70li yaşlarındaki bir çift ve bir kadın 32 yıl sonra Fransa’yı yasa boğan bu olayın ardından sorguya alındılar. Gregory Villemin cansız bedeni Vologne nehrinde bulunmuş ancak katili bulunamamıştı. Polis tarafından gözaltına alınan 3 şüphelinin Gregory’nin baba tarafından akrabaları olduğu öne sürüldü. 32 yıldır süre gelen dava tüm Fransa’yı yasa boğsa da polis ekipleri gelişen DNA teknolojisiyle davaya ışık tutmayı başardılar. Yıllar süren hatalar zinciri 16 Ekim 1984’de Gregory’nin bedeni nehirde bulunduğunda elleri ve ayakları bağlanmıştı, amcası birinin onu arayıp yeğenini kaçırdığını iddia etmişti. 17 Ekim günü, Gregory’nin ailesi “oğlunuz öldü, intikamımı aldım” yazılı bir mektup aldı. Bir ay sonra, küçük çocuğun babasının kuzeni, baldızı aleyhinde tanıklık yapınca tutuklandı. 1985 yılında ise baldızının ifadesini geri çekmesiyle serbest bırakıldı, fakat serbest kalmasından birkaç hafta sonra Gregory’nin babası tarafından öldürüldü. Babası bu cinayetten sonra birkaç yıl hapiste yatarken, annesi de oğlunun cinayetiyle ilişkisi olduğu gerekçesiyle hapse atıldı. Fakat daha sonra aklandı. Zamanla isimsiz aramalar ve karalayıcı mektuplar devam etse de, dava ancak 2000 yılında tekrar gündeme geldi ve 2008 yılında mektuplardaki DNA izleri çözülmeye çalışıldı. Mektuplarda 3 ayrı DNA bulan ekipler şüphelilerin kimliklerini tespit edemedi. Gözaltında 3 şüpheli Polis 2013 yılında DNA testlerinin dava akışına daha fazla yardımı olmayacağını açıkladığından beri davayla ilgili yeni bir bulguya rastlanmamıştı, ta ki Çarşamba günü Dijon’da süregelen soruşturmalarda Gregory’nin babasının amcası ve yengesi olduğu iddia edilen 70li yaşlarındaki bir çift tutuklanana kadar. Çift, cinayete suç ortaklığı ve suçu örtbas etme şüpheleriyle gözaltına alındı. Gregory’nin babasının üvey kardeşi olduğu iddia edilen bir kadın da gözaltına alınırken, babaannesi ve dedesi de görgü tanığı olarak sorgulandı. Dijon’da soruşturmayı yürüten savcı Jean-Jacques Bosc, Gregory’nin yaşlı çift tarafından kaçırılmış olabileceğini ve bu kaçırılma eyleminin de küçük çocuğun ölümüyle sonuçlandığını söyledi ve çiftin öldürmeye teşebbüs suçundan soruşturma altında olduklarını sözlerine ekledi. “(çocuk) Kaçırmada payı olan bu insanlar cinayetten de sorumludurlar” diyen Bosc, esas katilin 1985 yılında tutuklandıktan sonra serbest bırakılan ve Gregory’nin babası tarafından öldürülen kuzeni olduğuna inandıklarını da Cuma günü yapılan basın konferansında sözlerine ekledi. Yaşlı çiftin avukatı müvekkillerinin tüm suçlamaları reddettiğini belirtti. Gelişen DNA analizleri sonucu yeni gelişmelerin bilgilerin açığa çıktığı dava hala sonuçlanmadı.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr