<div>Bilboardlardaki resimlerine baktım; <strong>güya “kudretli” </strong>görünesin diye en çılgın bakışlı fotoğraflarını seçmişler.</div> <br /> <div><strong>Kontrolsüz bir adrenalin ile geldiği yeri hazmedemeyişi harmanlayan deli bakışları.</strong></div> <div><br /> Ne yapsan olmuyor.</div> <div><br /> <strong>Kültürsüzlüğün, görgüsüzlüğün, basitliğin, açlığın her şeyin önüne geçiyor.</strong></div> <br /> Sadece çalma, çırpmaya, vebal almaya işleyen kıt aklın bile durup durup sana “<strong>Saygı görmüyorsun, sende bir şeyler eksik”</strong> diye fısıldıyor. <br /> <div><br /> Bu fısıltıyı duydukça iyice kontrolden çıkıyorsun. “Bana saygı duyun, önümde eğilin. <br /> <br /> <strong>Eteklerimi öpün” diye tepiniyorsun ama olmuyor.</strong></div> <div><br /> Olmuyor işte.</div> <br /> <div>En yakınındakiler bile senin iflah olmaz kifayetsizliğine, insanlıktan çıkmış öfkene,<br /> <strong><br /> Allah'a şirk koşma noktasına gelmiş kibrine dayanamıyorlar. <br /> </strong> <br /> En uyanıklar ile kullanım tarihinin tamamen sona gelmesini bekleyenler kaldı sadece çevrende. <br /> <br /> Bir de bir delinin gölgesi ardında kirli oyunlarını yürütenler.</div> <br /> <div><strong>Boşsun, bomboşsun. Bir genelev fedaisi kadar ruhsuz ve hoyratsın. <br /> <br /> Kabadayılığın da hikâye, dobralığında yalan, “delikanlılığın” da naylon. <br /> </strong> <br /> <strong>Hak, hakkaniyet, adalet, merhamet gibi kavramlar kapından bile geçmemiş.</strong></div> <br /> <div>Alım-satım ustalığından, ticari uyanıklıktan dem vurarak örtmeye çalışıyorsun bu büyük eksikliğin üzerini.</div> <br /> <div><span style="font-size: 14px;"><strong>Sahi kimsin sen?</strong></span></div> <br /> <div>Hep aynı yerden servis edilen <strong>üç adet gençlik, çocukluk ve askerlik fotoğrafından başka neden görüntün yok</strong> senin?</div> <div><br /> Hangi okulları bitirdin, kimlerle aynı sıralarda oturdun ?<strong> İlkokul öğretmenin kim ?</strong></div> <div><br /> <strong>Neden bir kişi bile çıkıp seninle ilgili bir tek anısını anlatmıyor?</strong></div> <br /> <div>Seda Sayan'ın bile mahalle yıllarından bir fotoğraf çıkıp geliyor da, senin geçmişin neden bu kadar sis perdelerinin ardında gizli?</div> <br /> <div><strong>“Olmayan” biri misin yoksa sen; laboratuarda mı imal edildin?</strong></div> <div><br /> Hangi merkezlerde programlandı <strong>hastalıklı beynin?</strong></div> <br /> <div>Bütün değerlerden neden bu kadar yoksunsun; en kutsal kavramların içini boşaltmada nasıl bu kadar maharetlisin?</div> <br /> <div><strong>Hurafe, iftira, şirret ve cehaletten beslenen dilin; hırstan ve doymamışlıktan ibaret kişiliğin, </strong><br /> <br /> bir ağaç kovuğundan başka hiçbir şey olmayan fani bedeninle tarihin onurlu sayfalarında yer almaya soyunma cesaretini nereden buldun.</div> <br /> <div><strong>Duyduk ki şimdi de “padişahçılık” oynuyormuşsun.</strong></div> <div><br /> Şah oldun, sıra şahbaz olmaya geldi.