FETÖ Çatı davasının görüldüğü Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada eski Askeri Savcı Ahmet Zeki Üçok'un ardından Taha Kıvanç mahlasını kullanarak kapatılan Zaman gazetesinde köşe de yazan gazeteci yazar Fehmi Koru dinlendi. Duruşma gergin başladı Duruşmanın öğleden sonraki bölümü sanık avukatlarının jandarmalarla yaşadığı tartışmayla başladı. Heyet yerini almadan yaşanan tartışmada jandarmalar, avukatların müvekkilleriyle görüşmesini engellemeye çalıştı. Gergin anların yaşandığı sırada tanık Fehmi Koru salona girdi. Yasa gereği mahkeme tarafından çağırılmadan tanığın salona giremeyeceği belirtilen Koru görevliler tarafından dışarı çıkarıldı. Heyetin salona girişinin ardından Koru huzura alındı. İfadesinin başlanıcında Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorusu üzerine Koru tutuklu sanıklardan Ali Çelik ve Dilaver Azim'i tanıdığını beyan etti. Ardından da Fethullah Gülen'le nasıl tanıştığını anlattı. "Hiçbir şekilde yolum kesişmedi" Koru, mahkeme başkanı Giray'ın sorusu üzerine, örgütün yemin metni, evler, abiler, yayın organlarıyla ilgili bilgi verdi. Koru, “Benim cemaatle hiçbir şekilde hiçbir dönemde öyle bir ilişkim olmadı. İzmir'den ayrıldıktan sonra Zaman'da başlayana kadar, hatta o dönem de dahil hiçbir şekilde yolum kesişmedi. Zaman, başlangıçta üç ortaklıydı. Benim bulunduğum dönemde ve mekanda gazete manşetleri Gülen'e fakslanmadı. Ama sonrasında merkez İstanbul'a taşındıktan sonra bunun olduğu kulağımıza geliyordu. Ancak o sıralar böyle kötü bir algılama söz konusu değil, normal bir işlem olarak görülüyordu. Çok ileri noktalarda Gülen-Zaman ilişkisi organik hale dönüştü. Ben zaten 1998'de ayrıldım. Şunun da bilinmesinde yarar olabilir; Bu Türkiye'de pek de adet dışı bir şey değil. Eğer bir faaliyet içindeyseniz gazete, dergi çıkarmanızdan daha doğal bir şey yok. Siyasi partilerin, cemaatlerin desteklediği yayın organları olmuştur. Bunların suç olarak görülmesi sonradan olmuştur..." "Derin cemaat olduğu kuşkusuna halen sahibim" Başkan Koru'ya ifadesi sırasında 17/25 Aralık süreciyle ilgili olarak yazdığı kitaptan da sorular yönellti. 17/25 Aralık operasyonları üzerine ABD'ye gidip, Gülen'den, Gül ve Erdoğan'a mektup getirme olayında kitabında yazdıklarını ve daha önceki açıklamalarını tekrarlayan Koru, şunları söyledi: "Sulh mektubu gönderiyor, öte yandan 25 Aralık yaşanıyor. Bir din adamından bahsediyorsunuz, yakıştıramıyorsunuz. O zaman karşınızda konuşan bir din adamı. Sonra söylediklerinin doğru olmadığı ortaya çıkıyor. Siz buna takiye diyorsunuz, olabilir. Ben ise derin cemaat olduğu kuşkusuna halen sahibim. Takiye, yalan, birtakım şeylere cevaz benim bulunduğum dönemlerde asla karşılaşmadım. Söylenenleri okuyunca şaşırıyorum. Dini bir cemaatin bunlara cevaz vermesi mümkün değil..." "Suç samur kürk olsa kimse giymek istemez" Baskan Giray'ın, "15 Temmuz'dan sonra cemaatle ilgili düşünceniz değişti mi?" sorusu üzerine Koru, "Şaşkınları yaşıyorum. Bugün darbeyle irtibatları olduğu görülüyor" dedi. Sanıkları gazeteden tanıdığını, örgütle bağını bilmediğini belirten Koru, "Suç samur kürk olsa kimse giymek istemez. Ama hizmet ettiğinin düşünüldüğü dönemde herkes Fethullahçıydı" dedi. Önder Aytaç cemaat içinde önemli biriydi Koru, firari sanıklardan Önder Aytaç için, "Bu konulara meraklıdır. lerle meşhur oldu, ama ötesi var mı bilmiyorum", Abdullah Aymaz için, "Cemaat için önemli bir isimdi. Saf bir insandı. Siyasete fazla kafası çalışmaz", Harun Tokak için de, "Çok değerli bir insandı. Yanlışları önlemeye çalışıyordu. Sonradan farklı bir konuma gelmiş olmalı ki, listenizde yer alıyor" açıklamasını yaptı. "Sizce FETÖ terör örgütü müdür" Başbakanlık avukatı Samir Altunkaynak'ın, "Sizce FETÖ terör örgütü müdür?" sorusu üzerine Koru "Darbe girişimi öncesi sorsanız, silahla işi olmaz derdim. Hatta 15 Temmuz gecesi bile olamayacağını düşünüyordum. Ama bugüne geldiğimizde görülüyor ki, açık bir takım emareler var..." "Ergenekon'u gladyovari yapılar olarak gördüğüm" Av. Hüseyin Buzoğlu, Koru'ya Ergenekon operasyonlarının 5 Kasım 2007'deki Bush-Erdoğan görüşmesinde kararlaştırıldığı iddiasını ve bugünkü gelişmelerden sonra "FETÖ-ABD bağlantısı" hakkında ne düşündüğünü sordu. Koru şöyle konuştu: "O benim tezimdi. Ergenekon'u gladyovari yapılar olarak gördüğüm için ABD'nin izniyle yapılabileceğini varsaydım. Ben ülkede meydana gelen pek çok olayda ABD bağlantısı olduğunu düşünüyorum. Dün gece Halkbank Genel Müdür Yardımcısının tutuklanmasını da yeni bir sürecin başlangıcı olarak görüyorum." "Hakan Fidan Pensilvanya'ya iki kez gitti" Av. Buzoğlu'nun bir başka sorusu üzerine Koru, "MİT Müsteşarının Pensilvanya'ya iki kez gittiğini biliyorum, ama dosya götürdüğünü bilmiyorum. Gidenler sadece dua almak için gitmiyordu. Bir güç olduğu kabul edildiği için gidiliyordu" dedi. Kaynak: Cumhuriyet.com.tr