15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağı konusunda bir adım atılmaması ve kurulan Darbe Komisyonunun açıkladığı taslak rapor ise, darbe girişimi konusunda CHP'yi, muhalefeti ve AKP öncesi iktidarları suçlamak dışında tatmin edici bir içerik taşımadığı için eleştirilerin hedefi oldu. Mehmet Metiner'den cemaat itirafı: Koruduk, kolladık FETÖ ile mücadelede 'At izi it izine karıştı' eleştirileri ve Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın tahliyesi ise, son dönemde AKP'nin bütün politikalarına destek veren MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bile tepkisini çekti. Yapılan eleştirilere Akit yazarı Abdurahman Dilipak da katıldı. Dilipak, FETÖ ile mücadele için siyasette ve bürokraside kesin bir temzilik yapılması gerektiğini vurguladığı yazıda, "Su temiz değilse, yıkadığınız şey de temiz olmayacaktır." dedi ve 17-25 Aralık'a kadar 'FETÖ ile iç içe geçmiş' dediği AKP'nin de temzilenmesi gerektiğini yazdı. Dilipak'ın yazısında ilgili satırlar şöyle: Bir yandan FETÖ soruşturmaları, yargı süreci, görevden almalar devam ederken, öte yandan şaibeli, FETÖ’cü olduğu halde dokunulmayan üst seviyedeki isimler hakkında hiçbir işlem yapılmamış olması toplumda ciddi rahatsızlıklara sebeb olmaktadır.. FETÖ’den boşalan yeri kapmaya çalışan başka birtakım yapıların varlığını da buraya not etmek gerek.. Bunlar dini, mezhebi, tarikat bağlantılı, ideolojik, politik, sivil bağları olan yapılar da olabiliyor.. Bir yandan FETÖ’cülerle başetmeye çalışılırken yeni FETÖ’cükler ürüyor.. Yani FETÖ’ye karşılar ama, FETÖ’nün ayak izlerinden yürüyorlar. Dikkat edilmezse boynuz kulağı geçebilir.. Bana sorarsanız, içeride olması gereken birilerinin bazıları hâlâ dışarıda, dışarıda olması gereken bazıları da içeride.. Paralel yapı bu anlamda süreci bu çerçevede iyi yönetiyor. İçeri almalarda da iktidar kaybediyor, dışarı salıvermelerde de.. Sap ve saman başından beri karıştırılmaya devam ediyor.. FETÖ’cüler de öyle bir makasa alındı ki, onlar da kime sığınacaklarını bilmiyorlar.. FETÖ’cüler hâlâ geldik-geliyoruz havasındalar.. İktidar çevresi hem kararlı bir şekilde olayın üzerine gidiyor görüntüsü veriyor, hem de bazı kişi ve çevrelerin üzerine gitmeyerek, “ne oluyor?” sorusunun sorulmasına vesile oluyor.. Kesinlikle netleşme gerekiyor. Su temiz değilse, yıkadığınız şey de temiz olmayacaktır. AK Parti, parti olarak ve hükümet olarak, siyasi ve bürokratik anlamda temizlenmeye ihtiyacı var. Daha 17-25 Aralık’a kadar iç içe geçmiş bir yapının temizlenmesi elbette kolay olmayacak ama başka çare de yok.. Bekliyoruz, bakalım ne olacak! Bu gibi durumlarda geçen zaman çözümü kolaylaştırmaz, onu söylemeliyim. İnşallah hayrolur..Kaynak: Cumhuriyet.com.tr