Tayyip Erdoğan sadece Türkiye siyasetine değil, AKP’ye de yüktür. <div>Erdoğan, Türkiye’de demokrasi, barış ve hukuku boşlayarak siyasetin sırtında nasıl büyük bir yük olmuşsa, aynı nedenlerle AKP’nin sırtında da bir yük hâline gelmiştir.</div> <div><br /> Şimdi normalleşme zamanıdır.</div> <div><br /> Bunun yolu, önce Erdoğan’ı ‘anayasal sınırlar’ın içine çekmektir. Bunun için de Erdoğan’ın fiili başkanlık uygulamalarına son vermesi, yargı bağımsızlığıyla güçler ayrılığına saygı göstermesi, Türkiye’yi kutuplaştırıcı, bölücü söyleminden vazgeçmesi gerekiyor.</div> <div><br /> Erdoğan bu yola kendiliğinden girmezse, o zaman kendisini yola getirecek olan TBMM’nin iradesidir, AKP’nin parti olarak iradesidir.</div> <br /> <div> <div><strong>Erdoğan çok kötülük yaptı</strong></div> <br /> <div>7 Haziran’la birlikte Erdoğan’ın başkanlık hayalleri sona erdi.<br /> <br /> Erdoğan’a seçim sandığında kırmızı ışık yakıldı, dur dendi.</div> <div><br /> Şimdi onarım zamanıdır.</div> <div>Erdoğan’ın barış, demokrasi ve hukuk devletine indirmiş olduğu darbelerin neden olduğu zararları onarmaya başlamaktır.</div> <div>Erdoğan çok kötülük yaptı.</div> <div>Demokratik hak ve özgürlükler alanında Türkiye’yi fena halde geriletti.</div> <div>Hukuku hiçe saydı.</div> <div>Yolsuzluk ve rüşvet dosyalarını kapattırdı.</div> <div>1150 odalı Saray dâhil olmak üzere olağanüstü debdebe ve israf dönemine soktu Türkiye’yi...</div> <div>Kutuplaşmayı görülmedik ölçüde keskinleştirdi. </div> <div>Türkiye şimdi Erdoğan’ın atmış olduğu bu düğümü seçim sandığında çözmek için altın bir fırsat yakalamış bulunuyor.</div> <div>Bu fırsat, AKP dâhil tüm partiler tarafından iyi kullanılırsa, normalleşme ve demokratikleşme yolunda mesafe almaya başlarız.</div> <div>Türkiye’nin buna gerçekten ihtiyacı var.</div> <div>Bunun için ilk adım, AKP, CHP, MHP ve HDP liderlerinin bir araya gelip birbirlerinin yüzüne bakarak konuşmaya başlamalarıdır.</div> </div> <br /> <div> <div><strong>Dört parti diyalog kapılarını açmalı</strong></div> <br /> <div>Erdoğan çok kötülük yaptı. Demokratik hak ve özgürlükler alanında Türkiye’yi geriletti. Yolsuzluk ve rüşvet dosyalarını kapattırdı</div> <br /> <div>TBMM’deki bu dört parti, bir yandan Erdoğan’ı anayasanın öngördüğü sınırların içine çekerken, diğer yandan diyalog ve uzlaşma kapılarını açabilir.</div> <div>Bu olmadan normalleşme olmaz.</div> <div>Reform kapısı açılmaz.</div> <div>Demokratikleşme kapısı açılmaz.</div> <br /> <div><strong>Yol arama toplantılarına ihtiyaç var</strong></div> <br /> <div>Erken seçim senaryolarını yazmadan önce, uzlaşma kültürü üzerine, koalisyon seçenekleri üzerine kafa yormakta yarar var diye düşünüyorum.</div> <div>Tarhan Erdem’in yazısında dediği gibi:</div> <br /> <div>Seçim sonucu ve Türkiye’nin koşulları, Ak Parti, CHP, MHP ve HDP’nin görüşerek yol aramalarını gerektirmektedir, zorunlu kılmaktadır. </div> <div>Partilerin birlikte görüşmeleri tek doğru yol gibi görünmektedir.</div> <div>Bu yola girildiğinde Meclis’e güven artacaktır.</div> <div><br /> Türkiye’nin, seçilen dört partinin meclis grupları ve merkez organlarının alacakları kararlarla sürdürecekleri yol arama toplantılarına ihtiyacı vardır.</div> <div>Bizi bekleyen kaos ancak ön yargısız, akılcı, gerçekçi görüşmelerle aşılabilir.</div> <br /> <div><strong>İki hayalim…</strong></div> <br /> <div>Ve yazımı noktalamadan iki hayalimden söz etmek istiyorum.</div> <div>Bir:</div> <div>Meclis’te kurulacak bir soruşturma komisyonuyla yolsuzluk ve rüşvet dosyalarını yeniden açmak…</div> <div>İki:</div> <div>Erdoğan’ı anayasal sınırları içine çekerken, aynı zamanda Saray’dan Çankaya Köşkü’ne geri göndermek ve Saray’ı kamunun hizmetine açmak…</div> <div>İkisi de gerçekleşebilir hayaller.</div> <div>Bunun için TBMM’de gerekli irade yok değil, var.</div> </div> <br /> <br /> <div>T24<br /> Hasan Cemal<br /> </div>