Muğla'nın Dalyan Mahallesi'nde garson olarak çalıştığı restorandan 14 Haziran 2015 tarahinde mesai bitimi sonrası ayrıldıktan sonra ortadan kaybolan Cansu Kaya'nın, 3 gün sonra Dalyan Kanalı Çandır Geçişi Mevkii'nde su üzerinde cesedi bulundu. Kaya'nın cenazesi, 17 Haziran'da gözyaşları içinde toprağa verildi. Yapılan incelemede, Kaya'nın son olarak Dalyan'daki restoranda garson olarak çalışan N.D. ve lise öğrencisi M.P.Ç. ile birlikte yürüdüğü görüldü. Bunun üzerine gözaltına alınıp tutuklanan N.D. ve M.P.Ç. hakkında ömür boyu hapis cezası istemiyle Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. RAPORLAR ÇELİŞTİMuğla Adli Tıp Kurumu'nda yapılan ilk otopside, Kaya'nın boynunda basıya bağlı ekimoz (kanın cilt altına sızması), kafada travmaya başlı hematomlar (kanın damar dışına çıkması) ve genital bölgesinde kanamalı yırtık tespit edildi. Ancak mahkeme sürecinde aynı bulguları inceleyen İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu, Kaya'nın suda boğulmaya bağlı olarak yaşamını yitirdiğini tespit ederek, tecavüz ve cinayet bulgularına rastlanılmadığı yönünde yeni bir rapor düzenledi. Bunun üzerine mahkeme heyeti geçen 10 Haziran'da Kaya'nın öldüğü noktada keşif yaparak, bilirkişi ve dalgıçlar eşliğinde Kaya'nın ölüm nedenini araştırdı. Mahkeme heyeti geçen 24 Haziran'da savunmalar, adli tıp raporu, keşif izlenimleri ve dalgıç görüşlerini dikkate alarak tutuklu sanıklar N.D. ve M.P.Ç.'nin adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Tahliye sonrası davanın 9'uncu duruşması, Fethiye Adliyesi'nde bugün yapıldı. Duruşma öncesi adliye önünde polis tarafından kontrol noktaları kurularak, güvenlik önlemi alındı. Duruşmaya tutuksuz sanıklar N.D. ve M.P.Ç., Cansu Kaya'nın babası Osman, ve ablası Burcu Kaya ile sanık ve müşteki avukatları katıldı. İLK OTOPSİYİ YAPAN DOKTOR DİNLENDİ Duruşmada Kaya'ya çıplak gözle ilk otopsiyi yapan Muğla Adli Tıp Kurumu uzman doktoru Melike Erbaş, tanık olarak dinlendi. Mahkeme başkanının sorusu üzerine otopsiyi ve elde ettiği bulguların bir kısmını hatırladığını belirten Erbaş, otopside gördüğü tüm detayları raporuna aktardığını belirtti. İlk başta Kaya'nın boynunda herhangi bir yara izi göremediğini anlatan Erbaş, derinin alt kısmını açtığında basıya bağlı ekimozlara rastladığını kaydetti. Kaya'nın genital bölgesinde kanamalı yırtık, anal bölgesinde ise kızarıklık tespit ettiğini aktaran Erbaş, "Cesedi otopsiye aldığımda vücutta çürümeler vardı. Ancak tespit yapmamıza engel bir çürüme yoktu. Kızlık zarında tespit edilen yırtık kanamalı ise son 10 gün içinde oluştuğu kabul edilir. Kafatasını açtığımızda beyinde travmaya bağlı hematomlar gördüm. Bunu da fotoğraflayıp raporuma yazdım" dedi. İncelemenin ardından Kaya'nın tecavüz sonrası öldürüldüğü izlenimi edindiğini belirten Erbaş, İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu'ndan gelen raporun, kendi raporuyla çeliştiğine ilişkin soruya "Ben Kaya'nın vücudunu çıplak gözle inceledim ve bulgularımı rapora yazdım. Genel kurul da bulguları incelemiş ve bir rapor hazırlamış. Takdir mahkemenindir" diye konuştu. 'ADLİ YANLIŞLIK SONUCU SERBEST KALDILAR' Görüşleri sorulan Kaya'nın avukatları Erbaş'ın ifadesinde de belirtildiği gibi sanıkların adli bir yanlışlık sonucu serbest bırakıldığını belirterek tekrar tutuklanmalarını talep etti. Sanık N.D.'nin avukatı Ali İncesu ise genel kuruldan gelen raporun Erbaş'ın raporunu çürüttüğünü belirterek, ifadelerin dikkate alınamayacağını söyledi. Mahkeme heyeti sanıkların tutuklu kaldıkları süre göz önüne alınarak, adli kontrol şartlarının başarı sağladığının görüldüğü gerekçesiyle tutuklama talebini reddetti. Duruşma, savcılık mütalaasının alınması ve raporların incelenerek avukatların savunmalarına süre verilmesi için 27 Ekim tarihine ertelendi. Sanıklar güvenlik gerekçesiyle adliyeyi polis eşliğinde güvenlik kapısından terk etti. ADLİYE ÖNÜNDE EYLEMAdliye çıkışında Fethiye Kadın Platformu ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi kadınlar, eylem yaptı. Baba Osman Kaya da eyleme katılarak Cansu Kaya'nın fotoğrafını taşıdı. Basın açıklaması yapan Fethiye Kadın Platformu üyesi Alev Özüçelik, mahkemenin sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek şunları söyledi: "Bildiğiniz gibi önceki kararlar ve deliller ortadayken sanıklar tahliye edilmiştir. Cansu Kaya'nın kadın cinayete sonucu hayatını kaybettiğini biliyoruz. Cansu'nun ölümünü kaza olarak sunmaya çalışan sanıklar hak ettikleri cezayı alana kadar davanın takipçisi olacağız. Ailesini asla yalnız bırakmayacağız."Kaynak: Cumhuriyet.com.tr