“Annenizin kızlık soyadı ne?” Hangi kurum olursa olsun çağrı merkezlerinin bir numaralı güvenlik sorusudur. İlk duyduğumuz günden bu yana uzun zaman geçse de Türk insanı bu soruyu kabullenmekte oldukça zorlandı. Peki ama bugün günde en az 3 kez duyduğumuz bu soru hayatımıza nasıl girdi? Habertürk'ten Sefer Yüksel o sorunun hikayesini şöyle yazdı: Bu sorunun yanıtına BKM’nin dünkü basın toplantısı sonrasında gazetecilere verilen kurumun hazırladığı ‘Türkiye’nin Kartlı Ödeme Sistemleri Tarihi’ kitabında rastladım. "SİZ YAZIN İLERİDE LAZIM OLUR" İsterseniz hikâyenin devamını Türkiye’nin ilk kredi kartını çıkaran Yapı Kredi’nin bireysel bankacılık bölümünün kuruluşunda görev alan Ziya Alpman’dan dinleyelim: “İşe önce kredi ve kart başvurusunda müşterinin dolduracağı başvuru formlarını hazırlayarak başlayalım dedik. Yalnız daha önceleri taahhüt firmasına sorduğum soruların hiçbiri bu forma uymuyor. O dönemde bizim bankaya William (Bill) R. Donges (ABD’li) isimli bir danışman geldi Citibank’tan. Bill bana bir tane İngilizce form verdi; ‘Bunu kullanabilirsin, ayrıca varsa başka sorular da eklersin’ dedi. Onun verdiğinde ‘Anasının kızlık soyadı’ diye bir laf var, İngilizcesiyle. Biz onu koymadık tabii. Sonra Bill’e formla tekrar gidince, ‘Bunu koy’ dedi. ‘Niye’ dedim. ‘Lazım olur ilerde’ dedi. ‘Neyime lazım olacak!’ Ama adam da bu işe danışman olarak atanmış ya, sonunda ilave ettik o bilgiyi de. Bir gün Diyarbakır’dan şube müdürü aradı. Müşteri, ‘Anamın kızlık soyadından size neymiş, kart istiyorum ben, sizi ne ilgilendiriyor, doldurmam. Zaten ben de bilmiyorum’’ diye bağırıyor. Biz de ‘Annesinin kızlık soyadı bilgisini vermezse olmaz’ diyoruz. Bu sorudan dolayı başvurularda yemediğim laf kalmamıştı.”Sefer YÜKSEL / GAZETE HABERTÜRKKaynak: Cumhuriyet.com.tr