Balkaner Grubu’nun hâkim ortağı olduğu Yurtbank 21 Aralık 1999’da Bakanlar Kurulu kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi. Banka ile ilgili hazırlanan murakıp raporda, grubun 23 şirketine kredi kullandırıldığı, ancak bu kredilerin tahsil edilmediği rapor edildi. TMSF de, diğer batık banka sahipleri ile olduğu gibi Yurtbank için de borç tasfiyesi protokolü imzaladı. 12 Haziran 2006 ve 3 Eylül 2007 tarihli bu protokolleri rağmen kamuya olan borç ödenmedi. TMSF'de, sorumlular hakkında icra takibine geçti. TMSF İCRA TAKİBİNE GEÇTİ 31 Aralık 1998 ve 21 Aralık 1999 döneminde Yurtbank’ın yönetim kurulunda yer alan Ahmet Uğur Balkaner de hakkında icra takibi yapılan isimlerden biri oldu. 20 Mayıs 2008 tarihli ödeme emri ile Balkaner’in 37 milyon 200 bin 326 TL’yi ödemesi istendi. Balkaner bu ödeme emrinin iptali için İstanbul 8. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. 30 Eylül 2009’da açılan davayı mahkeme reddetti. Balkener bu kez Danıştay’a başvurdu. Danıştay Onüçücü Daire de 17 Ekim 2012 tarihli kararı ile yerel mahkeme kararını onadı. Balkener bu kez karar düzeltme başvurusu yaptı. Bu başvuru da 29 Mayıs 2014’te reddedildi. BORÇTAN SORUMLU DEĞİLİM Balkaner, Danıştay kararı sonrası 5 Eylül 2014’te AYM’ye başvurdu. AYM başvurusunda, özetle kamu alacağına dönüşen borçtan kendisinin sorumlu tutulmasının mülkiyet hakkının ihlali olduğuna işaret edildi. Balkaner adına yapılan başvuruda ayrıca “Borcun kamu alacağına dönüştüğü tarihte yönetim kurulu üyesi değildim. Borçtan sorumlu değilim” denildi. KARAR OYBİRLİĞİ İLE ALINDI Resmi Gazete'nin bugünki sayısında yer alan AYM, kararını geçen 25 Temmuz’da verdi. Oybirliği ile verilen kararda Balkener’in Anayasa’nın 35’inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine işaret edildi. AYM, yargılama masraflarını da Balkener’in üzerine bırakarak dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine karar verdi. AŞIRI BİR KÜLFET YÜKLEMİYOR AYM kararında “Şirketin kredi borcunu ödeme sorumluluğunu yerine getirmeyen başvurucunun bu borçtan kaynaklanan kamu alacağından sorumlu tutulmasının başvurucuya aşırı ve orantısız bir külfet yüklemediği değerlendirilmektedir” denildi. HÜRRİYET