Başbakan Ahmet Davutoğlu bugün yaptığı açıklamada, Halep'in kuzeyindeki cihatçı kalesi Azez'den Türkiye'nin bir kenti gibi bahsederek "Azez'in düşmesine izin vermeyeceğiz" demişti. YPG'yi, Suriye'yi ve Rusya'yı hedef alan Davutoğlu şöyle devam etmişti: YPG Fırat'ın batısına Afrin'in doğusuna geçemeyecek. YPG'ye gerekli olan yerde gerekli müdahale yapılacak. Havalanından çekilecekler çekilmezlerse kullanılamaz hale getirilecek. YPG Rusya'nın Suriye'deki estrümanıdır piyonudur. YPG'yi Suriye'de bir aktör olarak görmek mümkün değildir. Türkiye'de PKK Suriye'de YPG Rusya'nın piyonudur. Peki Davutoğlu'nun "düşmeyecek" dediği Azez'de neler oluyor? Suriye'deki silahlı gruplar üzerine çok sayıda çalışması olan akademisyen Aymen Cevad el-Tamimi'nin 7 Ocak 2015 tarihli makalesi, Azez'in durumunu özetliyor. Tamimi makalesini 18-22 Aralık 2014 tarihleri arasında Azez'e yaptığı ziyaretten ede ettiği bilgilerle yazmış. KUZEY FIRTINASI TUGAYIMakalenin yazıldığı dönemde Azez, MİT bağlantılı Kuzey Fırtınası Tugayı tarafından kontrol ediliyordu. Bu tugay, 2014 yılında Ming Hava Üssü'ne IŞİD ile birlikte saldıran gruptu. Daha sonra IŞİD'le de savaşmaya başlayan Kuzey Fırtınası'nın tek bağlantısı MİT değil. ABD'li gazeteci Steven Sotloff'u yakaladıktan sonra IŞİD'e verdiği söylenen grup, ABD'li ünlü Cumhuriyetçi senatör John McCain ile de görüşmüştü. Bu ekibin ABD'den silah aldığı da iddia edilmişti. Yine Kuzey Fırtınası, 2013 yılında Lübnan ile Türkiye arasında krize neden olan 11 Şii hacının kaçırılmasından da sorumluydu. İslami Cephe üyesi de olan bu grup, Halep'in Handarat cephesinde Nusra Cephesi, Cemaat Ensar el-İslam, Ensareddin Cephesi ve Hareket Hazm ile birlikte Suriye ordusuna karşı savaşıyordu. Birçok kaynak, bu grubun liderlerinin Suriye'de vekalet savaşı başlamadan önce kaçakçılık yaptığını, savaş süresince de çok sayıda insan kaçırma olayına karıştığını söylüyor. Azez de ayrıca El Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi de bulunuyor. Başbakan Davutoğlu'ndan cihatçılara destek: Azez'in düşmesine izin vermeyeceğiz AZEZ'DE ALEVİLERE VE ŞİİLERE TEHDİTAzez'in merkez nüfusu çoğunlukla Sünni Araplardan oluşuyor. Kasabayı yöneten Kuzey Fırtınası Tugayı, Alevilere ve Şiilere yönelik ayrımcılık ile biliniyor. Tugay militanları, Alevileri ve Şiileri Müslüman saymazken, bu mezhepleri olumsuz anlamlar içeren "Nusayri" ve "Rafızi" olarak çağırıyorlar. Tamimi'nin aktardığına göre, "Azez Medya Merkezi"nde eski Irak lideri Saddam Hüseyin "Şiilerle savaştığı için" övülürken, bir askeri karargahta, Kuzey Fırtınası militanları Şiilere "küffar" diyor ve onları öldürmekle ilgili "şakalar" yapıyorlardı. Bazen "Rafıziler" ile "Nusayriler" arasında ayrım yapılıyor ve Nusayrilere "küffar" deniliyor. KASABAYA ŞERİAT HÂKİMKasaba "Şeriat Komitesi" tarafından yönetiliyor. Sokaktaki kadınların çoğu türban, peçe ya da burka giyiyor. Kamusal alanda kadınların türban takması zorunluluk. Takmayanlar, durumlarını izah etmek üzere Şeriat Komitesi'ne götürülüyorlar. Alkol almak, satmak ve içmek yasak. Alkol bulunduranlar da Şeriat Komitesi'ne götürülüyor ve cezalandırılıyor. Sigara içmek yasak olmasa da, Komite "eğitim" yoluyla biritmeye gayret ediyor. İnsan öldürmenin cezası "kısas" icabı idam. Kasabada birkaç okulda eğitim sürerken, Nusra Cephesi'nin hâkim olduğu bazı camilerde Nusra'cı imamlar kasabadaki eğitimi "laik-kâfir" olarak nitelendiriyordu. Nusra bu nedenle kendi kurslarını açarak aileleri çocuklarını buraya göndermeye çalışıyor. Kaynak: Haber.sol.org.tr