</div> <div><br /> Her mevki ve makamı tattın, geriye<strong> “padişahlık”</strong> kaldı öyle mi?</div> <br /> <div>Senin montaj ürünü kimlik ve bedeninden kuşkusuz bir Fatih, bir Yavuz, bir Kanuni olmaz ama <br /> <br /> <strong>Deli İbrahim-Vahdettin karışımı bir kukla, pekâlâ olabilir.</strong></div> <div><br /> Seni bütün bu defolarınla sahnede tutanların işine fazlasıyla yarar böyle acınası bir bez bebek.</div> <br /> <div>Esiyorsun, gürlüyorsun, tepiniyorsun. <strong>Pazarcı gibi tiz çığlıklar atıyorsun. </strong><br /> <br /> <strong>Deli bakışlarını devire devire, boyun damarlarını şişire şişire höykürüyorsun. İyi de sen ne istiyorsun?</strong></div> <br /> <div><strong>Karun oldun. Çocukların ülkedeki simit tablalarından bile haraç alıyor, <br /> <br /> gudubet karın ipek kumaşlara, paha biçilmez mücevherlere büründü.</strong></div> <br /> <div><strong>Şakşakçıların ceylan derisi koltuklarda basen büyütüyor. <br /> </strong><br /> Bu kadarı da olmaz ki diyen kim varsa <strong>işinden aşından ettin, zindanlara attın, ailelerini açlığa mahkûm ettin.</strong></div> <br /> <div>Gencecik üniversite mezunları<strong> işsizlikten intihar</strong> ediyor.</div> <div><br /> <strong>Doktorlar, öğretmenler, polisler, subaylar açlık sınırında yaşıyor; emekliler pazarlardan sebze artığı topluyor.</strong></div> <div><br /> Sen hâlâ üstündeki pahalı elbiselerin, özel yapım som altın kol saatin, ipek kravatınla karşımıza geçip kusuyorsun da kusuyorsun.</div> <div><br /> <strong>Kime bu kinin?</strong></div> <br /> <div><strong>Nereye doğru gittiğini bir gün olsun düşündün mü?</strong></div> <div><br /> Olmayan vicdanınla bir gün olsun kendine “Acaba biraz ileri mi gidiyorum” diye sordun mu?</div> <div><br /> <strong>İtikadın da yalan biliyoruz.</strong></div> <div><br /> Ama bir gün olsun <strong>“Ya hesap günü varsa” </strong>diye endişelendiğin oldu mu?</div> <br /> <div>Evet var. Hesap günü var. Ve sanki bu saldırganlığın, bu doymazlığın, tamah etmez azmışlığın, <strong>O hesap gününü biraz daha yaklaştırıyor.</strong></div> <br /> <div><strong>Artık Allah’ın gözüne batıyorsun birader!</strong></div> <br /> <div><strong>Fazla parazit yapıyorsun, ortalığı hacminden fazla kirletiyorsun. </strong><br /> <br /> Elde ettiklerinle şükür etmeyi, biraz da başkalarını düşünmeyi başaramadın. <br /> <br /> Böyle bir kapasiten yok çünkü.</div> <br /> <div><strong>Dünyaya yemeye, içmeye, dışkılamaya, kin ve nefret aşılamaya gelmişlerdensin.</strong></div> <div><br /> Üste bir de kibir yapıyorsun, işte bu hiç çekilmiyor...</div> <br /> <div><br /> <strong><span style="font-size: 14px;">Senin sonunu da bu yamyam kibrin getirecek…</span><br /> <br /> <br /> </strong><strong><span style="color: rgb(255, 0, 0);"><span style="font-size: 14px;"><span style="color: rgb(0, 0, 0);"><br /> Makale</span><br /> Fatma Sibel YÜKSEK</span></span><span style="font-size: 14px;"><br /> <br /> </span>Kaynak: </strong><b>acikistihbarat.com</b></div>