Erzincan Ergenekon Davası'nda gizli tanıklık yapanlar hakkında açılan 'FETÖ/PDY'ye yönelik davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmaya katılan Avukat Turgut Kazan, 'FETÖ/ PDY'nin hedefini anlatırken "O yargıçlar, o savcılar, bir gün şak diye başbakanınızı tutuklarlar. Başbakanınızı tutukladıkları zaman birisi başbakan olarak atanır. Herkes gider onun yanında durur. Onlar bunu oynuyorlardı. Bunu başarsalardı 15 Temmuz yaşanmazdı" dedi. Erzincan'da irtica ile mücadele eylem planını uygulamaya koydukları iddiasıyla dönemin 3'üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, Cumhuriyet Başsavcısı ve halen CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner'in de aralarında bulunduğu 14 kişi hakkında Erzurum Özel Yetkili 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Cihaner, Adalet Sarayında görevi başındayken 16 Şubat 2010'da gözaltına alınarak 4 ay tutuklu kaldı. Daha sonra iki kez CHP'den milletvekili seçilen Cihaner, Yargıtay'da yapılan yargılamada beraat etti. Bu kez Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Erzincan Ergenekon davasında gizli tanık olarak yer alanlar hakkında 'FETÖ/PDY' soruşturması kapsamında dava açıldı. Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede İlhan Cihaner ile emekli orgeneral Saldıray Berk mağdur, dönemin MİT Müdürü Ş.D. ile çalışanlar S.B. İ., K.Ü., Binbaşı Nedim Ersan, Üsteğmen Ersin Ergut ve Astsubay Murat Yıldız müşteki olarak yer aldı. Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen ve 8 saat süren duruşmada, mağdur İlhan Cihaner, Erzurum Özel Yetkili 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın tek şikayetçisi olan ve tutuklu bulunan dönemin Özel Otlukbeli İlköğretim Okulu Müdürü Ahmet Demir, yine tutuklu gizli tanıklar ‘Erzincan’ kod adlı Abdulvahap G., ‘Ethem’ kod adlı İbrahim B., ‘Can’ kod adlı Kemal G. ile tutuksuz gizli tanıklardan Yasin G., Hüseyin Rıdvan G. hazır bulundu. İddianamede şüpheli olarak yer alan, İlhan Cihaner’i makamında gözaltına alanlar arasında bulunan dönemin TEM Şube Müdürü Murat Günbeyi’nin ABD'de bulunduğu belirtildi. Duruşma 7 Ekim'e ertelenirken Adalet Sarayı çıkışında bir açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, "Çok kritik bir dava. Özellikle nasıl pervasızca nasıl delil üretebildiklerini üstelik de bu yapının içerisinde hakimlerin savcıların da olduğunu bu davada delilleriyle görebiliyoruz. Türkiye'nin bu hale nasıl getirildiğinin çok somut delillerinin olduğu bir dava. Onun için biz de çok önemsiyoruz" diye konuştu. İlhan Cihaner’in avukatı Turgut Kazan ise şunları söyledi: "15 Temmuz gibi bir olayı yaşamadan, öyle olaya hiç başvurmadan, adım adım bütün üniversiteleri, bütün güvenlik birimlerini, bütün HSYK başta olmak üzere yargıyı ele geçirdikten sonra hükümeti de devirirsiniz. Sessiz sedasız devirirsiniz. Nasıl devirirsiniz? O yargıçlar, o savcılar, bir gün şak diye başbakanınızı tutuklarlar. Başbakanınızı tutukladıkları zaman birisi başbakan olarak atanır. Herkes gider onun yanında durur. Onlar bunu oynuyorlardı. Bunu başarsalardı 15 Temmuz yaşanmazdı. Türkiye'yi ele geçirme planıydı. 15 Temmuz'da Türkiye'yi ele geçirme planı oldu. O yöntemle Türkiye'yi ele geçiremedikleri için bu sefer darbe girişimi yaşandı. İçinde emniyet, yargı unsurlarının bulunduğu, nasıl bir kumpas örgütü, nasıl acımasız hukuka aykırı, her türlü talimatı yerine getirecek kişilerden oluştuğunu gösteren bir davadır. Asıl önemlisi bundan sonra o savcılarla yargıçların yargılandığı dava olacaktır. O dava belki burada belki Erzurum'da ama mutlaka Türkiye'de görülecektir. Onların hepsi, mahkeme başkanı, mahkeme üyesi,o savcı hepsinin nasıl yargılanıp cezalandırılacağını hep birlikte göreceğiz." ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. BÜYÜKKASAP'IN İNTİHARA SÜRÜKLENDİ İDDİASI Avukat Kazan, Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap'ın 18 Mart 2010 tarihinde intihar ederek hayatına son vermesi olayına da değinerek şunları söyledi: "O gün yaşanan trajik bir olaydır. Bugün o CD içinde dile getirmeye çalıştık. Kamuoyunun hiç bilmediği bir olay. Ama o CD'nin içinde görüyorsunuz ki bir üniversite rektörünü de bir pisliğe bulaştırmaya çalışıyorlar. Niye? Değişik çeşitli üniversiteleri bu yolla ele geçirebildiklerini bildikleri için her halde orayı da ele geçirmek istiyorlar. Burada intihar ettiğini duyduğumuz bildiğimiz kamuoyuna öyle yansıtılan, üniversite rektörünün ya intihara sürüklendiği ya da bilmiyorum emin değilim hiçbir şeyden bizzat öldürdüklerini ve intihar süsü verdiklerini anlıyoruz." (Erzincan/DHA)