Can Dündar’ın yazıda bahsettiği her satıra katıldığını ifade eden Tüm, “Ben, kendi yazımmış gibi de sahip çıkıyorum. Yani bu suça ortak oluyorum. Savcılara da kendimi ihbar ediyorum. Buyursun Soruşturma başlatsınlar, fezleke hazırlasınlar. Bekliyorum.” diye konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Denizli Milletvekili Kazım Arslan ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da katıldı. Yapacağı konuşma ile bir suça ortak olacağını belirten Tüm, “Evet yanlış duymadınız. Hepinizin gözleri önünde bir suça ortaklık edeceğim ve Savcıları göreve çağıracağım.” dedi. Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili savcılık iddianamesinin açıklandığını kaydeden Tüm, şöyle konuştu: “İstenen cezalar Ortaçağ mahkemelerinin bile iddia edemeyeceği insan onurunu ve düşünce özgürlüğünü yok sayan anlayışın göstergesidir. Bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıl’a kadar hapis cezası. Telaffuz edilmesi bile insanın onuruna dokunuyor. Gazetecilik dışında, Bu arkadaşlar ne yaptılar. Sizlerin içinden birileri, her gün Sayın Erdem Gül ile bu koridorlarda beraber çalıştınız, Habere koştunuz, Bu baskı ortamında özgür gazetecilik yapmaya çalıştınız. Ülkemiz de özgür gazeteciliğin, halka doğru bilgi vermenin ödülü bu mudur?” İddianamede, suç unsuru olarak Can Dündar’ın, iki tane köşe yazsısının da kanıt olarak gösterildiğini anlatan Tüm, şöyle devam etti: “Bunlar 3 Aralık 2013 tarihli ‘Siyasette Nasıl Geldiysen Öyle Gidersin’, diğeri ise 24 Aralık 2013 Tarihli “Piyonlar Devrildi Sıra Şahlarda” başlıklı yazsısı. Umarım hepiniz okumuşsunuzdur. Şimdi ben bu köşe yazılarından birisini, yani Siyasette Nasıl Geldiysen Öyle Gidersin başlıklı makaleyi okuyacağım. Can Dündar'ın bu yazısında bahsettiği her satıra katılıyorum. Ben kendi yazımmış gibi de sahip çıkıyorum.Yani bu suça ortak oluyorum. Savcılara da kendimi ihbar ediyorum. Buyursun soruşturma başlatsınlar, fezleke hazırlasınlar. Bekliyorum.” Denizli Milletvekili Kazım Arslan da Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmalarının Türkiye’de basın üzerine ne tür bir baskı olduğunu ortaya çıkardığını kaydetti.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr