Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi tarafından “Laik ve Bilimsel Eğitim” başlıklı panel düzenlendi. Panelde konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, ilan edilen KHK’lerle devlet kurumlarının içinin boşaltılıp, yeni bir devletin formatlandığını gördüklerini belirterek, “Eğitim de yaşanan OHAL, öğretmenleri öğrencisiz, öğrencileri öğretmensiz bıraktı. Bu süreçte 130 bin öğrenci okulsuz kaldı. 15 üniversite kapatıldı 65 bin üniversiteli eğitimden mahrum kaldı. 2500 üniversite öğretmeni açığa alındı, kamu çalışanlarından 90 bin kişi açığa alındı, 50 bin kamu çalışanı ihraç edildi. 30 bin kamu görevlisi tutuklandı. Bunların içinde KESK üyesi emekçiler var, Alevi vatandaşlarımız var. Çeşitli bahaneler sunuyorlar. Asya Bankla ilişkisi olanlar, Cemaat dernekleriyle ilşkisi olanlar vs. Tüm bunları güle oynaya birlikte kurdunuz. Yasalarınızla bunları onayladınız. AKP bugün eğitimi camatin elinden nasıl alırım derdine düşmüştür. Şuan cematin elinden alıp başka bir cemaate teslim etme derdinde. Yani bu işin ciddi bir bürokratik ve siyasi ayağı mevcut” diye konuştu. ‘Onlar kanarken biz direniyorduk’ Eğitim-Sen İstanbul 3. Bölge Şube Başkanı Hüseyin Tosu ise , Eğitim-Sen ve KESK üyelerine baskı uygulandığını ve bu kişilerin çeşitli bahanelerle açığa alındığını belirterek, “Eğitimi ticarileştirip, içeriğini dinselleştirerek biat eden bir nesil yetiştirmeye çalışıyorlar. Bugün 1 milyon öğrenciyi imamhatipleştirdiler. Adını değiştiremediklerinin içeriğini değiştirdiler. Felsefe gibi bilimsel dersleri azaltıp yerine dini içerikli dersler koydular. Burada esas plan toplumu dönüştürmek, gericileştirmek, bizlerin bunların karşısında mücadele etmemiz gerekiyor. Dün imamhatipler madur gösteriliyordu, bugün bizim çocuklarımız ise okulsuz bırakılıyor. Tüm bu baskıların karşısında biz ezilenler olarak sokakta örgütlü olarak laik bağımsız bir ülke için sokakta mücadele vermemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. ‘Mücadeleyi büyütmeye mecburuz’ Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Nuri Günay da “Ülkenin ilerici insanları olarak ülkenin dört bir yanında laik ve bilimsel eğitim için verilen mücadeleleri nasıl ortaklaştıracağımızı tartışmalıyız. Bugünümüz ve geleceğimiz için, ülkemizin geleceği için mücadeleleri büyütmeye mecburuz, eğitim hakkı özelinde ise bu mücadelenin aynı zamanda eşitlik özgürlük mücadelesi olduğunu unutmamız gerekli” şeklinde konuştu.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr