Uçağının vurulduğundan haberin olmaz, kıyıda durup dürbünle bakarken, üç saat sonra başkası sana haber verir... Yerini uydudan belirleyen ABD... Şimdi çıkarmak için de Allah bilir Japonlar gelir... * Teknoloji ve tasarım okullarında öğretmen açığı 8 bin... Bunun içinde “uçak bakımı ve elektroniği” bölümleri de var... Öğretmen yok... Ama malaları (mollaları) aldılar kadroya... 1000 tanesi işe başladı... Okullarda çocuklara ders de vereceklerine göre... Molla, içine okunmuş mercimek tanesi konulan dul mendilini atar havaya... Artık mendil ne yana uçtuysa, demek ki uçak o yanda... * Ne dedi Cumhurbaşkanı?.. Suriye karasularına biraz girdiyse, uçak o hızda hemen dönemediği için... Eeee uçak dediğin havada... Demek ki frene basınca, öyle zınk duramadı... Sen merdivende kayıp düştüğünde, ayakların havadayken frene bas bakalım... Durabiliyor musun?.. Çağdaş okullar yerine “dindar nesil” yetiştirecek 4+4+4 yasası önüne geldiğinde biraz düşünebilseydi Cumhurbaşkanı... En azından gelecek nesiller savaş uçaklarının bakım ve onarımını gidip ele yaptırmazlardı... Şu düşen F4 uçaklarının bakımını son yapan kim?.. İsrail... * TÜBİTAK’ın bütçesi; 1 milyar 524 milyon... Diyanet’in bütçesi dört bakanlığın bütçesinden büyük; 3 milyar 891 milyon... Nasıl olsa “Kubbeler miğfer, camiler kışla, minareler süngü” olduğuna göre; ilim, bilim, teknoloji gerekmiyor... Geçirdin mi kafaya kubbeyi... * Ama olmuyor işte... Cumhuriyetin; sanat, medeni yaşam, ilim, bilim, sanayi, teknoloji, çağdaşlaşma projelerini bir bir tekmeleyip... Okuldan çok cami, öğretmenden çok imam, bilim adamından çok din adamı, teknik liseden çok imam hatip açarsan... Böyle olur... * Haliniz buyken sağa sola sataşacağınıza, bari Atatürk’ü dinleseydiniz... Söylemişti size: “Yurtta sulh, cihanda sulh...” Bekir Coşkun/Cumhuriyet