Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: Devletlerin ve milletlerin hayatlarında önemli dönüm noktaları vardır. Türkiy'de böyle bir dönüm noktasındadır. Mesele ülkemiz üzerinde 100 yıl önce tasarlanan planların uygulanmaya başlanmasıdır. DAİŞ sadece bir projedir, terör örgütleri sadece birer piyondur. Tarihinin hiçbir döneminde esareti kabul etmeyen milletimiz böyle bir duruma asla izin veremezdi. Bugün yaşananlar bizim asil duruşumuzun kaçınılmaz bir sonucudur. Dikte edilenleri yerine getirseydik mücadele gücümüz olmazdı."BUNU ÜLKEMİZDEKİ BİR TAKIM AKLIEVVELLER DİYOR"Bazı köşe yazarları diyor ya "Erdoğan gitmeli", ekonomik gücümüz arttı. Türkiye G-20 ülkeleri arasındaki yerini aldı. Dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduysak bu dönemdir. Geldiğimiz bu duruma karşı 1970'lerin Türkiyesi karşılaştırılamayacak düzeyde geriydi. Birileri diyor ki; "Tayyip Erdoğan Türkiye'nin başından giderse terör biter, demokrasi gelir" Bunu kim diyor? Kandil'dekilerden bir tanesi, ülkemizdeki bir takım aklıevveller diyor. Bunların hepsi aynı misyon için çalışan kişiler. Terörün Türkiye'nin mazisi 32 yılı buldu. o zaman Tayyip erdoğan yoku onu nasıl izah edeceksiniz?"37 DEĞİL ASLINDA, 35"Rastgele insanları öldüren terör örgütünün demokrasi ile bir ilişkisi olabilir mi? Terörle demokrasi bir arada olabilir mi? Terör örgütü ile aynı dili kullanana terörist demeyecek miyiz? AB, PKK'yı terör örgütü kabul ediyor ama bir uygulaması var mı? 37 değil aslında 35, ikisi teröristtir. 40'a yakın yaralı hastanelerimizde mevcut, bunların içinde 7 tane ağır yaralı var. Hala bunların savunmasını yapan medya organları var. "DOKUNULMAZLIKLAR MESELESİ SÜRATLE NETİCLENDİRİLMELİ"Terörist tanımını derhal yeniden yapmalıyız. Ceza kanunumuzu hemen değiştirmeliyiz. Kifayetsiz muhterisler bu olayı kendi çıkarlarına kullanıyor. Dokunulmazlıklar meselesi süratle neticelendirilmeli. Parlamento gerekli tavrı koymazsa bu tarih hesabını sorar. Milletin birliğini bozanlardan hesap sorulmalı. Siyasetçinin görevi kararı alıp gerisini yargıya bırakmaktır.Şehitlerin kanı yerde kalmayacak. Siyasi rekabeti geride bırakıp birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerini temenni ediyorum. Tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakıp bir millet koalisyonuna ihtiyacımız var. Kadife eldiven altındaki demir yumruk başlarına inecek. Teröristlerin üzerine en tavizsiz şekilde gidilmeli. Canımızı ve istikbalimizi kastedenlerin üzerine gelin hep birlikte gidelim. Bunun basın özgürlüğü ile bir alakası yoktur. masum hayatları yok eden bu eylemleri doğrudan ve dolaylı destekleyenlerin teröristlerden hiçbir farkı yoktur. "DERTLİYİM, YARALIYIM"Fransa için hak olan terörle mücadele yöntemleri bize gelince neden hukuk, demokrasi duvarına tosluyorr? Bunun adı iki yüzlülüktür. Bizim için artık bu ifadelerin zerre kadar kıymeti yoktur. Yanımızda olan dostumuz, karşımızda olan düşmanımızdır. Bunun bilinmesi lazım. Dert insanı söyletir derler. Bir takım meseleler var ki hiç girmek istemiyorum. Ama sorumluluğum sükut etmeme izin vermiyor. Dertliyim, yaralıyım... Meselenin Tayyip Erdoğan meselesi değil Türkiye meselesi olduğunu söyleyenlere Kurtuluş mücadelemizi, tarihimizi tekrar okumalarını öneriyorum. Bölmek, parçalamak için boşuna uğraşıyorlar. İnlerinize girdik nereye kaçarsanız kaçın. Askerimiz, korucumuz nereye girerseniz girin sizi çıkartacak. Bırakın Cudi'yi Gabar'ı, Kandil'e kadar gidin... Bu şehitlerin bedelini ödeyeceksiniz. Bunun lami cimi yok. Hizmet etseler başımız canımız üzerine. Buradan para gelecek, onlar bu parayı örgüte... O dönemler geride kaldı. Efendim köşe yazarıymış, düşüncesini belirtmiş, beni bağlamaz. Kalemin teröristin yanındaysa benim karşımdadır.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr