15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ana davanın açılmasına karşın, bu kapsamda MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın tanık olarak ifadesinin alınmaması kritik soruların yanıtsız kalmasına neden oldu. Darbe girişimini önceden haber almasına ve Genelkurmay Karargâhı’nda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile toplantı yapmasına karşın, Hakan Fidan’ın yaşananları Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’a neden haber vermediği sorusu, bugüne kadar yanıtını bulamadı. FETÖ’nün haberleşme programı ByLock’un ele geçirilmesine karşın “MİT’in TSK’deki cuntanın darbe hazırlıklarını neden haber alamadığı, olay günü darbe ihbarının savcılığa neden bildirilmediği” soruları ortada kaldı. 15 Temmuz darbe girişiminin en çok soru işareti taşıyan bölümü, “bu darbe girişimi neden önceden haber alınamadı ve önlenemedi” kısmı oldu. Ocak ayında Hakan Fidan’ın tanık olarak çağrıldığı haberlerini dönemin Başsavcısı Harun Kodalak yalanlamıştı. Bu süreçte Fidan’ın tanık olarak çağrıldığı, ancak “yukarıdan” gelen tepkinin ardından tebligatın geri çekildiği konuşulmuştu. Başbakan Binali Yıldırım, darbe girişimini neden haber vermediğini sorduğu Hakan Fidan’ın cevap veremediğini açıklamıştı. Hakan Fidan’ın dinlenmemesi nedeniyle şu sorular yanıtsız kaldı: * Hakan Fidan’a saldırı olacağını ihbar eden binbaşının anlatımları neden savcılığa bildirilmedi? * Genelkurmay Karargâhı’ndaki toplantıda Hakan Fidan ve komutanlar ne konuştu? * Hakan Fidan, birinci derecede sorumlu olduğu Başbakan Binali Yıldırım’ı arayarak neden darbe girişimini haber vermedi? * Fidan, karargâhtan ayrıldıktan sonra nereye gitti, neden Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın telefonlarına yanıt vermedi? * FETÖ’nin darbe girişimine yönelik hazırlıklarının aylar önce başladığı bilinmesine rağmen, MİT neden bunu önceden haber alamadı? * Darbenin sivil yöneticilerinden Adil Öksüz’ün Hava Kuvvetleri imamı olduğu bilinmesine karşın, hareketleri neden takip edilmedi? Öksüz, serbest bırakıldıktan sonra neden istihbaratçılar tarafından izlenmedi? * Cumhurbaşkanı’nın koruma müdürünü arayan Hakan Fidan, görüşmede neden “büyük plandan” bahsetmedi, sadece saldırı olması durumunda karşı koyabilecek gücü sordu? Akar da dinlenmedi 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin iddianamede, Hulusi Akar’ın bir ifadesi yer aldı. Ancak Akar, bu ifadede Hakan Fidan’la karargahta yaptığı toplantının ayrıntılarına hiç değinmedi. Savcılık, Akar’ın ikinci kez ifadesini almayı planlıyordu ancak Ankara Başsavcısı Harun Kodalak’ın görevden alınıp, yerine Yüksel Kocaman’ın atanmasının ardından bu durum gerçekleşmedi. Akar’a yönelik şu sorular eksik kaldı: * Ülkede tüm askeri uçuşların yasaklanması emri verilirken, bu durum neden “başkomutan” Cumhurbaşkanı’na ve Genelkurmay’ın bağlı olduğu Başbakan’a bildirilmedi? * Hulusi Akar, bu döneme kadar TSK’deki FETÖ yapılanmasını neden fark etmedi? Ettiyse neden müdahale etmedi? * FETÖ, bu kadar kolay nasıl karargâhın üst yönetimine geldi? * Akar’ın emir subayı, özel kalemi, personel başkanları FETÖ üyesi olmasına karşın, neden bu atamalar yapıldı? İhbarcı da dinlenmedi Öte yandan MİT’e darbe girişimini haber veren Kara Havacılık Okulu’nda görevli FETÖ üyesi subayın ifadesinin soruşturma kapsamında alınmaması da dikkat çekti. Saat saat o gece Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, arasında 37 Yurtta Sulh Konseyi üyesinin bulunduğu 211 kişiye açtığı çatı iddianamede MİT’in darbe girişimini nasıl öğrendiği, daha sonra neler yaptığı kısmen anlatılmıştı. Buna göre süreç şöyle yaşanmıştı: 16.16: Kara Havacılık Komutanlığı’nda görevli bir subay Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı’na giderek, FETÖ üyesi askerler tarafından Müsteşar Hakan Fidan’ın alınmasına yönelik, kuruma bir saldırı olacağına dair ihbarda bulundu. Bunun üzerine Hakan Fidan, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’i telefonla aradı, bilgi verdi. 17:32: MİT Müsteşar Yardımcısı, ayrıntıları anlatmak için karargâha geldi. 17.54: Müsteşar Yardımcısı Karargah’tan ayrılırken Orgeneral Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’a yaşanan gelişmeleri bildirdi. İhbar üzerine Genelkurmay Karargâhı’nda Hulusi Akar, Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak arasında toplantı yapıldı. Akar, Orgeneral Çolak’a süratle Kara Havacılık Komutanlığı’na giderek denetleme yapması emrini verdi. 18.10: Hakan Fidan Genelkurmay’a giriş yaptı ve toplantıya dahil oldu. Fidan toplantıda, “kendilerine gelen ihbarın daha büyük planın parçası olabileceğini” değerlendirmesi yaptı. 18.30: Hulusi Akar, Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezi’ni aradı, görüştüğü görevli Tuğgeneral İlhan Kırtıl’a “İlhan Türk hava sahasını her türlü askeri uçuşa yasaklıyorum” dedi. Hakan Fidan “komutanım ben bir de Sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi vereyim” dedi ve koruma müdürü Muhsin Köse’yi aradı, “Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşebilir miyim?” dedi. Ancak Cumhurbaşkanı telefona çıkmadı. Telefon görüşmesine tanık olan Yaşar Güler’in ifadesine göre Hakan Fidan, “Peki Muhsin dışarıdan bir saldırı olsa yeterli gücün, silahın ve adamın var mı?” diye sordu, “kolay gelsin” diyerek telefonu kapattı. 19.19: Akar’ın emri tüm Kuvvet Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekât Merkezleri’ne bildirildi. Aynı zamanda tüm bunlar Başbakanlık Koordinasyon Merkezi ile Devlet Bilgi Koordinasyon Merkezi’ne de iletildi. 20.22: Hakan Fidan Genelkurmay’dan ayrıldı. 20.30: Darbe girişimi başladı. 21.00: Hulusi Akar derdest edildi. 21.29: Darbeciler Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezi’ni ele geçirdi ve yeni atama listelerini TSK’ye dağıttı. 22.15: “SIKIYÖNETİM DİREKTİ- Fİ” konulu mesaj, tüm bakanlıklara gönderildi.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr