Ankara- BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, "Blok bir bütündür bu nedenle yurt dışında ve cezaevinde tutuklu bulunan milletvekili arkadaşlarımızla konunun bire bir görüşülmesi gerek. Tutuklu da olsalar onları sürece katıp görüşlerini alacağız" dedi. Karar gelecek hafta BDP Milletvekilleri dün Diyarbakır'da yaptıkları grup toplantısında 1 Ekim'de açılacak Meclis öncesi nasıl bir tavır alacaklarını masaya yatırdı. Toplantıyla ilgili ANKA'nın sorularını yanıtlayan BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan şunları söyledi: "İç toplantıydı. Görüşmeler, konuşmalar yapıldı. Ancak tutuklu milletvekili arkadaşlarımız var. Onların görüşlerini de almak lazım. Blok bir bütündür. Bu nedenle yurt dışında ve cezaevindeki tutuklu vekil arkadaşlarımızla konunun bire bir görüşülmesi gerekiyor. Tutuklu da olsalar cezaevindeki milletvekillerini grup içi çalışmalara mümkün olduğunca katmaya çalışacağız. Bunlar tamamlandıktan sonra haftaya kamuoyuna Eşbaşkanlık net bir açıklama yapacak. Bunları beklemek gerek." "Adalet Bakanı Silivri ziyaretlerine bonkör" BDP Grup Başkanvekili Kaplan, cezaevindeki milletvekilleri ile ne zaman, nasıl bir görüşme yapılacağıyla ilgili soruya ise şu yanıtı verdi: "Adalet Bakanlığı ile sıkıntılarımız var. Silivri görüşmelerinde bonkör olan Adalet Bakanlığı bizim tutuklu vekiller söz konusu olduğunda sıkıntı yaratıyor. Görüşmelerin avukatlarla değil birebir Eşbaşkanlarımız tarafından yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu görüşmenin ayarlanabilmesi için Grup Başkanvekilleri olarak Adalet Bakanlığı özel kalemine not bıraktık. Eğer Bakan ile görüşebilirsek Eşbaşkanlarımızın cezaevindeki milletvekillerimizle görüşmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını isteyeceğiz." "Tutuklu vekiller Meclis'in üyeleri" Kaplan tutuklu milletvekilleriyle ilgili adım atmadığını söylediği Meclis Başkanı Cemil Çiçek'i de şu sözlerle eleştirdi: "Sayın Çiçek Meclis Başkanı oldu, AKP üniformasını çıkardı, papyon taktı. Artık tarafsız Meclis Başkanı olmak zorunda. Tutuklu milletvekilleri bizim üyelerimiz olduğu kadar Meclis'in de üyeleri. Ancak Meclis Başkanı bugüne kadar tutuklu milletvekilleriyle ilgili ön açıcı bir tutum sergilemedi. 'Benim 8 üyem tutuklu bir talepleri var mı, cezaevi koşulları nasıl' diye bir kıpırtı göstermedi. AİHM kararlarına vurgu yapması yetmiyor. Yeni anayasa süreçlerinde 8 oy kritik bir oydur. Kritik konulard6a yapılacak oylamalarda bu fark ciddi tartışmalara neden olabilir. Bu yönüyle Meclis'in kelepçesiz, tam kadro çalışmasının koşullarını yaratma sorumluluğu vardır. En azından Adalet ve Anayasa Karma Komisyonlarından, Kanunlar Dairesi'nden bir inceleme araştırma yaptırılıp, iç hukuk açıdan ve tarafı olduğumuz sözleşmeler açısından incelenebilir. Akıl verilen yargıdan önce yasama kendi aklını işletebilir." ANKA