Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameye göre, merkez Bağlar İlçesi'nde yaşayan şüpheli A.Ö., 2009 yılında mağdur E.A.'yı telefonla arayıp, arkadaşlık teklifinde bulundu. Teklifi kabul etmesi üzerine mağdur ile telefonla görüşmeye başlayan şüpheli, 15 gün sonra E.A.'yı bir pastaneye davet etti. Mağdur ile pastanede buluşan şüpheli A.Ö., iddiaya göre burada E.A.'nın yarı çıplak fotoğraflarını çekti. Şikayet üzerine soruşturma başlatan savcılık, şüpheli A.Ö. hakkında 'Çocuğun basit cinsel istismarı' suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede, şüphelinin zincirleme şekilde mağduru cinsel yönden istismar ettiği ifade edildi. İddianamenin kabul edilmesinin ardından tutuksuz sanık A.Ö.'nün yargılaması Diyarbakır 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Davanın ilk duruşmasında ifadesi alınan sanık A.Ö., iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. MAĞDURUN ŞİKAYETİ GERİ ÇEKMESİNE RAĞMEN CEZA VERİLDİ Talimatla ifadesi alınan mağdur E.A. ise, olaydan sonra evlendiğini ve çocuk sahibi olduğunu belirterek, "2009 yılında benim çocukluk dönemime denk gelen bir hadisedir. Ben olayı daha önce anlatmıştım. Şikayetçi değilim. Şu anda tarafıma yöneltilmiş tehdit bulunmamaktadır" dedi. Kararını açıklayan mahkeme; sanık A.Ö.'yü, 'Çocuğun basit cinsel istismarı' suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. DEVLETİN EN ÖNEMLİ POZİTİF YÜKÜMLÜLÜĞÜ Dava ile ilgili gerekçeli kararını açıklayan 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Kaplan, kanun koyucunun 15 yaşını tamamlamamış çocukları cinsel yönden istismar edenler hakkında ceza yaptırımı öngördüğünü belirterek şöyle dedi: "Kuralın, cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin tüm çocukların cinsel dokunulmazlığı ile beden ve ruh bütünlüğünün etkin bir şekilde korunmasını sağlamayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Çocukların kendilerini korumalarındaki zorluk ve faillerin bu suçları büyük engellerle karşılaşmadan işleyebilmeleri, cinsel istismarın yetişkinlere nazaran daha kolay işlenmesine neden olmakta ve bu suçlar, çocukların psikoloji ve fizyolojilerinde yetişkinlere göre daha ağır etki bırakmaktadır. Söz konusu suçların işlenmesini önleyici ve caydırıcı nitelikte tedbirlerin alınması devletin en önemli pozitif yükümlülüklerinden biridir. Zira Anayasa'da olduğu gibi çocukların korunmasına yönelik tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile tüm uluslararası metinlerde de, çocukların cinsel istismarı ve cinsel sömürüsü hakkında etkili ve caydırıcı cezalar düzenlenmesi de dâhil olmak üzere, devletlerin bu konuda gerekli tedbirleri almalarına özellikle vurgu yapılmaktadır."Kaynak: Cumhuriyet.com.tr