan sonra yalnız olmayı hak etmiyoruz, hep birlikte olmamız lazım." Feyzioğlu ayrıca, Türkiye'nin Almanya'daki Türklere bakış açısını değiştirmesi ve sahip çıkması gerektiğini kaydetti. AK PARTİ İLE CEMAAT İLİŞKİSİNDEKİ KIRILMA NOKTALARI TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. AK Parti ile cemaat arasındaki ilişkiyi, 'Demokrasilerde görülmeyecek bir koalisyon' olarak nitelendiren Feyzioğlu, bu koalisyonun Türkiye'yi 12 yıl yönettiğini söyledi. Feyzioğlu AK Parti ile cemaat ilişkisindeki kırılma noktalarını, "İlker Başbuğ'un tutuklanması, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın sorguya çağrılması, Başbakan'ın Ortadoğu'da mezhepçi bir politika izlemesi, dershanelerin kapatılması kararı ve 17 Aralık operasyonu" olarak sıraladı. "AMAÇ YOLSUZLUKLA MÜCADELE DEĞİL" Metin Feyzioğlu, 17 Aralık operasyonuna ilişkin olarak şunları söyledi: "17 Aralık'ta düğmeye basılmasının nedeni yolsuzlukla mücadele filan değildir. Düğmeye basılmasının sebebi iktidarın AKP kanadını silkelemektir. Dolayısıyla amacı yolsuzlukla mücadele olmayan bir soruşturmanın, Türkiye'deki bütün yolsuzlukların üzerine samimiyetle gittiğini kabul etmiyorum. Seçtiği yolsuzlukların üzerine gidiyor. Yolsuzlukla mücadele için bağımsız yargı gerekli. O düğmeye samimiyetle basılmasını ve sonucunun samimiyetle getirilmesini talep ediyorsak tarafsız, bağımsız, adil, etkin yargıya ihtiyacımız var. Bana yolsuzluk soruşturmasını yürütenleri kahraman gibi göstermeye kalkmayın. Çünkü o kahramanlaştırdığınız kişiler sahte delillerle Engin Alan'ı şu anda zindanlarda tutanlar. İlker Başbuğ'u zindana atanlar. Kuddusi Okkır'ın ölümünden sorumlu olanlar. Yarbay Ali Tatar'ın intiharından sorumlu olanlar." HÜKÜMETİN SAFLIĞI BAŞKA YERDE Ak Parti iktidarının kendi muhalefetini çıkartığını ifade eden Feyzioğlu, şöyle konuştu: "Hükümet diyor ki, 'Çok safmışız. Paralel devlet yargıyı ele geçirmiş, emniyeti ele geçirmiş. Mücadele etmemiz lazım.' Saflık orada değil. Evet bir saflık var. Fakat yarattıkları canavarın silahını kendilerine doğrultacağını düşünememe saflığı var. Saflık burada. Bu yolda beraber yüründü. Fakat iktidar kendi içinden muhalefetini çıkardı. Ne yapsın, bu da eşyanın tabiatı. "MUHALEFET ETKİN DEĞİL" Her iktidar doğası gereği bir muhalefete ihtiyaç duyar. Muhalefet dışarıda yoksa içinden bulur çıkartır. Dışarıda etkin muhalefet bulamadığı için kendi içinde güç paylaşımı kanlı bir hâle dönüştü ve iktidar kendi muhalefetini doğurdu. Dışarıdaki muhalefetin etkin olmadığını ben söylemiyorum. Haziran ayında sokaklara inen 2,5 milyon kişi söylüyor. Haziran ayındaki olay, siyasi muhalefetin toplumsal muhalefeti tatmin etmemesi nedeniyle çıktı. İktidar koalisyonunun çatlaması ve kanlı iç savaşın ironik sebebi siyasi muhalefetin etkisizliğidir." Metin Feyzioğlu konuşmasının sonunda, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Yasası'nı antidemokratik bulduğunu belirerek eleştirilerde bulundu. Toplantıda Ankara Barosu Başkanı Av. Sema Aksoy ile TBB Başdanışmanı Prof. Dr. Necdet Basa da birer konuşma yaptılar. DHA