Açık kalp ameliyatı yapılmadan, kasık atar damarından girilerek aort kalp kapağı cerrahi girişim yapılmadan değiştirilebiliyor. Yöntem, açık ameliyat olması risk taşıyan, yaşlı, böbrek, akciğer, karaciğer yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlarda hayat kurtarıcı oluyor. Bu hastalardan biri de 85 yaşındaki Refik Dalbudak. Kardiyolog Prof. Dr. Timur Timurkaynak, ameliyat olması imkânsız veya yüksek riskli hastaların eskiden ölüme terk edildiğini belirterek “Bu tedavi yöntemi ile bu hastalar artık hayatta kalabilmekte ve yıllarca sağlıklı olarak yaşayabilmektedirler” diyor. Kasıktan giriliyor TAVİ yani transkateter yöntemle aort kapak değiştirilmesi, açık kalp ameliyatı yapılmadan, anjiyo yöntemi ile çoğunlukla kasıktan girilerek aort kapağının cerrahi bir girişimin yapılmadan değiştirilmesi olarak biliniyor. Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak, kasık durumunun uygun olmaması durumunda ise direkt göğüsten de kalbe giriş yapabildiklerini ve bu sayede kapak değişiminin gerçekleştirildiğini söylüyor. Yüksek riskli hastalar Bu yöntemin genellikle ameliyat ile kapak değiştirilmesine uygun olmayan ya da yüksek riskli olan hastalara uygulandığını anımsatan Timurkaynak, şöyle devam ediyor: “Genel anestezi alması sakıncalı, akciğer kapasitesi yetersiz, daha önceden by-pass operasyonu geçirmiş, böbrek bozuklukları olan yüksek riskli hastalar seçiliyor. Kapak çapları çok küçük veya çok büyük olan hastalar ile ciddi kalp yetmezliği varlığında bu işlemi yapamıyoruz. Aort kapak darlığının maalesef ilaçla tedavisi yok. Bu nedenle ameliyat olması imkânsız veya yüksek riskli hastalar eskiden ölüme terk edilirdi. Bu tedavi yöntemi ile bu hastalar artık hayatta kalabilmekte, yıllarca sağlıklı olarak yaşayabilmektedir. Diğer önemli bir avantajı ise, hastanın bu operasyon için genel anestezi almaması, açık kalp cerrahisine girmemesi, kalp - akciğer makinesine bağlanmaması, hızlı iyileşmesi, erken taburcu olmasıdır.” ‘Ölüme terk edilmiş hissettim’ Refik Dalbudak, 4 yıl önce 81 yaşındayken TAVİ yöntemi ile sağlığına kavuşan hastalardan yalnızca biri. İstanbul’da yaşayan Dalbudak’ın kalbinde sorun tespit edildiği dönemde, mesanesinde de taş tespit edildi. Yaşı ve vücudunun anestezi kaldıramayacak durumda olduğunu öğrenen Dalbudak “Bu gerçeği duyduğumda ölüme terk edilmiş gibi hissettim. Bir tanıdığım sayesinde TAVİ yöntemi ile tanıştım ve operasyon ile kalp kapakçığım değiştirildi. Şu an sağlığım çok iyi. Hayata küsmek, acı çekmek, yaşamı zorlaştırmak yerine bu yöntemi deneyip sağlıklarına kavuşabilirler” diyor. 'Genel anestezi vermiyoruz’ TAVİ yöntemi nasıl yapılıyor? Prof. Timurkaynak, şu bilgileri veriyor: “İşlem genellikle lokal anestezi ve sedasyonla yapılabiliyor. Yani genel anestezi vermiyoruz. Yaptığımız incelemeler sonucu hangi damardan giriş yapacağımızı belirliyoruz. Kasıkta 1 santimetrelik bir alandan giriş yapıyoruz. Anjiyografi yapar gibi kasık damarından aort kapağına ulaşıyoruz. Önce balonla hastanın mevcut olan dar kapağını genişletiyoruz. Daha sonra yeni kapağı yine kasık damarından aort kapağına kadar getiriyoruz ve balonu şişirerek kapağı yerleştiriyoruz. Bundan sonra işlem bitiyor, kasığa küçük bir dikiş atarak hastayı yatağına alıyoruz. 2 - 3 gün hastayı gözetim altında tutuyoruz. Eğer genel durumu iyiyse taburcu ediyoruz.”Kaynak: Cumhuriyet.com.tr