Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı 300 kişinin kaldığı kız öğrenci yurdunda önceki gece gaz kaçağı paniği görülürken hemen boşaltılan yurttaki panik Adapazarı Gaz Dağıtım A.Ş. (AGDAŞ) ekipleri kaçağın olmadığını tespit etmesiyle sona ermişti. O gecenin ardından yurtta kalan 15 öğrenci, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlar sebebiyle yurttan geçici olarak uzaklaştırıldı. Uzaklaştırılan öğrencilerin sosyal medyada 'terör örgütü propagandası yaparak' bu konuyla ilgili HDP Milletvekillerine mesajlar gönderdikleri öne sürüldü. Paniğe kapılan öğrenciler odalarına dönmeyip geceyi kendileri için açılan konferans salonlarında geçirdi. Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürü Arif Özsoy, öğrencilerin paylaşımlarıyla konuyu öğrenen HDP milletvekillerinin durumu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'ye ulaştırdığını öğrendiklerini söyledi. O gece karışıklığa sebep olan öğrencilerin sosyal medyada HDP propagandası yapan isimler olduğunu belirten Özsoy, şöyle dedi: "Saat 05.00'e kadar oradaydık. Gaz işini bıraktılar başka işlere girdiler. Bu sıkıntılı çocuklar 'Bizi ancak HDP kurtarır' şeklinde tweet atan öğrenciler. 'Fenomen olduk, yaşasın. Kısmetimiz açıldı' diye yazılar paylaştılar. Biz masum hiç kimseyi atmayacağız. Bu tür öğrencilerin tespitini yaptık. Gaz iddiasından dolayı panik yapan öğrencilere saygımız var. Çocuk inşaatı sorguluyor. 'Duvarda ıslaklık var. İnşaata güvenmiyorum' diyor. Bunlar kurtlarını ortaya döktüler. Gece bakana bilgi verdim. HDP Milletvekili bakana soruyor. 'Bu öğrenciler benden yardım istiyor' diyor. Bu iş HDP'li vekillere mi kalmış, devletin işi? Bizim güvenliğimiz var orada. Geçici olarak, 1 aylığına uzaklaştırılan öğrencilerin bir çoğu sosyal medyadan HDP propagandası yapan öğrenciler."Özsoy kargaşaya neden olan öğrencilerin gaz kaçağı konusuyla işi olmadığını ifade ederek şöyle konuştu: "AGDAŞ'tan gelen yetkili arkadaşlar burada, buyrun gelin sorun. Saat 05.00'e kadar bir şey demedik, o zamana kadar sağduyulu öğrencilerimiz gitti, yattı. Ortalığı karıştıran öğrenciler saat sabah oldu hala ayrılmadılar. Dedik ki; 'Buna rağmen bir endişeniz var mı?' 'Yok' dediler. 'O zaman neden yatmıyorsunuz?' dedik. Bu sefer başka şey sorgulamaya başladılar. 'İşte inşaat ruhsatınız var mı?' tarzında anlamsız, lüzumsuz şeyleri sorguladılar. Biz de 'Devlet böyle bir şeye müsade etmez' dedik, 'Huzur bozulmasına, paylaşımlarınıza dikkat edin' dedim. 'Biz de gereğini yaparız' dedim. 'Yatıyor musunuz?' dedim. Sonra hepsi yerine yattı. Bunların gazla falan hiç alakası yok."Kaynak: Cumhuriyet.com.tr