Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) açıkladığı 2016 - 2017 eğitim - öğretim istatistiklerine göre AKP’nin eğitim politikaları imam hatip ortaokullarındaki öğrenci sayısını dört yılda yüzde 500 artırdı. TEOG sınavlarında son sıralarda yer alan, PISA sınavında Türkiye’nin genel başarı ortalamasına olumsuz anlamda büyük etkisi olan imam hatip okullarındaki öğrenci sayısı 800 bin sınırına yanaştı. İmam hatip ortaokullarında derslik başına 12 öğrenci düşerken, diğer ortaokullarda bu rakam 25 oldu. Rapordan öne çıkanlar şöyle: Örgün eğitimden koptular: Açık liselere kayıt yaptıran öğrenci rakamları, 2012 - 2013 ve 2015 - 2016 öğretim yılları arasında büyük artış gösterdi. Buna göre, 2012 - 2013 öğretim yılı itibarıyla açık liseye kayıt yapan öğrenci sayısı 1 milyon 14 bin 409 olurken, 2015 - 2016 öğretim yılında bu rakam 1 milyon 536 bin 135’e yükseldi. Böylece beş eğitim yılı içinde örgün eğitimde kopan öğrenci sayısı neredeyse yüzde 50 artmış oldu. Öğrenciler nereye gitti?: 2015 - 2016 yılında 987 bin 625 öğrenci ortaöğretimden mezun oldu. Mezunların yüzde 7.39’u açıköğretim lisesi yüzde 92.61 ise örgün lise mezunu. 2015-16 öğretim yılında açık liselere 1 milyon 536 bin 133 öğrencinin devam ettiği görülüyor. Bu sayı 2016-17 öğretim yılında 1 milyon 287 bin 240’a geriledi. 2016’da açık liseden 73 bin 10 öğrenci mezun oldu. Buna göre 175 bin 883 öğrencinin eğitim alanındaki akibeti ise merak konusu. Dört yıl önce 5. sınıfa başlayan öğrencilerden 43 bin 606’sı ise 8. sınıfa dahi ulaşamadan eğitimden koptu. Özel öğretimde artış: Devlet okullarında yaşanan sıkıntılar ve eğitimdeki dinselleşme nedeniyle veliler için tek çare özel okullar oldu. Bu kurumlarda 2012 - 2013 öğretim yılında 613 bin 64 öğrenci okurken, beş yılda 591 bin 899 artışla 2016-2017 öğretim yılında 1 milyon 204 bin 963 öğrenciye ulaşıldı. Artış oranı yüzde 96.55 oldu. Rakamları çarpıtıyorlar Eğitimci Alaaddin Dinçer, okullulaşma oranları ve akademik başarının her geçen yıl düştüğünün ortaya çıktığını, bazı kuruluşların, MEB’i başarılı göstermek için rakamları çarpıttığını söyledi. Dinçer’in sözleri şöyle; “İstatistikler kurumların yönelimlerini ve yol haritalarını belirlemekte önemli işlev görür. Sayısal veriler niceliksel bulguları ortaya koymakla birlikte verilmekte olan hizmetin niteliğini de belirleyen önemli bulgulardır. Bu yönüyle bakıldığında 2016- 17 istatistikleri 2019 yılı sonu için Bakanlığın faaliyet raporlarında belirlediği hedeflere ulaşma ya da ulaşmama bakımından önemli göstergeler olacaktır. Açık öğretim ve diğer başka göstergelerde görülen rakamsal çelişkiler, yanlı yayınları sabitlenmiş bazı medya kuruluşlarının kamuoyunu yönlendirmeye dönük brüt oranları öne çıkaran çarpıtma yorumları saydamlığı ve gerçekliği gölgelemektedir.”Kaynak: Cumhuriyet.com.tr