Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği ‘'7-14 Şubat Dünya Doğumsal Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası' dolayısı ile Crowne Plaza Otel’de basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Prof. Dr. Nazan Özbarlas, Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, Prof. Dr. Hakan Ceyran, kalp yetersizliği olan bireyler ve aileleri katıldı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Pediyatrik Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, Kalp yetersizliğinin nasıl anlaşıldığını aktardı. Çabuk yorulma, çabuk emmeyi bırakmanın dışında çok terleme gibi belirtilerin olduğunu açıklayan Ömeroğlu, şunları kaydetti: “Kalp yetersizliği olan bebelerin terlemeleri diğer terleme nedenlerinden farklı olarak alından ve soğuk soğuk şekilde olabilir. Vitamin eksikliğinden olan terlemeden enseden olur. Kalp yetersizliği olan bebekler daha çok efor sar ederken alından soğuk terlerler. Bu çocuklarda akciğere fazla kan gittiği için gördüğümüz bir başka sorunda sık akciğer enfeksiyonları olmasıdır. Çünkü akciğer sürekli kanla ıslak kaldığı için vücudu koruyan beyaz kan hücreleri mikroplarla mücadele edemez. Sık sık öksürük problemi ile karşı karşıya kalınabilir.”Kalp yetersizliği olan bebeklerde çocuklarının aşılarının düzgün yapılması gerektiğini vurgulayan Ömeroğlu, önlemiyorsa uygun antibiyotiklerle tedavi edilmesi gerektiğini belirtti. Kalp yetersizliği olmayan ama kirli kanın temiz kana karıştığı kalp hastalıklarının siyonatik morarmaları olan hastalıklarda da başka ilave problemler olabileceğinin altını çizen Ömeroğlu, bunlara hemen müdahale edip yeni doğan döneminde en azından akciğere kan götürecek bazı yardımcı ameliyatlar yapılıp, aşamalı ameliyatlarla kompleks sorunların giderilebileceğini anlattı. Ömeroğlu konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Bu çocukların zaman zaman oksijensizlik atakları olabilir. Bu çocuklar uzun uykudan beslenmeden sonra nefes alışverişleri değişebilir. Önce morarmaları artıp sonra daha soluk bir hale gelebilirler. Bu bulgularda yine bir müdahale zamanın geldiğini gösteren bulgular arasında olabilir. Her iki grupta da hem beslenme sorununa bağlı olarak hem de diğer morarma ile ilgili olan bazı kan yapımı ile ilgili anormallikler yüzünden kansızlık ya da fazla kanlılık sorunları olabilir. Kansızlık delikleri olan çocuklarda kalp yetersizliği olan çocuklarda görüyoruz. Bu çocuklara demir desteği gerekebilir. Diğer gruptan aşırı yükselmiş kan bazı pıhtılaşma sorunlarına yol açabilir. Zaman zaman beyinle de ilgili problemler yaşanabilir. Eskiden çok önemli beyin apseleri gibi çok çok zor tedavi edilebilen sorunlarla günümüzde artık karşılaşmıyoruz. Çünkü anne karnında çoğu bebeğin tanısını koyuyoruz. Doğumdan itibaren hangi müdahaleyi geçireceklerini planlıyoruz.”‘KALP HASTALIKLI DOĞAN BEBEKLER DE NORMAL YAŞAMLARINA KAVUŞABİLİYOR’Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Hakan Ceyran, ailelere tavsiyelerde bulundu. Doğuştan kalp hastalıklı doğan bebeklerde ailelerin bazılarında umutsuzluğun söz konusu olduğunu bildiren Ceyran, ailelerin bebekler için ileriki yaşamlarında hiç normal bir çocuk olmayacakmış gibi bazı endişeler taşıdığını aktardı. Hastalıklı bebeklerin çoğunun tedavi ile başarılı cerrahi girişimle tamamen normal yaşamlarına döndüklerini kaydederek konuşmasını şöyle tamamladı: “Tabi aralarında tamamen normal kalp olmayacak ama kendi standartlarında ömrünü tamamlayan çocuklarda olacak. Dikkat edilmesi gereken bu vazgeçilmişliğin hiçbir zaman düşünmesin aileler. Mutlaka zamanında doktordan destek alsınlar ve ona uysunlar. Bu tanılara anne karnında ulaşıyoruz. Birçok bebeği anne karnından itibaren takip edip doğumdan hemen sonra cerrahi müdahaleyi yaptığımız bebekler çok sayıda. Bizim ameliyatlarımız her zaman tek aşamada sonuç alınamayabilir, birkaç ameliyat gereken hastalıklar var."‘TEK DİLEĞİM MUTLU VE SAĞLIKLI YAŞAMAK’Kalp rahatsızlıkları bulunan Enes Özgür, duygularını şöyle aktardı: “Kalp hastalığım çıktı. Orada tedavi devam etti. Kalpte büyüme olduğu için hastaneye yatırıldım orada üç ay bekledim. Nakil sırasına aldılar. Bir hafta serviste yattım. Cihaz takıldı. O gece kalp çıktı. Nakil yapıldı. Yoğun bakım sonrasında yorulma nedenim yoktu. Tek dileğim mutlu ve sağlıklı yaşamak.”Aybüke Aycan, "Sizler olmasanız biz buraya çıkamazdı. Yaşamımı elimden geldişğince devam ettirmeye çalışıyorum. lise öğretmenim bana hayata bir sıfır yenik başladığımı söyledi. Hayır ben öyle düşünmüyorum. Abim doktor. Benim yüzümden bu kadar yükü sırtına aldı Gerçekten aile ve sizler sayesinde iyileşmeye çalışıyoruz, her şey için teşekkür ediyorum." dedi.Kaynak: Cumhuriyet.com.tr